• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

YÜREĞİNİZ YETİYORSA OKUYUN: UMUT BEBEĞİN ACI DOLU HİKAYESİ…

Ocak 20, 2017
in Genel Gündem, KONUK YORUM, ZULÜM GÜNLÜĞÜ
4
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Araba ıslak yollardan kıvrılarak son sürat Urfa’dan ayrıldı. Emir büyük yerdendi. Bir an önce terörist(!) teslim etmek istiyorlardı. Ayşe boynu bükük bir halde arabada oturuyordu.


1haftalık bebesinin ağlaması kulaklarından gitmiyordu. Haykırmak istiyordu ama hem utancından bunu yapamazdı hem de nefesi buna yetmeyecek gibi hissediyordu. Hani bazen kâbuslarda da böyle olursunuz. Karşınızda sizi korkutan bir şey vardır. Kaçıp kurtulmak istersiniz kurtulamazsınız. Bağırmak istersiniz sesiniz çıkmaz. Ayşe kapkaranlık bir kâbusun içindeydi. Ne yana baksa karanlık ne yana baksa boşluk. Kulaklarında çın çın Umut’un sesi… Birden aklına az önce okuduğu satırlar geldi. Ellerine baktı kelepçeliydi. Gitgide ışık namına her şey kendisinden uzaklaşıyordu. Koşacak bir durumu da yoktu. Abdullah ve Umut’un acısı bir hançer gibi yüreğine saplandı. Şu anda hiç kimse fark etmese de Ayşe’nin yüreği kanıyordu. Ama acısını içinde tutmaya çalışıyordu. Güçlü durmalıydı. Tıpkı diğer masumlar gibi. Acısını belli etmemeli içinde yaşamalıydı. Kendine hâkim olmalıydı. İçinden kopup gelen çığlıklar göğüs kafesini zorluyordu. Kalbi göğüs kafesini parçalayıp çıkacak gibi atıyordu. Sonunu bilmediği bir meçhule doğru tek başına yol alıyordu Ayşe.

Bir ara başını çevirdi pencereden gökyüzüne baktı. Yağmur dinmiş, bulutlar gökyüzünden çekilmişti. Işıl Işıl parlıyordu yıldızlar. Birden yıldızların birinde Umut’un yüzü beliriverdi. Gülümsüyordu Umut… Birden hayaller daldı Ayşe. Umut bir yıldıza kendisi bir yıldıza binmişler güya. Hiç olmadıkları kadar özgürler. Sonsuz gökyüzünde birbirlerini kovalıyorlar. Uçtular… Uçtular. Taki göz alabildiğine yeşilin olduğu bir alana inene kadar. Hayali değişiverdi Ayşe’nin. Abdullah vardı şimdi yanlarında. Bir Pazar günü bebelerini de yanlarına alarak ailecek pikniğe çıkmışlar. Hiç olmadığı kadar mutlular. Gülüyorlar eğleniyorlar. Sonsuz mavi gökyüzünün altında özgürce yaşamanın tadını çıkartıyorlar. Güneş hiç olmadığı kadar parlak ve hiç olmadığı kadar okşayıcı ve huzur verici. Abdullah bir taraftan mangalı yakmaya çalışıyor diğer taraftan Ayşe’ye sofrayı hazırlamasına yardım ediyor. Bir an olsun gözlerini Abdullah’tan alamıyor Ayşe. Bir anda Umut büyümeye, yürümeye, koşmaya başlıyor yanı başında. Göz alabildiğine yemyeşil olan çayırda koşmaya başlıyor Umut. Önünden çayırların arasındaki böcekleri gagalayan serçeler uçuşuyor. Sapsarı saçlarını rüzgâr dalgalandırıyor. Ayşe ve Abdullah oğullarının arkasından gururla bakıyorlar. Böyle anların uzamasını, hiç bitmemesini istersiniz. Haftalar geçse bile ne güzel gündü o öyle diye hep hatırlarsınız. Bir anda arabanın sarsılmasıyla kendine geldi Ayşe. Arabanın içine acı bir tütün kokusu yayılıyordu.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

15 Temmuz’un sırrı çözüldü: ‘Apolet Perdesi’ yayında

Hücrede öldürülen Polis Müdürü’nün eşi, KHK’lı Hakim Güven: Eşimden telekulak skandalı nedeniyle intikamla hapiste öldürdüler

Duruşmada fenalaştı: Eski Milletvekili İlhan İşbilen hastaneye kaldırıldı

Sabah olmuştu. Güneşin kızıl ışıkları pencerenin buğusunu delerek odanın içerisine yayılıyordu. Pencerede yoğunlaşan buğular ağırlaşarak yere doğru kayıyorlardı. Gece yakılan sobanın etkisi artık geçmeye başlamıştı. Duvarda asılı duran süs maksadıyla asılmış küçük kırmızıbiberlerin üzerine biraz toz çökmüştü. Biberlerin yanında ise Ayşe’nin üniversiteden mezun olduğu gün çektirdiği kepli fotoğrafı vardı. Ayşe’nin annesi Zübeyde Hanım elinde tesbihi dua ediyordu. Tüm gece kâbus görmüştü. Rüyasında kızı Ayşe’yi köpeklerin kovaladığını görmüştü. Ayşe var gücüyle koşuyor, ama bir türlü köpeklerden kurtulamıyordu. Köpekler Ayşe’nin üstünü başını paralıyordu. Kızına yardım etmek istiyor ama yerine çivilenmiş gibi koşup yardım edemiyordu. Çevreden yardım istemek için haykırmaya çalışıyor, başaramıyordu. Haykırarak uyanmıştı. Zübeyde Hanımın sesine kocası Miftah Bey de uyanmıştı.

-Ne var ne oldu Zübeyde?

-Hiç… Bir şey yok… Kâbus gördüm. Ayşe’mizi gördüm. Kötü bir haldeydi. Hayrolsun inşallah.

-Âmin… Kalk bir bardak su iç.

Zübeyde Hanım kalkıp bir bardak su içti. Yatağına girip gözlerini kapattı.

Bu sefer de rüyasına Abdullah’la Umut girdi. Umut büyümüştü. Babasının elinden tutmuş yürüyorlardı. Umut bir anda Abdullah’ın elinden kayıp bir karanlığa doğru koşmaya başlıyordu ve gitgide karanlığın içinde kayboluyordu. Yine gözlerini açtı. Vakit sabah namazına yaklaşmıştı. Kalkıp abdest aldı. Sonra kocasının yanına da bir leğen ve ibrikle su getirdi. Miftah Bey bacaklarından ameliyat olmuştu yürüyemiyordu. Kocasına abdest aldırdı. Yüzünü yavaşça incitmeden kıbleye doğru çevirdi. Az sonra ezan okunmaya başladı. Namazlarını kıldılar. Zübeyde Hanım kocasını yatağına yatırdı. Kendisi de dua etmek ve salavat çekmek için eline teşbihini aldı. Güneş doğana kadar teşbih çekti, elini açıp damadı, kızı, torunu için dua etti.

Miftah Beyin telefonu çalmaya başladı. Yatağından kalkıp Zübeyde Hanım telefonu eline aldı.

Miftah Beye verdi.

Miftah Bey:

-Buyurun Benim…

-Nasıl olur ameliyatlıydı… Ne zaman geldiler?

-Tamam, hemen geliyoruz…

Miftah Bey telefonu kapattı. Yüzü kireç gibi olmuştu.

Zübeyde Hanım:

-Ne oldu Efendi?

-Ayşe’yi polisler götürmüşler.

-Vah yavrum vah yavrum… Nasıl götürmüşler kınalı kuzumu… Nereye götürmüşler yaralı ceylanımı?

-Aksaray’a… Umut’u hastanede bırakmışlar… Telefondaki, bebek çok ağlıyor, çabuk gelin, dedi.

İkisi de ağlamaya başlamışlardı.

Miftah Bey:

-Zübeyde ben bu halimle ne yapayım? Hemen Celilelere git. Celile’nin oğlu sizi hastaneye götürsün. Beni merakta koymayın hemen arayın, dedi. Daha fazla o da konuşamadı ağlamaya başladı.

Zübeyde Hanım hemen kalktı. Üzerine bir şeyler alıp kapıdan çıktı.

Miftah Bey arkasından kahırla baktı. Gözlerinden bir damla yaş yanağından kayıp yorganına düşüverdi.

Medet Ya RABBİ, sözü dudaklarından dökülüverdi…

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Dink:Tanrı’yı seviyorum deyip kardeşinden nefret eden yalancıdır,çünkü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı’yı sevemez

SONRAKİ HABER

Dünyanın Cazibesi

BENZER HABERLER

15 Temmuz’un sırrı çözüldü: ‘Apolet Perdesi’ yayında
Manşet

15 Temmuz’un sırrı çözüldü: ‘Apolet Perdesi’ yayında

Temmuz 11, 2025
Hücrede öldürülen Polis Müdürü’nün eşi, KHK’lı Hakim Güven: Eşimden telekulak skandalı nedeniyle intikamla hapiste öldürdüler
Manşet

Hücrede öldürülen Polis Müdürü’nün eşi, KHK’lı Hakim Güven: Eşimden telekulak skandalı nedeniyle intikamla hapiste öldürdüler

Temmuz 10, 2025
Manşet

Duruşmada fenalaştı: Eski Milletvekili İlhan İşbilen hastaneye kaldırıldı

Temmuz 9, 2025
Erdoğan rejimin Maydonoz Döner’e bir nefret operasyonu daha : 23 gözaltı
Manşet

Dışişleri personeline nefret operasyonu: KHK’lıların da olduğu 25 kişi gözaltı

Temmuz 8, 2025
Milletvekili Ahmet Şık’ın raporu: Şiban ve Turgut helikopterden atıldı, 150 asker linç etti
Manşet

Van’da helikopterden atıldığı belgelenmişti: Osman Şiban’a verilen ceza onandı

Temmuz 5, 2025
Yargıtay kararı bozmuştu:  Afyon yerel mahkemesi Murat Efe bebeğe zulümde ısrarlı
Gündem

Yargıtay kararı bozmuştu: Afyon yerel mahkemesi Murat Efe bebeğe zulümde ısrarlı

Temmuz 4, 2025
    • All
    • Manşet
    15 Temmuz’un sırrı çözüldü: ‘Apolet Perdesi’ yayında
    Manşet

    15 Temmuz’un sırrı çözüldü: ‘Apolet Perdesi’ yayında

    by zmnaus
    Temmuz 11, 2025
    0

    15 Temmuz’un sırrı çözüldü!  Dönemin Yüksek Askerî Şura Üyesi Orgeneral Akın Öztürk’ün, en yakın çalışma arkadaşları, çok önemli bilgileri ‘Spoiler:...

    PKK, silah bırakma ve fesih kararını açıkladı: Işte detaylar

    PKK, 47 yıl sonra silah bırakı: Casana Mağarası’nda silah bırakma töreni

    Temmuz 11, 2025
    Adana Maratonu’nda ‘KHK Zulmüne Son’ pankartı!

    DEVA Partisi’nin KHK mağduriyeti önergesi AKP-MHP tarafından reddedildi

    Temmuz 11, 2025
    PKK Süleymaniye’de silah bırakısını izlemeye giden Sırrı Sakık:Hepimiz için hayırlı olacak

    PKK Süleymaniye’de silah bırakısını izlemeye giden Sırrı Sakık:Hepimiz için hayırlı olacak

    Temmuz 11, 2025

    Vatan (daş) ve Metan Gazı! Kime sağ olsun diyeceğiz?

    Temmuz 11, 2025
    CHP’li iki Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı: Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin tututklandı

    CHP’li iki Belediye Başkanı görevden uzaklaştırıldı: Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin tututklandı

    Temmuz 10, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM