İŞKENCE
(UMUT NİNESİNDE)
Zübeyde Hanım ağlayarak Celilelerin evine vardı, kapıyı çaldı. Sandı ki
kapı hiç açılmayacak. Saniyeler geçmiyordu. Tekrar tekrar kapıya vuruyordu. Az
sonra içerden Celile’nin sesi duyuldu: ’Geliyorum, kıracaksın kapıyı. ’Kapı
gıcırdayarak açıldı. Celile Zübeyde Hanımı karşısında öyle görünce şok oldu.
Zübeyde Hanım ağlıyordu. Durmadan nefesi kesiliyor, çenesini oynatamıyordu.
Celile: ’Ne oldu Zübeyde? Miftah Beye mi bir şey oldu?
Zübeyde Hanım konuşamıyordu. Zorlukla:
-Ayşe… Ayşe’yi götürmüşler, diyebildi.
-Nereye… Nereye götürmüşler?
-Gözaltına almışlar…
-Vah… Yavrum… vah… vahh…
-Celile Hanım, Reşat’a söyle bizi… bizi… bizi hastaneye yetiştirsin… Umut’u
götürmemişler. Yavrucak hastanede kalmış.
-Nasıl?…Tamam…Tamam ben Reşat’ı uyandırayım. Hüsnü sabah erken işe gitti.
Celile hızla içeri girdi. Az sonra Reşat’la kapıda belirdiler. Reşat sabah
erken uyandırıldığına hiç memnun olmamıştı. Yüzü asıktı. Zübeyde Hanıma baktı.
Dil ucuyla:
-Geçmiş olsun yenge…
Zübeyde Hanım Reşat’ın amcasının karısıydı…
Arabaya bindiler Reşat arabayı çalıştırdı. Zübeyde Hanım durmadan
ağlıyordu.
Reşat:
-Ne diye ağlıyorsun yenge? Az sonra yetişeceğiz işte yeğenime… Ayşe’ye
üzülme. Suçu yoksa bırakırlar. Ama ben söyleyeyim mi? Bu kadar da olmaz canım.
Devlete karşı gelmek de neyin nesi… Sen git sendikaya üye ol… Bankaya para
yatır. Kaç defa söylediler uzak durun diye. Ben de onların dershanesine gittim…
Çekilin dediler… Onlarla ilişkisi olan arkadaşlarımla irtibatı kestim. Şu kriz
de olmasa benim gibi adama iş mi yok… Bakma şimdi işsiz olduğuma… Dış güçler
kriz çıkartıyor. Devletimizin yanında olacağız.
Zübeyde Hanım cevap vermedi. Başını pencereye doğru çevirdi.
Hastaneye ulaşmışlardı. Zübeyde Hanım hızla arabadan indi. Hastaneden içeri
girdi. Umut bebeğin odasına odasına yöneldi. Umut’un kaldığı odaya girdi. Odaya
girdi. Umut bebeğin yanında bir hemşire vardı. Umut’la ilgileniyordu. Umut’un
yanına vardı. Umut’u kucağına aldı. Umut’una sarıldı. Umut ve ninesi
ağlıyorlardı.
(AYŞE İŞKENCEDE)
Ayşe’yi bir bodruma indiriyorlardı. Bodruma inen merdivenin başına gelince
Ayşe’yi bir el aşağı itti. Ayşe yüzün koyu yere düştü. Yanağından kan akmaya
başladı. Arkasından yetiştiler. Sürükleyerek bodrumun ortasına götürdüler.
Sürükleyenlerden biri:
-Üzerini çıkart…
Ayşe:
-Allah rızası için yapmayın… Allahtan korkunuz yok mu?
-Sana mı soracağız işimizi nasıl yapacağımızı. Tamam, sen bilirsin sen
güzellikten anlamıyorsun.
İki kişi Ayşe’yi tutup kaldırdılar. Ayşe çırpınıyordu ama nafile.
Kollarından duvardaki halkalara astılar Ayşe’yi… Zorla Ayşe’yi soydular. Ayşe
çığlık atıyor… Allah… Allah diye haykırıyordu. Bir tanesi yerdeki bir kova
soğuk suyu Ayşe’nin üzerine boşalttı. Ayşe hem utançtan hem de soğuktan
titriyordu. İşkencecilerden biri:
-Söyle kocan olacak o piç nerede?
-….
Öbür işkenceci:
Boş ver şimdi az sonra dili çözülür. Sen söyle bakalım istediğim rakıyı
getirdin mi?
-Getirdim…
-Getir aç bakalım… Biz keyfimize bakalım.
Masanın başına geçtiler. Rakılarını doldurdular. İşkencecilerden biri bir
yudum aldı. Ayşe’ye baktı.
-Abla sende içer misin? İçersin… İçersin. İki işkenceci kahkaha attılar…
Abla… Abla… ha ha ha…
İşkenceci ayağa kalktı. Ayşe’nin yanına gidip rakı bardağını dudaklarına
uzattı. Ayşe direniyordu. Rakı bardağı işkencecinin elinden kaydı yere düştü.
İşkenceci Ayşe’nin yüzüne sert bir yumruk attı. Ayşe bayılmıştı. Söyle bakalım
kocan nerede?
Ayşe bayılmıştı.
Az sonra üzerine döküle n soğuk suyla kendine geldi. İşkenceciler pis pis
sırıtıyorlardı. İşkencecilerden biri:
-Güzel karı be… Eve götürüp kendime karı mı yapsam?
-Çüş… Senin kafa iyice gitmiş… İçmeyi beceremiyorsun…
İşkencecilerden biri Ayşe’ye sert bir yumruk attı:
-Söyle be kadın söyle kocan nerede.
Ayşe’yi hızla yumruklamaya başladı. Ayşe’nin haykırışları bodrumu
inletiyordu.
İşkencecilerden biri:
-Bak ben ne yapacağım…
Bir toplu iğne getirdi Ayşe’nin göğsüne batırdı.
Ayşe’nin çığlığı bodrumun duvarlarını titretti. Ayşe tekrar bayıldı.
İşkencecilerden biri:
-Bu karı elimizde kalacak… Zaten tutuklandı. Bir halt söyleyeceği yok.
Ayşe’nin üzerini giydirip sürükleyerek bodrumdan çıkarttılar…
Yazan: Garip…