NSW
Eyalet Hükümeti’nde Çokkütürlülük Bakanlığına getirilen Ray
Williams, Affinity Diyalog Vakfı’na ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Her ay farklı
bir konuyla, NSW’deki çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerini bir araya
getiren Affinity, bu yılın ilk konferansında, geçen ay göreve başlayan Eyalet
Çokkültürlülük Bakanı Ray Williams’ı
ağırladı.
Programda bir konuşma yapan Bakan Williams, davetten duyduğu
memnuniyeti dile getirdi. Vakfın, çalışmalarını takdirle izlediğini belirten
Bakan Ray Williams, önemli davetlilerin yer aldığı topluluğa hitap etme imkanını
sağladığından dolayı Affinity’e teşekkür etti. Vakfın
çalışmalardan övgüyle söz eden Bakan Williams, çokkültürlülüğün önemine işaret
etti.
CİNSİYET’E KARŞI SAYGILI ŞEKİLDE YETİŞTİRDİ
Farklı
din, ırk ve cinsiyetin Avustralya’da hoşgörü ve barış içinde yaşadığına dikkat
çeken Çokkültürlülük Bakanı Williams; “Avustralya dünyada gıpta edilen bir ülke.
Ailem beni ırk, din, cinsiyet ve rengi ne olursa olsun, hiç bir insana
ayrımcılık yapmadan tüm insanlara karşı saygılı olma hususunda yetiştirdi. Bu
değerler, bugün yolumu aydınlatıyor. Oluşturduğumuz çok güzel bir Avustralya
kültürümüz var. Ülkemiz de dünyanın bütün ulusunu temsil eden insanlar ve
kültürler bir arada yaşıyor. Bundan dolayı gurur duymalıyız. Çünkü toplumun
yüzde 99’u bu güzelliğe pozitif katkı sağlıyor. Ben bunu takdir ediyorum.
Hükümetimizin, çokkültürlülüğü desteklediğine en güzel örnek, göçmen bir Ermeni aileden gelen NSW’in
yeni Başbakanı Gladis Berejiklian’dır.
NSW eyaletinde en yüksek göreve gelen Başbakan, aynı zamanda bayanlar için de
çok önemli bir rol model” dedi. NSW Hükümeti’nin Çokkültürlülük Bakanı olarak
bu görevde daha çok yeni olduğunu belirten Ray Williams, toplumdaki
farklı etnik kuruluşları ve çeşitli faaliyetlerini görmekten dolayı son derece
mutlu olduğunu belirtti. Çokkütürlülük Bakanı Williams,
toplumun öncelikli konularının başında, ulaşım ve sağlık hizmetinin geldiğini
hatırlattı.
SINIRIYLA İLGİLİ DAHA ÇOK ÇALIŞMALI
Öte
yandan toplumun önde gelen tanınmış
simalarını geleneksel seminer programlarında ağırlayan Kültürlerarası Diyalog
Merkezi (Affinity)’nin düzenlediği ‘Çokkültürlü Avustralya’da din özgürlüğü’
konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Avustralya İnsan Hakları Komisyonu
Başkanı Avukat Edward Santos, önemli konulara değindi. Avustralya’nın mevcut
yasalarında düzenlemeye giderek, din özgürlüğü konusunda daha fazla çalışma yapılmasının önemine işaret eden Av.
Santos; “Bir avukat olarak ilk sorulması gereken konu; Avustralya’nın
din özgürlüğünü koruma konusundaki kararlılığı ve bu konuda neler yapabilirliğidir.
Uluslararası hukuk, din hakkında iki unsuru ele alıyor. Birincisi; din veya
inanç özgürlüğüdür. İkinci unsur ise; din veya inancın gereklerini yaşama
özgürlüğüdür. Bunlar ise bir insanın dinini yaşamasındaki ve ibadetlerini uygulamadaki
gerekli eylemlerdir. Örneğin, bazı insanlar için dini vecibeleri, belirli
gıdalardan kaçınma, belirli giysiler giyme veya belirli zamanlarda dua etme
gibi konulardır. Uluslararası insan hakları sözleşmesi, dini nefret ve
ayrımcılığı yasaklıyor. Ayrıca, ayrımcılığı teşvik eden ve dine karşı nefreti
ve şiddeti teşvik eden hareketleri de yasaklıyor ”dedi.
MEVCUT YASALAR, DİNİ KURULUŞLAR
İÇİN DEĞİL
Hükümetin,
bilhassa düşünce, vicdan ve din
özgürlüğü ile inançlı insanların haklarının nasıl daha fazla korunması
gerektiği yönündeki çalışmaları geliştirmesi gerektiğini belirten Komisyon Başkanı Av. Santos sözlerini
şöyle tamamladı; “Hükümet uluslararası hukukun hangi unsurlarının, kendi ülkemizin
yasalarına konulması gerektiğine, karar vermelidir. Avustralya’daki
ayrımcılığa karşı yasalar, bir yerde dini kuruluşlar için geçerli olmuyor.
Çünkü bu tür organizasyonlar, (dini okullar ve hastaneler gibi), bir kişiyi işe
alırken, cinsiyet gibi konular da ayırımcılık yapabiliyor” diyerek sözlerini
tamamladı. Zafer POLAT-SYDNEY