Küresel ‘güvenlik’ politikalarının belirlendiği Münih Güvenlik Konferansı’nda 2017’de dünya güvenliğini tehdit eden 10 gelişme arasında Türkiye’de OHAL altında gidilen referandum da sıralandı.
Almanya’nın güneyindeki Münih kentindeki tarihi Bayerische Hof Oteli’nde 17 Şubat’ta başlayan ve bugün sona erecek olan 53. Münih Güvenlik Konferansı’nda bu yıl da Türkiye’deki siyasi gelişmeler önemli bir yer tuttu. Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı konferansta yayımlanan Güvenlik Raporu’nda, Türkiye’deki olağanüstü hâl uygulaması ve referandum sürecine kapsamlı şekilde değinildi.
Rapor, Münih Güvenlik Konferansı Vakfı tarafından hazırlanıyor ve içinde istatistikler, yıl boyunca uluslararası güvenliği etkileyebilecek gelişmeler ve tehditler yer alıyor. Raporda 15 Temmuz Darbe Girişimi ve ardından ilân edilen OHAL’le birlikte yaşananlar da yer alıyor. Raporda, bu süreçte yapılan seçim kampanyası ve referandumun “ekonomiye, istikrara ve bölge ülkeleriyle ilişkiye zarar verme ihtimalinden” söz ediliyor.
OHAL, referandum, baskılar
Raporda yer alan, “2017’de güvenlik sorununda rol oynaması muhtemel aktörler” başlığında Türkiye’deki gelişmeler de var. Raporda, 15 Temmuz sonrası uygulamaların ‘ciddi bir baskı aracına dönüştüğü’ yazıyor. Raporda AKP iktidarı için “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti” ifadesi kullanılıyor. Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin gerildiği ancak, iki tarafın da birbirine ihtiyacı olduğu görüşüne de raporda yer verildi.
***
ABD adım atmadı Rusya’ya yöneldik!
“Türkiye’nin Bölgesindeki Rolü” başlıklı toplantıda da, Türkiye’de yaşanan iç siyasi gelişmeler, ABD ve AB ile anlaşmazlıklar, Kürt sorunu, Suriye politikaları ve Rusya ile işbirliği tartışıldı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Batı İttifakı’nın zamanında atması gereken adımları atmamasından ötürü Rusya’nın ağırlığını artırdığını söyledi. Suriye’de Türkiye ve ABD’nin ortaklaşa benimsediği kırmızı çizgilerin aşıldığı 2012-2013 döneminde Obama yönetiminin müdahale etmemesinden kaynaklanan boşluğu Rusya’nın “çok iyi doldurduğunu” söyleyen Işık, Rusya’nın bu sayede herkesin dikkate alması gereken bir aktör konumuna geldiğini söyledi.ABD ile görüş ayrılıklarına rağmen ilişkilerin kopartılmadığını söyleyen Bakan Işık, “İlişkileri koparmadık hâlâ konuşmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
“PYD’yi Suriyeli Kürtlerin temsilcisi olarak görürsek son derece büyük bir yanlışa düşeriz” diyen Işık, Rakka operasyonunun büyük önem taşıdığına işaret ederek, “Biz formülümüzü ortaya koyduk, DEAŞ’ı süpürme operasyonunu, Suriyelilerle, DEAŞ’ın evinden yurdundan ettiği Rakkalılarla yapalım, bu konuda Türkiye’nin tecrübesi var” diye konuştu.
Kürt sorunu askeri yöntemle çözümlenemez’
AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn ise Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve tam üyelik süreciyle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı. İstikrarlı bir Türkiye’nin AB için çok önem taşıdığını ifade eden Hahn, “Son yıllarda tanık olduğumuz bazı gelişmeler Türkiye’nin AB yolunda ilerlediğini göstermiyor. Nisan ayındaki referanduma bakacağız. Yargı bağımsızlığı gibi konularda öngörülen bazı değişiklikler AB perspektifiyle örtüşmüyor” diye konuştu.
“Kürt sorunu salt askeri yöntemlerle çözümlenemez” diyen Hahn, bu konuda Türkiye ile görüş ayrılığı olduğunu kaydetti. AB Komiseri, “Ancak siyasi çözüm kalıcı olacaktır. Bizim de çıkarımız bu soruna kalıcı çözüm bulunmasından yana. 17 milyon Kürt yaşıyor Türkiye’den Avrupa’ya yeni bir göç dalgası olması çıkarımız ile örtüşmüyor” diye konuştu.
2017’de uluslararası güvenliği etkileyebilecek 10 gelişme:
1 Bağımsız, uluslararası gelişmeleri önemsemeyen tek taraflı bir ABD.
2 Çin’in ABD’ye aşırı reaksiyon gösterme ihtimali.
3 Merkel’in yeniden seçilse bile daha güçsüz bir konuma gelmesi olasılığı
4 Birçok ülkede seçimler olacağı için 2017’de reformların ikinci, üçüncü plana atılması.
5 Ortadoğu’da halkın öfkesini artıran iletişim araçlarının güçlenmesi.
6 Merkez Bankalarının gittikçe daha fazla siyasileşmesi.
7 Beyaz Saray ile Silikon Vadisi’nin çatışması, yani bilim alanında yapılacak özgür yatırımların azalması.
8 Türkiye’de OHAL sürecinde yapılan seçim kampanyası ve referandumun ekonomiye, istikrara ve bölge ülkeleriyle ilişkiye zarar vermesi.
9 ABD’ye daha da fazla tepki göstermek için kapasitesini artıran Kuzey Kore.
10 Afrika’da nadir bulunan istikrar sahibi ülkelerden Güney Afrika’da, Zuma’nın iktidar savaşı sebebiyle siyasi çatışma yaşanması. Kaynak birgün