-HABER İZLENİM
Benjamin Netanyahu, Avustralya’ya resmi ziyaret gerçekleştiren ilk İsrail Başbakanı oldu. Netanyahu’nun gelişi, onun için “tarihi” bir ziyaret anlamı taşıdı.İsrail Başbakanı’nın sıkı güvenlik önlemleri ile gerçekleşen ziyareti ve yapılan sıcak karşılama ile ikili temasları çok dikkat çekti.
Konvoyuna, çok sayıda motorsiklet olmak üzere, diğer polis araçları eskortluk yaptı. Ülke Cumhurbaşkanı konumunda olan Genel Vali tarafından askeri törenle karşılandı. Başbakan Malcolm Turnbull, konuk Başbakanı Sydney’de, Kirribilli’deki konutunda ağırladı.Netanyahu, Muhalefet Lideri Bill Shorten ve NSW Başbakanı Gladis Berejiklian ile de görüştü. Resmi düzeyde çok sıcak karşılanan İsrail Başbakanı, Netanyahu; “İsrail’den çok uzakta olmama rağmen, kendimi evimde hissettim. Avustralya’da olmaktan çok mutluyum” diyerek, hissiyatını kişisel twitter hesabından duyurdu. Fakat, bu ziyaretten ‘Avustralya’ya hoşgelmedin Netanyahu’ diyerek rahatsızlık duyanlar ve İsrail’in işgalci politikasına karşı çıkarak, Filistin halkının haklı davasına destek olmak için bir araya gelip, protesto ile tepki gösterenler de yok değildi.
Ayrıca bu ziyaretin iktidar ile muhalefeti de görüş ayrılığı bakımından karşı karşıya getirdiğini söyleyebiliriz. İsrail’in, uluslararası hukuka aykırı olarak Filistinlilerin vatanları olan topraklarda yerleşim birimleri kurması ve Doğu Kudüs ile Batı Şeria’da binlerce yeni ev ve yerleşim biriminin yapılacağını duyurması, başta BM olmak üzere bir çok devlet tarafından kınandı.
Başbakan Turnbull ise, Avustralya’nın her zaman, İsrail ve Filistin halklarının yan yana yaşayacağı iki devletli bir çözümü desteklediğini ve sorunun taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla çözülmesi gerektiğini belirtti. Turnbull; “İsrail’i kınayan ve eleştiren tek taraflı (Birleşmiş Milletler) kararları desteklemiyoruz” dedi.
Netanyahu’da, ayrıca bu ifadeleri The Australian gazetesinde de kaleme aldığından dolayı Turnbull’a: “Makalede ifade edilen dostluk beni şaşırtmadı. Fakat makaleden öncesinde haberim yoktu. Avustralya’ya indiğimde ve gazete bana verildiğinde, makaleyi okumaktan mutlu oldum. Avustralya, BM’nin ikiyüzlülüğünü cesaretle ortaya koymakta.” diyerek teşekkür etti.
Muhalefet Lideri Bill Shorten ise Netanyahu ile yaptıkları bir saat süren görüşmenin ardından “İsrail’in sınır güvenliğinin yanı sıra Filistin halkının kendi devletlerine sahip olma hakkını destekliyoruz. Yerleşim birimlerinin ve genişlemelerin barışa giden yolu engellediğini ve sürece zarar verdiği görüşünü çok açık ve net olarak ifade ettik” dedi.
Avustralyalı liderler iki devletli çözümü desteklese de, İsrail’in işgalci tutumunun bu şekilde devam etmesi halinde, bunun söylemden öteye gitmeyeceği yönünde yorumlar yapılıyor. Yine her iki liderin yaptığı açıklamaları dikkate alırsak, aslında bunun bir parti geleneği olduğunu göreceğiz.
Eski Federal Başbakan Tony Abbott’da Avustralya büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e nakledilmesini ve Filistin’e yapılan yardımların “teröristlere ve ailelerine” gittiğini öne sürerek, yardımların durdurulmasını önermişti. Neyse ki, bu çağrıya Koalisyon destek vermedi. İşçi Partisi’nin eski lideri ve eski Başbakanlardan Kevin Rudd’da temelde iki devletli çözüm umudunu zayıflatır diyerek, işgal altındaki Batı Şeria’da, yeni yerleşim binalarının yapımı konusunda endişesini dile getirmişti.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi İsrail Başbakanı’nın Avustralya’da olmasından, mutlu olmayanlar, tepkilerini demokratik şekilde ve olaysız bir şekilde protesto yolu ile dile getirip, kamuoyuna duyurdular. Netanyahu’nun ziyareti öncesi, 60’ı aşkın tanınmış isim onun Avustralya’yı ziyaretine karşı çıktı. Aralarında Avustralya’nın önde gelen iş adamı, dini lider, hukukçu, akademisyen, sanatçı ve eski politikacıların da bulunduğu çok sayıda tanınmış isim, Filistin halkına karşı kışkırtıcı, sindirici ve baskıcı politikalar uygulayarak Orta Doğu’da barışı engelleyici rol oynadığı gerekçesiyle, İsrail Başbakanı’nın ziyareti ile ilgili tepkilerini ortaya koydular.
Sydney Town Hall binası dışında toplanan çeşitli gruplar, aktivist ve siyasiler yaklaşık iki saat süren ve olaysız geçen protestolarında, İsrail’in işgal rejimini kınayan sloganlar atıp, Netanyahu’yu da günümüzün Hitler’i, şeklinde benzetme yaptılar. Protestoya daha çok Avustralya için Sosyalist Alternatif olarak da bilinen The Socialist Alliance Partisi’nin organize oluşu ve taraftarları dikkat çekti.
‘One Minute’ sloganının revaçta olduğu dönemlerde ve özellikle Filistin için yapılan protesto yürüyüşlerine Araplar, Erdoğan posterleriyle katılırlardı. Sydney’deki bu son protestoda ise değil poster, tek bir Türk Bayrağı bile görülmüyordu…Kalabalık grupta Filistin, Avustralya, Aborjin ve İran bayrakları varken, Türk Bayrağı’nın olmaması ise; protestoya katılanlar tarafından hem üzücü oldu hem de şaşkınlıkla karşılandı. NSW Polisi’nin ise protestonun güvenliği, takip edilmesi gereken güzergahı ve herhangi bir taşkınlığa yol açmaması konusunda gösterdiği hassasiyet ise takdire şayandı. Atlı polisler, grubun önünde yer alırken, bir polis helikopteri de havadan izledi. Ne protestoya katılanlar taşkınlık yaptı, ne de polis herhangi bir müdahalede bulunmak zorunda kaldı. Yol boyunca ve konvoyun önünde polisler grubun yürüyüşünün aksamaması için özel gayret gösterdiler.
Sonuç olarak Netanyahu, Kıta Ülkesinden memnun ayrıldı diyebiliriz. En azından İsrail’in işgalci politikasına karşı çıkmayan hatta kınanmasını bile haksız bulan bir liderle görüşüp desteğini aldı. İsrail Başbakanı buradan ayrılmadan paylaştığı son twitter mesajında ise; “Avustralya’yı ziyaret eden ilk İsrail Başbakanı olmak büyük bir onur. İsrail’in iki büyük dostları Genel Vali Peter Cosgrove ve Başbakan Malcolm Turnbull ile bir araya geldim” diye yazdı. z.polat@yepyeni.zamanaustralia.com.au