[ENES CANSEVER]
Hangi yöne baksak, hangi göstergeye dikkat
etsek güzel ülkemiz dipte görünüyor.
Gelişen ve büyüyen dünyanın dev ülkeleri,
ekonomide, sosyal alanda, eğitimde, bilimde nam yapmış insanlarının listelerini
çarşaf çarşaf yayınlıyor, bizler her gün kara toprağa düşen gençlerimizi
konuşuyor, ölümü yüceltiyor, yaşatma tercihlerini öteliyoruz.
Dünya ekonomisinin zirvesindeki ülkeler,
vatandaşlarına yeni bilim yuvaları açarken, bizdekiler ise eğitim yuvalarına
kilit vuruyor, öğretmen ve akademisyenlere zindan yollamayı tercih ediyoruz.Üniversitelerden yine yüzlerce akademisyen
iharç edildi, iş yapma yetenekleri ellerinden alındı, diplomaları sıfırlandı. Pasaportları
gasp edildi. Yurtdışı çıkışları yasaklandı. Pazarda maydonoz-limon satarak
geçinirler artık.
nal topluyor, avucumuzu yalıyoruz, önden gidenlerin çıkardığı tozu yutuyoruz.
Nobel Ödülleri 1901 yılından beri
dağıtılıyor. Fizik, Kimya, Edebiyat, Barış, Fizyoloji ve Tıp alanlarında
olağanüstü başarı gösteren kişi veya kurumları onurlandırmak üzere veriliyor.
Ödüller, yalnızca ödülü alanlar için değil, ülkeleri için de büyük önem
taşıyor.
Peki geçen 116 yılda, Türkiye’nin kaç
bilim adamı Nobel Barış Ödülüne layık görüldü?
İlk Nobel ödülünü, 2006’da edebiyat dalında Orhan
Pamuk getirdi. 2. İsim Prof Dr. Aziz Sancar oldu, Kimya dalında. Hepitopu iki
kişi.
Gerçi Prof. Sancar’ın ödülünü kendi ülkemizin
hanesine yazabilir miyiz?
Yazamayız,
çünkü Aziz Sancar Amerika’da yaşayan bir bilim insanı.
Kim bilir Sancar bugün Türkiye’de olmuş
olsaydı, Kanun Hükmündeki Kararnamelerle (KHK) işinden olan binlerle
akademisyen gibi, o da işsiz kalıp, pazarda organik meyve satardı.
Onun için sadece Orhan Pamuk…
2016 Eğitim Değerlendirme Raporunu’nda yer
alan bilgiye göre; Türkiye’deki üniversite mezunu yetişkinlerin sözel beceri
puanı ortalaması, Japonya’daki lise mezunu bile olmayan yetişkinlerin puan
ortalamasından daha kötü.
Hizmet Hareketi mensuplarının alın teriyle
kurduğu ve dünya bilim olimpiyatlarında Türkiye’ye madalya kazandıran eğitim
kurumlarına el kondu. Bununla yetinilmeyerek, iç siyasete malzeme yapmak ve
milletin gözünü boyamak için bu okullar, İmam Hatip Liselerine dönüştürülüyor,
bahçelerine de ezan okutmak üzere minareler dikiliyor.
Adalet Bakanlığı 174 yeni cezaevi
yapılacağını duyururken, Hollanda’da suç oranları yüzde 1’in altına seyrettiği
için 6 cezaevini kapattı.Türkiye’de halen 382 cezaevi var, kapasite 202 bin 675
kişi. KHK ile içeri atılan 45 binden fazla masum insanımız, cezaevlerindeki
koğuşlarda yer yetmezliğinden, nöbetleşe yatıyorlar.
2002 yılında 55 bin 609 tutuklu ve hükümlü
ile iktidarı devralan AKP, geçen yıla kadar tutuklu ve hükümlü sayısını 4 kat
artırarak 187 bin 647’ye çıkardı. Hollanda’da; hapishanelerin kapanmasının
nedeni ‘yeteri kadar suçlu’ bulunmamasıdır. Her tarafa İmam Hatip açılsa ve her
birinin bahçesine Sultan Ahmet Camiî minareleri andırır 4 minare ve her
minarenin de dörderli şerefesi olsa ne neye yarar ki…
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün her yıl
düzenlediği ‘Yolsuzluk Algı Endeksi” 2016 verilerine göre, 41 puan alan Türkiye 9 basamak birden gerileyerek
176 ülke arasında 75. sıraya indi. Suudi Arabistan, Brunei, Namibya ve Karadağ
gibi ülkeler Türkiye’den daha yüksek sıralarda bulunmakta. Bilindiği gibi;
yolsuzluğun dünyadaki temel nedenleri; sosyal eşitsizlik, otoriter yönetimler,
hak ve özgürlük ihlalleri olduğunu gösteriyor.
-İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre; 150’ye
yakın gazeteci hapseden, 200 medya organını kapattıran AKP iktidarı, Türkiye’yi
‘dünyada 180 ülke içinde 151. sıraya yerleştirerek, ‘en çok gazeteci hapseden’ ülkeler klasmanına
sokarak, Demokratik Kongo
Cumhuriyeti’nin hemen önünde yer almayı başardı.
-Dünyanın en güçlü ve en güçsüz pasaportları
sıralamasında, listesinin ilk sırada Almanya yer alırken Türkiye ise 55’inci
sırada… Almanya’nın talihli vatandaşları, dünyanın 177 ülkesine vize başvurusu
yapmadan seyahat edebiliyor.
-Dünyanın en iyi programcıları ve yazılım mühendislerine
yönelik bir site olan HackerRank, kodlama becerilerine göre, dünyanın en iyi
programcılarını sıraladı. 50 ülkenin sıralandığı listede Çin 100, Rusya 99,9
puan alırken, Türkiye 77,5 puanla 30’uncu sırada yer alıyor.
-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen yılın
raporunu açıkladı.Türkiye 12,575 davayla AİHM’de en fazla dosyası bulunan
ülkeler arasında ikinciliğe yükseldi. Sadece 15 Temmuz’dan sonra hükümetin
baskıcı tutumu, hukuksuzluk ve hak ihlallerinden dolayı Strazburg’a 5,300 dosya
ulaştı. Bu yıl, Türkiye’nin dosya artış hızı yüzde 276 oldu.
-ABD’li bulut hizmetleri sağlayıcısı Akamai Akamai’nin
raporuna göre en hızlı interneti kullanan ülkeler arasında Güney Kore – 26,3
Mbps ile ilk sırada. Türkiye bu sıralamanın hiç birinde yer bile alamadı.
-Geçen yıl, dünya genelinde, 401 silahlı terör eylemi
gerçekleşti. Irak ve Afganistan’ın hemen arkasından maalesef, Türkiye geliyor.
2016’da 100’e yakın terör saldırısı yaşayan Türkiye’de 509 insanımız bu
olaylarda hayatını kaybetti.
-Dünya Bankası Grubu’nun yeni İş Yapma Kolaylığı raporunun
‘Herkes için Fırsat Eşitliği’ sıralamasında Türkiye geçtiğimiz yıl 55. sırada
iken bu yıl 69. sıraya geriledi
-Airline Ratings 2016 yılının en güvenli 20 havayolu
listesini açıkladı. Türkiye’den hiçbir şirketin “en güvenilir 20 havayolu”
listesinde kendine yer bulamadı.
– Eğitim süresi ve öğrencilerin yetenek ve donanımları
konusunda Finlandiya listede ilk sırada yer alırken, Türkiye 38 OECD üyesi ülke
arasında 35. sırada yer alabildi.
-Türkiye’de kız öğrencilerin eğitime katılımı OECD
sıralamasının sonlarında…
Öyle ya eller mersine biz tersine. Tersten
yol almayı seviyoruz.
Bu sevgimizle madara oluyoruz elâleme vesselam… e.cansever@yepyeni.zamanaustralia.com.au