Dün gece çıkarılan KHK’lardan biriyle ‘vatandaşlıktan atma’nın yolu açıldı.Buna göre yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
OHAL kapsamında çıkartılan yeni KHK’larda çok tartışmalı bir madde daha var
KHK’ya göre, ‘yurda dön’ çağrısına uymayanlar vatandaşlıktan çıkarılacaklar.
12 Eylül döneminde 13 Şubat 1981 tarihinde çıkartılan kanun ile ‘Türkiye
Cumhuriyeti’nin iç ve dış güvenliği ile iktisadi veya mali güvenliği aleyhine
faaliyette bulunanların” Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan
çıkarılabileceğine ilişkin hüküm’ getirilmişti. Darbe döneminde bu kanuna
dayanarak Yılmaz Güney, Şanar Yurdatapan ve Cem Karaca’nın da aralarında
yer aldığı 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılmıştı. Şimdi ise dün akşam yayınlanan yeni KHK ile 36 yıl sonra bu madde tekrar
diriltildi . Hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede
bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, “yurda dön” ilanına
rağmen 3 ay içinde yurda dönmemeleri halinde vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan
gündeme getirmiş o dönemde bir çok gerçek hukukçu buna karşı çıkmıştı.Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı
Prof. Yücel Sayman vatandaşlıktan çıkarma tartışmasının hukuki değil siyasi bir
tartışma olduğunu belirterek, “Hiç kimseyi kendi rızası
dışında vatandaşlıktan mahrum bırakamazsınız. Vatandaşlığın kaybettirilmesi, ek
bir ceza olarak kullanılamaz. Bu Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde var.” ifadelerini kullanmıştı.
Sayman’ın işaret ettiği hükümlere göre; Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 1968’de Türkiye’nin de imzasıyla yürürlüğe giren 4 Numaralı
protokolünün üçüncü maddesinde “Hiç kimse, tek başına ya da toplu olarak,
uyruğu bulunduğu devletin ülkesinden sınır dışı edilemez” ve “Hiç kimse,
uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamaz” ifadeleri
yer alıyor.Hukukçu Turgut Kazan vatandaşlıktan çıkarmanın hukuki hiçbir
dayanağının olmayacağını bunun uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu
belirtmişti.
Dün gece çıkarılan KHK’lardan biriyle ‘vatandaşlıktan atma’nın yolu açıldı.Buna göre yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
OHAL kapsamında çıkartılan yeni KHK’larda çok tartışmalı bir madde daha var
KHK’ya göre, ‘yurda dön’ çağrısına uymayanlar vatandaşlıktan çıkarılacaklar.
12 Eylül döneminde 13 Şubat 1981 tarihinde çıkartılan kanun ile ‘Türkiye
Cumhuriyeti’nin iç ve dış güvenliği ile iktisadi veya mali güvenliği aleyhine
faaliyette bulunanların” Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan
çıkarılabileceğine ilişkin hüküm’ getirilmişti. Darbe döneminde bu kanuna
dayanarak Yılmaz Güney, Şanar Yurdatapan ve Cem Karaca’nın da aralarında
yer aldığı 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılmıştı. Şimdi ise dün akşam yayınlanan yeni KHK ile 36 yıl sonra bu madde tekrar
diriltildi . Hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede
bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, “yurda dön” ilanına
rağmen 3 ay içinde yurda dönmemeleri halinde vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan
gündeme getirmiş o dönemde bir çok gerçek hukukçu buna karşı çıkmıştı.Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı
Prof. Yücel Sayman vatandaşlıktan çıkarma tartışmasının hukuki değil siyasi bir
tartışma olduğunu belirterek, “Hiç kimseyi kendi rızası
dışında vatandaşlıktan mahrum bırakamazsınız. Vatandaşlığın kaybettirilmesi, ek
bir ceza olarak kullanılamaz. Bu Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde var.” ifadelerini kullanmıştı.
Sayman’ın işaret ettiği hükümlere göre; Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 1968’de Türkiye’nin de imzasıyla yürürlüğe giren 4 Numaralı
protokolünün üçüncü maddesinde “Hiç kimse, tek başına ya da toplu olarak,
uyruğu bulunduğu devletin ülkesinden sınır dışı edilemez” ve “Hiç kimse,
uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamaz” ifadeleri
yer alıyor.Hukukçu Turgut Kazan vatandaşlıktan çıkarmanın hukuki hiçbir
dayanağının olmayacağını bunun uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu
belirtmişti.
Dün gece çıkarılan KHK’lardan biriyle ‘vatandaşlıktan atma’nın yolu açıldı.Buna göre yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
OHAL kapsamında çıkartılan yeni KHK’larda çok tartışmalı bir madde daha var
KHK’ya göre, ‘yurda dön’ çağrısına uymayanlar vatandaşlıktan çıkarılacaklar.
12 Eylül döneminde 13 Şubat 1981 tarihinde çıkartılan kanun ile ‘Türkiye
Cumhuriyeti’nin iç ve dış güvenliği ile iktisadi veya mali güvenliği aleyhine
faaliyette bulunanların” Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan
çıkarılabileceğine ilişkin hüküm’ getirilmişti. Darbe döneminde bu kanuna
dayanarak Yılmaz Güney, Şanar Yurdatapan ve Cem Karaca’nın da aralarında
yer aldığı 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılmıştı. Şimdi ise dün akşam yayınlanan yeni KHK ile 36 yıl sonra bu madde tekrar
diriltildi . Hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede
bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, “yurda dön” ilanına
rağmen 3 ay içinde yurda dönmemeleri halinde vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan
gündeme getirmiş o dönemde bir çok gerçek hukukçu buna karşı çıkmıştı.Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı
Prof. Yücel Sayman vatandaşlıktan çıkarma tartışmasının hukuki değil siyasi bir
tartışma olduğunu belirterek, “Hiç kimseyi kendi rızası
dışında vatandaşlıktan mahrum bırakamazsınız. Vatandaşlığın kaybettirilmesi, ek
bir ceza olarak kullanılamaz. Bu Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde var.” ifadelerini kullanmıştı.
Sayman’ın işaret ettiği hükümlere göre; Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 1968’de Türkiye’nin de imzasıyla yürürlüğe giren 4 Numaralı
protokolünün üçüncü maddesinde “Hiç kimse, tek başına ya da toplu olarak,
uyruğu bulunduğu devletin ülkesinden sınır dışı edilemez” ve “Hiç kimse,
uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamaz” ifadeleri
yer alıyor.Hukukçu Turgut Kazan vatandaşlıktan çıkarmanın hukuki hiçbir
dayanağının olmayacağını bunun uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu
belirtmişti.
Dün gece çıkarılan KHK’lardan biriyle ‘vatandaşlıktan atma’nın yolu açıldı.Buna göre yurt dışında bulunduğu halde bir soruşturma veya kovuşturma nedeniyle Türkiye’ye dönmesi istenen biri, resmi çağrı yapıldıktan sonra üç ay içinde dönmezse vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
OHAL kapsamında çıkartılan yeni KHK’larda çok tartışmalı bir madde daha var
KHK’ya göre, ‘yurda dön’ çağrısına uymayanlar vatandaşlıktan çıkarılacaklar.
12 Eylül döneminde 13 Şubat 1981 tarihinde çıkartılan kanun ile ‘Türkiye
Cumhuriyeti’nin iç ve dış güvenliği ile iktisadi veya mali güvenliği aleyhine
faaliyette bulunanların” Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan
çıkarılabileceğine ilişkin hüküm’ getirilmişti. Darbe döneminde bu kanuna
dayanarak Yılmaz Güney, Şanar Yurdatapan ve Cem Karaca’nın da aralarında
yer aldığı 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılmıştı. Şimdi ise dün akşam yayınlanan yeni KHK ile 36 yıl sonra bu madde tekrar
diriltildi . Hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede
bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, “yurda dön” ilanına
rağmen 3 ay içinde yurda dönmemeleri halinde vatandaşlıktan çıkarılabilecek.
İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan
gündeme getirmiş o dönemde bir çok gerçek hukukçu buna karşı çıkmıştı.Vatandaşlıktan çıkarma tartışmasını yorumlayan eski İstanbul Barosu Başkanı
Prof. Yücel Sayman vatandaşlıktan çıkarma tartışmasının hukuki değil siyasi bir
tartışma olduğunu belirterek, “Hiç kimseyi kendi rızası
dışında vatandaşlıktan mahrum bırakamazsınız. Vatandaşlığın kaybettirilmesi, ek
bir ceza olarak kullanılamaz. Bu Anayasa’mızda ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde var.” ifadelerini kullanmıştı.
Sayman’ın işaret ettiği hükümlere göre; Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 1968’de Türkiye’nin de imzasıyla yürürlüğe giren 4 Numaralı
protokolünün üçüncü maddesinde “Hiç kimse, tek başına ya da toplu olarak,
uyruğu bulunduğu devletin ülkesinden sınır dışı edilemez” ve “Hiç kimse,
uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamaz” ifadeleri
yer alıyor.Hukukçu Turgut Kazan vatandaşlıktan çıkarmanın hukuki hiçbir
dayanağının olmayacağını bunun uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu
belirtmişti.