• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

BU OLAYLARI DUYMUŞMUYDUNUZ? [ZAMAN’IN DİRENİŞİ (1) –

Nisan 8, 2017
in Genel Gündem
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

 NAZİF APAK-TR724.COM]

Daha önce Türk basını ile ilgili birkaç yazı kaleme almış, bir gün Zaman’ın hikâyesini de anlatmaya çalışacağımı söylemiştim. O gün bugündür sorup soruşturanlar var. ‘Ne zaman yazacaksın, neyi bekliyorsun’ diyorlar. Aslında beni zora sokan Zamancıların tevazuu; kendilerinden bahsetmek istemeyişi. Hak da veriyorum bu güzel duyguya; amma velâkin havuz medyasının beyin yıkama mekanizması hiç boş durmuyor ve o yalanlar en safi beyinleri bile etkiliyor.

Zaman’ın bilinmeyen bir hikayesi var. O kadar bilinmiyor ki bazen yıllarca o gazeteyi okumuş; hatta Zaman’da çalışmış insanlar bile yaşananların farkında olmayabiliyor. Çok sayıda şahitleri ve onların tanık olduğu olayları derlediğinizde oluşturtulmaya çalışılan olumsuz imajın tarihi gerçeklerle örtüşmediğini göreceksiniz. Elimden geldiğince tanıkları taradım ve size birkaç olay eşliğinde Zaman-iktidar ilişkisini anlatmaya gayret ettim. Örnek çok olunca yazıyı ikiye ayırıyorum; AKP öncesi ve sonrasında yaşanan olaylar eşliğinde Zaman’ın sınavı.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

Victoria Seçim Komisyonu’ndan, yerel seçimlerde “Sesini Duyur” kampanyası

Senatör Fatima Payman’ın istifasının nedeni ve bedeli!

MESUT YILMAZ’I ŞAŞIRTAN ÇIKIŞ

Önce AKP öncesinden birkaç örnek

zaman spot 22002 seçimleri yaklaşırken Zaman ‘Liderler Turu’ başlığı altında bütün siyasi parti temsilcileri ile mülakat yapıyor. Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz ile de randevu alınmış. Mesut Bey randevu saatinde orada bulunan Zaman yazarlarını beklettikçe bekletiyor. Arada bir açılıp kapanan ve bazen de yarı açık bırakılan kapıdan gayet net görünüyor ki aslında bomboş oturuyor, purosunu ciğerlerine çekerek gazetecileri kapıda bekletmenin tadını çıkarıyor. Bir müddet sonra İsrail Büyükelçisi ile randevusu olduğu; ardından da Meclis’te konuşma yapacağı Yılmaz’ın resmi programında göründüğü halde ANAP lideri vaktini gazetecileri kapısında bekleterek harcamaya devam ediyor.

Bir saate yakın süren bu tavır sonunda ne oldu biliyor musunuz? Zaman ekibi, Başbakanlık binasını sitem dolu sözlerle terk etti. Görülmüş bir şey değil basın tarihimizde. Nezaket içinde sarf edilen onurlu sözleri Mesut Yılmaz da duyuyordu. Mustafa Ünal’ın ve daha başka muhabirlerin önünde cereyan eden krizde Zaman ekibi şöyle dedi: “Biz buraya ihale istemeye, menfaat temin etmeye gelmedik. Röportaj teklif ettik beyefendi de ‘Olur’ dedi. İstemiyorsa uğurlar olsun. Bizi böyle bekletmekle neyi hedefliyorsunuz?”

İKTİDAR KARŞISINDA ALIŞMADIK BİR MEDYA

Bürokratlar şaşkın. Sitem dolu cümlelerin ardından gazeteciler başbakanlık binasını topluca terk ediyor. Mesut Bey’in beklemediği bir şey olsa gerek ki aniden olaya müdahale etme ihtiyacı hissediyor. Verilen emir doğrultusunda bürokratlar gazetecilerin binadan ayrılmaması için rica ediyor. Röportaj için gelen ekip bahçeye çıkıyor ama arkadan yetişen bürokratlar yatıştırıcı sözlerle geri dönülmesini talep ediyor. Mesut Bey’in duruma çok üzüldüğünü falan söylüyorlar.

Sonunda ikiye ayrılıyor gelen röportaj heyeti. Bir kısmı mülakat için dönerken diğer ekip gazetenin Ankara bürosuna geçiyor. Hem Başbakanlık sıfatı taşıyan bir kişinin makamına saygının gereği yapılıyor; hem de keyfi uygulamanın anlamsızlığına gereken tepki verilmiş oluyor.

Röportaj sonrası şaşkınlığını gizleyemeyen ve o günlerin en saygın -ve ilerleyen yıllarda ustalığını da ispatlamış- ANAP muhabiri olan gazeteci Başkent gazetecilerine olayı naklederken “Valla ben de böyle bir şey beklemiyordum. Keşke bütün gazete yönetimleri iktidar karşısında bu kadar mert dursa da basının onuru bu kadar yerlerde sürünmese” manasına gelen sözlerini hiç unutamam.

Mesut Yılmaz ile yaşanan o röportaj krizi ne zaman aklıma gelse hep Türkiye Gazetesi’nin ve Cemaatinin lideri olan Enver Ören ile ilgili iddiayı düşünürüm. Bir dönem Türkiye Gazetesi’nde genel yayın yönetmenliğini yapmış bir kişi özetle şöyle bir olay nakletti de Türkiyecilerden tık çıkmadı: “Mesut Yılmaz’ı ziyaret ettik. Enver Abi görüşmenin başında çantasını açtı, içinden bir Kuran-ı Kerim çıkardı. şaşırmıştık. Kuran’ı masanın üzerine koydu ve elini o muazzam kitabın üzerine koyarak ‘Sayın Başbakanım Kuran üzerine yemin ederim ki bir daha sizin; ya da iktidarınızın aleyhine bir yazı çıkmayacak bizim gazetede’ dedi.”

PATRONLARDAN BIKAN GAZETECİLER

zaman spot 1Her hatırlayışımda tüylerimi diken diken eden bu korkunç yemin iddiasını Türkiye Gazetesi’nin yalanlamasını çok ama çok istedim. Çünkü hiçbir iktidar ve ona karşı girilen beklenti böyle bir yemini mubah kılamaz. Yukarda özetleyerek verdiğim yemin iddiasını ne Enver Bey, ne yakınları ne de cemaati yalanladı. Ben yine de ‘Belki eski yayın yönetmeni ile polemiğe girmek istemiyorlar’ diye hayra yordum yıllarca. Meğer öyle değilmiş! Şimdiki Erdoğan yalakalığı, iktidar tapınması gösteriyor ki güç korkusu ve menfaat tutkusu insanlara çok daha kötü işler yaptırmakta.

Maalesef iktidar tapınması Türkiye Gazetesi’ne mahsus değil. Buyurun size Yeni Şafak örneği! ‘Aydınların Birikimi’ sloganı ile yola çıkan ve bir hayli itibar elde eden gazetenin hangi kutsalını gördünüz yıllar boyu? Albayraklar şirketine devrinden bu ana gazetenin yayın çizgisini grubun ticari ilişkileri belirlemiştir hep. İhale zincirini kesintiye uğratmaya görsün; bakanlara ver yansın eden Albayrak şirketi ayni duyarlılığı en temel meselelerde gösterebildi mi? Ne yazık ki hayır. İşten attığı gazeteciler, yazarlar iktidara göbek bağının acı diyetleriydi. İstendiği an kelle verdi iktidar için. O kelleleri vermediğinde ödeyeceği bedel büyüktü. Ta Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde başlayan halk otobüsleri ayrıcalığı ile servet edinmişlerdi. Kendilerine verilen SEKA arazisinden TOKİ’den yok pahasına verilen inşaat ihalesine kadar her şey iktidar yalakalığına bağlıydı.

Konu daha iyi anlaşılsın diye 2000’li yılların ilk döneminde Ankara gazetecilerinin tanık olduğu bir olay da nakledeyim: Yeni Şafak genel yayın yönetmeni ile Zaman yöneticisi karşılaştılar, birbirine hal hatır sordular ve baskılardan bir hayli yılmış Yeni Şafak yönetmeni şöyle dedi: “Valla size imreniyorum. Bizim patronlar bizi perişan etti.”

‘NE İŞİ VAR BU ERMENİ’NİN?’

AKP öncesine dair bir başka örnek: Koalisyon hükümetinin en kritik partisi o günlerde MHP. Bazı MHP’li vekiller de bir hayli sert, haşin. Zaman’daki çok sesliliğe özgürlükçü ve demokrat seslerin yükselişine de alışmış değil henüz Türkiye. Etyen Mahçupyan kritik yazılar yazmakta mesela. Sınırları zorlayan, ezberleri bozan yazılar. Tam o günlerde Zaman yöneticilerinden birinin telefonu çalar. Telefonun ucunda o dönemin en baskın karakterlerinden biri bulunmakta. Etyen Mahçupyan’nin Zaman’da yazmasına içerlemektedir. Konuştukça coşar coştukça sınırları zorlar ve nihayet ağzındaki baklayı çıkarır: “Bu Ermeni’yi ne diye çalıştırıyorsunuz, hala kovmuyorsunuz kardeşim?”

Verilen cevap neydi o gün; bunu cümle âlem biliyor ve konuşuyor o günlerde; çünkü MHP’nin muktedir figürü bu olayı elli yerde hayretler içinde anlatıyor ve diyor ki: “Adam bana dedi ki bir insanı yazar olarak gazeteye alırken nasıl size sormuyorsak işten ayrılacağı zaman da size bunu soracak, sizden telkin alacak değiliz.” Bu söz iktidar sahiplerine ‘Hele orada dur!’ demektir. Mahçupyan bunu bilmiyor mu? Zaman Gazetesi’nin ne zorluklarla ona ve pek çok farklı görüşe yer verdiğinden buna katlanarak demokrasiye ve düşünce özgürlüğüne nasıl katkı sağladığından habersiz mi?

Daha da ötesi ve acısı su ki aradan yıllar geçer ve Erdoğan Zaman yöneticilerine “Bu kâfirleri niye besliyorsunuz!” diye sitem eder. Zaman’ın tavrı değişir mi bu sözlerden dolayı? Tabii ki hayır. Vefasızlığın da bir tarihi seyri var şüphesiz. Bu durumun anlaşılması için bu yazının AKP döneminde yaşanan benzer olayları da mercek altına yatırması gerekiyor. Bu nedenle Zaman’ın direnişinin ikinci bölümünü başka bir yazıya bırakıyorum…

…

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Devletin kaymakamı gaspedilen Güllüoğlu baklavacının başına getirildi!

SONRAKİ HABER

CHP Milletvekili: Eski HSYK Genel Sekreteri’nin iki kolu kırılıp tek kişilik hücrede duruyor

BENZER HABERLER

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti
Genel Gündem

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

Ekim 7, 2025
Victoria Seçim Komisyonu’ndan, yerel seçimlerde “Sesini Duyur” kampanyası
Avustralya

Victoria Seçim Komisyonu’ndan, yerel seçimlerde “Sesini Duyur” kampanyası

Eylül 25, 2024
Yaklaşan Federal Seçim ve baş döndürücü siyasi gelişmeler!
Genel Gündem

Senatör Fatima Payman’ın istifasının nedeni ve bedeli!

Temmuz 28, 2024
Rabia işaretinin kullanım süresi bitti: Türkiye, 34 Müslüman Kardeşler üyesini tutukladı
Genel Gündem

Tayyip Erdoğan terör saldırısı üzerinden seçimlerde oy istedi: Şehit edilen yavrumuzun kanını, sandıkta da bırakmayalım!

Kasım 25, 2022
Kılıçdaroğlu, KHK’lara: Bu zulmün bedeli ne olursa olsun evrensel hukuk çerçevesinde çözeceğim
Genel Gündem

Kılıçdaroğlu, KHK’lara: Bu zulmün bedeli ne olursa olsun evrensel hukuk çerçevesinde çözeceğim

Ekim 19, 2022
Genel Gündem

AKP rejiminden dev cadı avı: 543 gözaltı

Ekim 18, 2022
  • All
  • Manşet
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
AMERİKA

“Hero Ahmet,” Who Extinguished the Fire in Bondi…

by adminzaman
Aralık 17, 2025
0

Bondi…Not only the heart of Sydney, but the heart of the island continent of Australia. Yes, it is a beach.But...

Sydney’deki cami tehdidine tepki gösteren Federal Başbakan: İslamofobiye tolerans göstermeyeceğiz

Sağduyu çağrısını yapan Başbakan Albanese: “İslam barış ve merhamet dinidir, bu vahşetin İslam’la ilgisi yoktur”

Aralık 17, 2025
İşte AİHM’in hak ihlali verdiği KHK mağdurları!

İşte AİHM’in hak ihlali verdiği KHK mağdurları!

Aralık 16, 2025
Genel Vali Mostyn’dan Ahmed Al-Ahmed’e destek ziyareti: Kral Charles’ın özel mesajını iletti

Genel Vali Mostyn’dan Ahmed Al-Ahmed’e destek ziyareti: Kral Charles’ın özel mesajını iletti

Aralık 16, 2025
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!

Bondi ateşini söndüren ‘Hero Ahmet’…

Aralık 17, 2025
Cezaevi firari 2 kişiyi öldürdü, AKP’li Yerlikaya Cemaat operasyonu paylaştı

AİHM’den, 2 bin 420 kişi için rekor ihlal kararı: “ByLock, Sendika üyeliği, Bank Asya hareketleri’ delil olamaz”

Aralık 16, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM