İnsan Hakları ve Barış Aktivisti Doktor Ömer Faruk Gergerlioğlu ‘Alman gazeteciye konuşmak da mı suç?’ başlıklı yazısında bir kez daha adalet çağrısında bulundu. Gergerlioğlu, “Peygamberin kriteri adaletti. Bir Müslümanla, bir Yahudi bir anlaşmazlığa düşmüş çözememişti, peygambere geldiler, o Yahudi’yi haklı buldu” dedi.
‘İslamcılar adaletten uzaklaştı’
İslamcılar adaletten uzaklaşmış diyen Gergerlioğlu yaşadıklarını şu şekilde ifade etti: “Geçtiğimiz gün Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin yurt dışından gelen muhabiriyle 2 saati aşan bir görüşme yaptık. Memuriyetten haksız bir şekilde ihraç edilmemden dolayı benimle görüşmek istemişti. Şahsıma ve KHK mağdurlarına yapılan tüm haksızlıkları anlattım, hayret ve şaşkınlık içinde dinledi beni. Ama sonrasında asıl şaşkınlık duygusu bende oluştu. Çünkü bu görüşmeyi sosyal medyamda duyurduktan sonra “nasıl olur da ülkenin durumunu bir yabancıya anlatırsın” diyen dindar arkadaşlarımın eleştirileriyle karşılaştım. Anlaşılan onlar, haksız yere ihraç edilen binlerce memurdan biri olmamdan daha kötü bulmuşlardı bu görüşmeyi..! Bu tepki haksızdı, niye haksız olduğunu ilk önce din tarihi, sonra da siyasi tarihten örneklerle vereyim. İslamcılarımız o kadar adaletten uzaklaşmış ki adaletsizlik yapanın şikayet edilmesine bile karşı çıkıyorlar. En adil olanın mizan gününde işleri çok zor..! Müslüman olmayanın bile adaleti Resulullah’ın hakimliğinde aradığı günlerden bugünlere…. gel de Ümmeti Muhammed’in yanlışını görememesine katlan..!”
Biraz akletsek nasıl olur?
Yaşanan duruma tarihten örnekler veren Gergerlioğlu şu satırları kaleme aldı: “’Niye hukuksuzluğu batıya şikayet ediyorsun’ diyorlar. Yeni Müslüman olan genç sahabeler peygamberin yanında müşrik babalarına karşı savaşırdı, bilmez misiniz, ‘bizden’ olan mı haklı, doğru olduğuna inandığın mı haklı? Bu din, size kimin yanında durmayı öğretti? İslam bize ‘adalete sarıl’ diyor. Peygamberin kriteri adaletti. Bir Müslümanla, bir Yahudi bir anlaşmazlığa düşmüş çözememişti, peygambere geldiler, o Yahudi’yi haklı buldu, ‘bizden’ kriteri İslam’da yoktur ey İslamcılar, bunu kaç bin defa anlatacağız, sen de git batılı gazeteciye adaletsizliği anlat, o da sana adaletsizliği anlatsın, ne var bunda, niye bunları anlatmak, anlatmak zorundayım, çok mu zor anlaması? Gelelim siyasi örneklere. Erbakan hoca da partisi kapanırken batıya heyetlerini göndermiş, oradaki siyasetçiler ve medya arasında lobi yaptırmıştı, şimdi uygulamaları şikâyet etsen ‘niye batıya şikâyet ediyorsun?’ Başörtülü kızlar Türkiye’de yasak olunca akın akın Batı ülkelerine gitmişti, şimdi dindarım bana ‘bizi niye batıya şikâyet ediyorsun’ diyor ama, şimdi diyorlar, dün değil..! Bu memleketin hukuk sistemi AİHM’e gitmeyi meşru kabul etmiş, bir ton dindar başörtüsü için AİHM’e gitmiş o zaman “gavura şikâyet etmek” helaldi de şimdi mi memleketi şikâyet haram? Başörtüsü yasaklarından dolayı AİHM’e şikâyete gittiğimizde cunta rejim aynı ifadeleri bizim için kullanmıştı. “Vatanlarını Batı’ya şikâyet eden hainler” demişlerdi. Şimdi bunu diyen önceden hakarete maruz kalanlar..! Erdoğan iktidarının ilk yıllarında AB uyum yasalarını uygulamak için büyük çaba sarf etmişti, askeri vesayeti AB ile durduracağını düşünüyordu, şimdi Alman gazetesine konuşsan suç..!, Biraz akletsek nasıl olur?”