Fethullah Gülen: “Maalesef, bazı devlet adamlarının, bir kısım medya aktörlerinin ve sosyal medya kalemşörlerinin pervasızca kullandığı tahrik edici dil, gerginlikleri artırmakta ve toplumsal tahrikleri kolaylaştırmaktadır. Hâlbuki hadiselerin üzerine bağırıp çağırarak, yakıp yıkarak ve öldürerek değil, akıl, firaset ve mürüvvetle gidilmelidir”dedi.
Geçen hafta İstanbul Beşiktaş’ta 44, dün Kayseri’de 14 askerin şehit edilmesi, 55 kişinin yaralanmasından sonra gün boyunca Kayseri, İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli başta olmak üzere Türkiye’nin bir çok ilinde gergin anlar yaşandı. Daha çok HDP, bazı yerlerde ise CHP, EMEP gibi siyasi parti bina ve yöneticilerine yönelik baskın, darp, yakma eylemleri gerçekleştirildi. Halkın haklı tepkileri bazı kişilerin yönlendirmesiyle provokatif eylemlere döndü.
Kayseri’de meydana gelen terör saldırısı nedeniyle, dünyadan çeşitli tepkiler gelmeye devam ediyor. Kayseri’deki terör vahşetine bir tepki de Fethullah Gülen Hocaefendi’den geldi. Menfur saldırıyı lanetleyen Hocaefendi yaptığı basın açıklaması, herkül.org sitesinde yayınlandı. Gülen, ülkenin karşı karşıya kaldığı provokasyona ve tahrike dikkat çekti. 27 Mayıs darbesinden başlayarak, 1980’de ortaya konan sağ-sol senaryosunun bugün yeniden Anadolu topraklarında, sahnelenmek istendiğine dikkat çeken Gülen, söz konusu kirli oyunu sergileyenlerin temel hedeflerinin, kendi saltanatlarını kurmak olduğunu belirtti.
Fethullah Gülen’in konuyla ilgili açıklamasının tam metni şöyle;
“Dünden bugüne bir kısım şer güçler, bir taraftan bazılarını tahrik edip sokaklara salarken beri taraftan da onlara karşı çıkarılabilecek başkalarını kışkırtmış, diğerlerine saldırtmış ve insanları karşı karşıya getirip vuruşturmuş; böylece kendi menfaatlerini elde etmeye çalışmışlardır.Nitekim 27 Mayıs öncesinden başlayıp 80 darbesi ve hatta sonrasına kadar devam eden benzer provokasyonlarda benzer eller, insanları sağ sol gibi sınıflarla ikiye bölmüş, onların damarlarına basmış ve vatan evladını birbirine kırdırtmış; sonra da akan kanın üzerine kendi saltanatlarını kurmayı amaçlamışlardır.
ETNİK VE MEZHEP YÖRÜNGELİ ÇATIŞMALARA ZEMİN HAZIRLANIYOR
İçinde bulunduğumuz şartlarda da aynı senaryoların sahnelenmekte olduğu, etnik ve mezhep yörüngeli çatışmalara zemin hazırlandığı ve hatta -Allah muhafaza buyursun- ülkenin bir iç savaşa sürüklendiği görülmektedir. Her köşesi, rengi, deseni, çeşidi ve şivesiyle ülkemizi ve insanımızı seven herkesin çok dikkatli ve temkinli olması, kışkırtmalara gelmemesi ve hele “mukabele-i bilmisil” kaide-i zalimânesine girmemesi lazımdır. Fakat maalesef, bazı devlet adamlarının, bir kısım medya aktörlerinin ve sosyal medya kalemşörlerinin pervasızca kullandığı tahrik edici dil, gerginlikleri artırmakta ve toplumsal tahrikleri kolaylaştırmaktadır. Hâlbuki hadiselerin üzerine bağırıp çağırarak, yakıp yıkarak ve öldürerek değil, akıl, firaset ve mürüvvetle gidilmelidir.
PERVASIZCA KULLANILAN DİL, GERGİNLİKLERİ ARTTIYOR
Ayrıca, Hizmet gönüllerinin mesleğinde sokak, kavga, tahrik ve hele şiddete yer olmadığını bir kere daha hatırlatmakta fayda mülahaza ediyorum.Camia’nın gönüllüleri, muarızları kendilerine hangi kabul edilemez üslup ve metotlarla muamele ederlerse etsinler, anayasal çerçeveden ve demokratik hukuk devletinin sınırlarından asla ayrılmayacaklar, hiçbir zaman gayr-i meşru yollara da tevessül etmeyeceklerdir. Müspet hareketi şiar edinmiş olan Hizmet Camiası, ülkesini seven, dürüst ve onurlu her ferdin yaptığı/yapacağı gibi hakkını ve hukukunu -imkânlar ölçüsünde- ama mutlaka meşru dairede savunmaya devam edecek; karanlık senaristlerin oyunlarına ve kışkırtmalarına -Allah’ın izni ve inayeti ile- katiyen gelmeyecektir.
KANLA BESLENENLERİN, TUZAKLARININ BAŞLARINA GEÇİRLEMESİNİ NİYAZ EDİYORUM
Bu vesileyle bir kere daha şehitlerimize ebedî saadet, milletimize sabr-ı cemîl ve yetkililere basiret diliyor, kanla beslenenlerin tuzaklarını başlarına geçirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.Son olarak, herkesi duanın gücüne de sığınmaya davet ediyorum: “Allahım, birliğimizi sağla, aramızı te’lif buyur, bizi vifak ve ittifaka muvaffak kıl. Hidayet ve ıslahını murat buyurduğun insanları ıslah eyle, kalb ve kafalarına salah ver. Şayet düşmanlık yapanlar arasında ıslahını murat buyurmadığın ve kendileri hesabına ıslah istemeyen kimseler varsa, onların da oyunlarını boz ve işlerini bitir.”