Antalya’daki özel bir kolejde
eğitim gören 11. sınıf öğrencisi Mehmet Can Dursun ile 12. sınıf
öğrencisi İrfan Efe Boztepe’nin kimya öğretmeni Gülay Demirci
danışmanlığında, TÜBİTAK Liselerarası Proje Yarışması için geliştirdiği
proje, TÜBİTAK tarafından kabul edilmedi, ABD’de dünya çapında
düzenlenen yarışmada 54 ülke 2 bin 450 proje arasından altın madalya
kazandı.
Lise öğrencileri Mehmet Can Dursun ile İrfan Efe Boztepe TÜBİTAK
liselerarası proje yarışmasına katılmak için kimya öğretmenleri Gülay
Demirci danışmanlığında bir proje hazırladı.
Atık yengeç ve karides
kabuklarından iyileştirmeyi hızlandıran bir nanolif yapmayı öngören iki
öğrencinin başvurusu TÜBİTAK tarafından reddedilince, iki öğrenci bu kez
de ABD’de dünya çapında düzenlenen liseler arası yarışmaya başvurdu.
Türkiye’de ilk dönemlerde pek ilgi görmeyen proje, ABD’de 54 ülke 2
bin 450 proje arasından dünya 1’incisi oldu. Öğrenciler altın madalya
kazandı. İki öğrenci ile öğretmenleri, 20-22 Ocak’ta İzmir’de düzenlenen
1. Diyabet Teknolojileri Sempozyumu’na davet edilerek bir sunum
yapmaları istendi. Öğrencilerle öğretmenlerine sunumun ardından
Hacettepe Üniversitesi Endokrinoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Selçuk
Dağdelen ve Ege Üniversitesi Endokrinoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr.
Damla Gökşen tarafından teşekkür plaketi verildi.İzmir’de düzenlenen 1. Diyabet Teknolojileri Sempozyumu’nda sunum
yapan iki öğrenciyle öğretmenlerine plaket verildi. İki öğrenci, yengeç
ve karides kabuklarını kullanarak yaptığı nanolif, yaraları yüzde 30’a
kadar daha hızlı tedavi edebiliyor.
“Fiyatı makul”
Projenin ortaya çıkması öncesinde çok fazla çalıştıklarını dile
getiren 11. sınıf öğrencisi Mehmet Can Dursun şunları söyledi: 9.sınıfta
karbonhidratlarda “kitin” adlı maddeyi görmüştüm, onu araştırmaya
başladım. Daha sonra Kitin’in Kitosan olan başka bir türevini gördüm,
bunun da ABD askerleri tarafından yara iyileştirici olarak
kullanıldığını fark ettim. Bu konu üzerine daha çok araştırma yaptım.
Sonra öğretmenime danıştım, arkadaşımla ortak bir proje hayata geçirdik.
Bu projenin herkese ulaşabilmesi ve ürün olarak piyasaya çıkabilmesini
istiyoruz. Makul bir fiyatı var ve eğer yaygınlaşırsa ülkemize de
yararlı olacaktır. Gelecekte genetik mühendisi veya doktor olmak
istiyorum.
Yaranın üstüne koymak yetiyor
Nanolifi yaranın üstüne koyduktan sonra
kendiliğinden yok olduğunu söyleyen 12. sınıf öğrencisi İrfan Efe
Boztepe Türkiye’de ilgi göremedikleri için üzüldüklerini belirtti.
Boztepe, şunları anlattı: Projeyle ilgili çok çalıştık. İlk dönemlerde
Türkiye’de ilgi göremedik çok üzülmüştük. Sonra yurtdışından sonra gelen
teklifle çok mutlu oldu. Hem ülkemizi de temsil etme fırsatı bulduk.
Hem de hastalara yeni bir umut vermiş olduk. Projemiz yatalak ve
diyabetik hastalara yönelik olduğu için halkımız adına da önemli
olduğunu düşünüyorum. Elimizdeki verilere göre bizim yaptığımız ürünün
yaraları diğer ürünlere göre yüzde 30 daha hızlı iyileştirdiğini gördük.
Aynı zamanda bunu vücudunuza koyduğunuzda geri çıkartmanıza gerek
kalmıyor orada yok olup gidiyor. Yaranız da hava alıyor, yapay deriden
daha pratik. Ben küçüklüğümden beri doktor olmak istiyorum, umarım bu
hayalime ulaşırım.
Cumhuriyet