Hollanda, resmi imamlar vasıtasıyla Hizmet Hareketine yakın insanları fişleyen
ve Ankara’ya jurnalleyen Diyanet’e çok sert ültimatom verdi.
görevlileriyle ilgili bir ültimatom yayınlayarak bu isimlere diplomatik
pasaport ayrıcalığı tanınmayacağını açıkladı. Hollanda Hükümeti’nin, son
dönemde, Hollanda Diyanet Vakfı’nın (HDV) faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlık
Vakıf Başkan Vekili Yusuf Acar’ın görevinden alınarak Türkiye’ye çağrılmasıyla
iyice belirgin bir hal almıştı.Hatırlanacağı üzere Acar, Hollanda’da Hizmet
hareketine yakın olan insanları “terörist” ve “F…” diye
fişlediğini, konunun basına yansımasının ardından itiraf etmek zorunda
kalmıştı. Bu gelişme üzerine iki ülke arasındaki ilişkilerinde yaşanan gerilim
Ankara’nın geri adım atmasıyla çözülebilmişti.
İŞTE MADDE MADDE ÜLTİMATOM
Hollanda Hükümeti konuyu yakından takip etmeye devam etti ve 19 Ocak günü
HDV temsilcileriyle entegrasyondan sorumlu Bakan Asscher arasında bir toplantı
yapıldı. Toplantının ardından Hollanda Hükümeti’nin resmi internet sitesinde
yayınlanan açıklamada dikkat çeken başlıklar şu şekilde:
– Hollanda’da siyaset ve din işleri birbirinden ayrı tutulmaktadır. HDV,
böyle bir şeyin olmaması için gerekli tedbirleri almak için çalışacaktır.
– Hollanda Hükümeti, “yabancı siyasi müdahalelere” müsaade
etmeyecektir.
– Dışarıdan gelen din görevlileri de dahil olmak üzere Hollanda’da yaşayan
herkes Hollanda’daki hak ve özgürlüklere riayet etmek durumundadır.
– HDV’nin bir sonraki başkanı sadece din görevlisi vasfını taşıyacaktır.
(Yani bu kişiye diplomatik pasaport verilmeyecek ve ayrıcalık tanınmayacaktır.)
– Vakfın ve Türk din görevlilerinin finansmanıyla ilgili bir rapor
sunulacaktır.
– HDV ve ilgili Hollanda Bakanlığı, Türkiye’den gönderilen din
görevlilerinin Hollanda toplumuna daha iyi uyum sağlamaları için ortak çalışma
yapacaktır.
HUKUKİ YAPTIRIMLAR BAŞLADI
Görünen o ki Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk halkını istediği şekilde
yönlendirmeye devam etse de Batılı dünya olan bitenin farkında ve bundan
duyduğu rahatsızlığı artık saklamıyor. Din görevlileri vasıtasıyla Türkiye’deki
kutuplaşmanın ve çatışmaların kendi ülkelerine taşınmasını istemiyor. Almanya
ve Hollanda başta olmak üzere son dönemde yaşananlar bu alanda hukuki adımların
atılmaya başladığını gösteriyor.
Son olarak Almanya, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı bazı
imamların benzer fişleme faaliyeti yürüttüğü iddialarını aramak üzere adli
soruşturma başlatmıştı. Buna ek olarak, Alman İstihbarat Teşkilatı da
Türkiye’nin casusluk faaliyetlerinin yakından takip edildiğini açıkladı.
Ayrıca, Sabah Avrupa gazetesi Hizmete yakın insanları “terörist” ve
“F…” olarak damgalaması nedeniyle bir Alman Mahkemesi tarafından 250
bin Avro para cezasına çarptırıldı.