Yeni yılın başından beri Amerikan Doları’na
karşı yüzde 10’un üzerinde değer kaybeden Türk Lirası’nı Meksika Peso’su takip ediyor.
Ancak Meksika Pesosu’nun değer kaybı bile bu oranın yarısından daha azına,
yüzde 4,91’e denk geliyor.
Gelişen ülke paralarının
yılbaşından bu yana Dolar’a karşı performansı
Kasım 2016’da Donald Trump’ın ABD’nin 45. Başkanı
seçilmesinin yarattığı siyasi belirsizlik, gelişen para birimlerinde dolara
karşı değer kaybının yaşanmasına yol açmıştı.Bu yüzden JP Morgan’ın gelişmekte
olan ülkeler para endeksinin Kasım ayından sonra düşüş yaşadığı görülüyor.
§
Döviz kuru akaryakıt
fiyatlarını nasıl etkiliyor?
Ancak bu endeks 2017 başından beri yatay bir seyir
izlerken Türk Lirası’ndaki değer kaybı, kurdaki hareketin sadece küresel
ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını gösteriyor.
TL’de değer kaybı için
gösterilen 5 gerekçe
§ Referandum
takvimi nedeniyle yapısal reformların gecikeceği endişesi.
§ Merkez
Bankası’nın para politikasını sıkılaştırmaması.
§ Türkiye’de artan
saldırılar ve jeopolitik riskler.
§ ABD Merkez
Bankası Fed’in faiz artırımlarına devam edeceği beklentisi.
§ Donald Trump’ın
başkanlık döneminde gelişen ülkelerden para çıkacağı beklentisi.
Enflasyonist baskı artıyor
Kurdaki yükseliş, enflasyonun da yükselmesine neden
oluyor.Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Aralık
ayında yıllık enflasyon yüzde 8,53 oldu.Analistler enflasyondaki yüksek seyri
kurun yükselişine bağladı.Merkez Bankası’nın son 2016 enflasyon tahmini yüzde
7,5’di. Merkez Bankası’nın 2017 sonu enflasyon hedefi ise yüzde 5’ti.Bu hedef
gerçekleştirilemediği ve sapma yüzde 2’den fazla olduğu için Merkez Bankası’nın
hükümete, neden bu hedefin tutturulamadığına yönelik yasa gereği mektup yazması
gerekiyor.Enflasyonun yüksek seyretmesi ise cari açığın
yabancı yatırımla dengelenmeye çalışılmasının önünde bir sorun.Yabancı
yatırımcılar, enflasyon ve zayıf seyreden kur performansı yüzünden
varlıklarının eriyeceğini düşünüyor.2011 yılında cari açığın gayri safi yurtiçi
hasılaya (GSYH) oranı yüzde 9 iken bu oran 2015 sonunda yüzde 3,75’e inmişti.Ancak
bu oran 2016’nın üçüncü çeyreğinde tekrar yüzde 3,82’ye çıktı.
Özel sektör üzerindeki borç
yükü artıyor
Kurdaki yükseliş, döviz cinsinden borcu olan özel
şirketler üzerindeki baskının da artmasına yol açıyor.Merkez Bankası verilerine
göre özel sektörün varlıkları ve yükümlülükleri (döviz cinsinden ödemesi
gereken borçları) arasındaki farkı gösteren net döviz pozisyonu, Ekim’de eksi
213 milyar dolara ulaştı.Rusya merkezli finans kuruluşu Renaissance Capital’in
Türkiye ile ilgili olarak en son yayınladığı raporda, kurdaki artışın özel
sektördeki borç yüküne dikkatleri çektiği vurgulanıyor.Türkiye’de şirketlerin
döviz borcunun, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının (GDP) yüzde 30’una denk
geldiğini ifade eden rapor, bu borcun çoğunun hedge (koruma) edilmediğini
belirtiyor.Bu durumun Türkiye ekonomisi için olumsuz bir durum yarattığını,
yatırımların azalmasına ve işten çıkarmaların artmasına yol açabileceğini
söyleyen rapor, büyümenin darbe alabileceğini aktarıyor.Rapor ayrıca zayıf
kurun resesyona, düşük büyümenin ise kurun zayıflamasına yol açtığını kaleme
alıyor.bbc