HDP milletvekili Hüda
Kaya, gözaltına alınırken, müsait olmadığı söylemesine rağmen polislerin
odasına girdiğini belirtti. Kaya, “İnançlarıma, ilkelerime göre giyinmem
gerekirken, görevliler buna dahi izin vermeden odama daldı ve şiddet
kullandı” dedi.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan HDP İstanbul
Milletvekili Hüda Kaya, Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Kaya,
“Müsait olmadığımı belirtmeme rağmen onlarca polis bulunduğum odaya girdi.
İnançlarıma, ilkelerime göre giyinmem gerekirken, görevliler buna dahi izin
vermeden odama daldı ve şiddet kullandı” dedi.Evrensel gazetesinin haberine göre, HDP
milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Ziya Pir ve İmam Taşçıer’le
birlikte adliyeden çıkan Hüda Kaya, Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Gözaltına
alınmasının 6-8 Ekim Kobani olaylarına ilişkin soruşturma kapsamında
olduğunu belirten Kaya, şunları söyledi: “5 gündür Afyon’da idim. Dün gece
kaldığım yerin etrafı sarılarak, müsait olmadığımı belirtmeme rağmen onlarca
polis bulunduğum odaya girdi. İnançlarıma, ilkelerime göre giyinmem gerekirken,
görevliler buna dahi izin vermeden odama daldı ve şiddet kullandı,
kelepçelenerek gözaltına alındım. Saatlerce nerede olduğumu soranlara dahi
bilgi verilmedi.”
BİZ
DEĞİL, ÖNERGELERİ REDDEDENLER YARGILANMALI
HDP olarak 6-8 Ekim olaylarının araştırılması için önergeler
verdiklerini hatırlatan Kaya, “O önergeler bugün bizi bu olaylar nedeniyle
mahkum etmek isteyen iktidarın milletvekilleri tarafından reddedildi. Eğer bu
olay teklifimiz doğrultusunda mecliste aydınlatılmış olsaydı bugün burada bu
manzarayı yaşamış olmayacaktık. Asıl yargılanması gerekenler bu olayların
aydınlatılmasının önüne geçenlerdir” şeklinde konuştu.
BÖYLE BİR
ORTAMDA REFERANDUM SONUÇLARI MEŞRU OLMAYACAKTIR
Kendisiyle birlikte sırasıyla HDP milletvekilleri Meral Danış
Beştaş ve Altan Tan’ın da gözaltına alındığını dile getiren Kaya, sözlerini şu
şekilde sürdürdü:“HDP üzerinde tam da referandum sürecinde muhalif olana,
farklı düşünene nasıl bir linç yaşatıldığını biz burada birebir yaşadık, tanık
oluyoruz. Böylesine sağlıksız, böylesine özgürlüksüz bir ortamda ortaya çıkacak
referandum sonucu da asla meşru olamayacaktır. Çünkü eşit şartlarda sandığa
giden taraflar yoktur. Türkiye’nin de manzarası budur.”