‘Yeni Asya Gazetesi, mağdurlardan gelen mektuplar için Mağdur Kürsüsü açtı. Bugün çok etkileyici bir mağdur mektubunu yayınladı.
İşte o mektup
Allah mühlet verir ama ihmal etmez.
(…) cezaevinden selâm ve duâlarımızı gönderiyorum. Ben (…) ilinde zabıt kâtibi olarak görev yapmakta iken, tayin olabilmek ve bu süreçten menfaat sağlamak için birlikte mesai yaptığımız bir memurun şikâyeti üzerine 20 Temmuz 2016’da tutuklandım ve (…) cezaevine sürgün edildim. Akabinde meslekten savunmam bile alınmadan ihraç edildim. Geride gözü yaşlı eş ve 6 yaşında bir çocuk bıraktım. 2 ayda bir olan açık görüşe gelebilmek için zor imkânlarla eşim ve oğlum gelebilmekte.
Görüşte oğlum bana “Ne zaman eve geleceksin” sorduğunun her seferinde “Oğlum biliyorsun burası oyuncak atölyesi, ihtiyacı olanlara oyuncak yapıyoruz” diyorum, ama çocuk herşeyin farkında. Eşim ev kirasını verebilmek ve görüşe gelebilmek için, evde reçel yapıyor, merdiven siliyor.
Şu an “Terör örgütü üyeliği”nden tutukluyum. Bu zulüm ne zaman bitecek bilmiyorum, Allah (cc) mühlet veriyor, ama asla ihmal etmez. Ömründe hiçbir suça bulaşmamış insan, terör suçlamasıyla hayatı karartılmaya çalışılıyor. Kime derdimizi anlatalım? Kime içimizi dökelim bilmiyoruz.
Yaklaşık iki haftadır gazetenize abone olduk iki arkadaşla ve baştan aşağı sizi okuyoruz. Mazlûmun yanında olmanız kalbimize bir nebze de olsa ferahlık veriyor. 16 kişilik koğuşta 28 kişi kalıyoruz, sırayla ranzada yatıyoruz, geceleri sıcaklığın eksi 30 dereceyi bulduğu gecelerde bazı arkadaşlar merdiven altında yatmak zorunda kalmaktalar.
Bir köpek kuyuya düştü diye, devlet tüm imkânlarını kullanarak kuyudan onu çıkardılar günler sonra. Bu süreçte şunu anladım, bu devlette bir köpek kadar değerimiz yokmuş, hem bizi hem ailemizi yok etmeye çalışıyorlar maalesef. 8 aydır tutukluyum. Daha ortada hiçbir iddianame yok, bir şey yok, sadece ortada sıkıntı var, yolunu gözleyen gözü yaşlı bir eş ve çocuk.
Lütfen mağduriyetimizi dile getirmekten vazgeçmeyin. “Bazı şeyler ya bizzat hayırdır ya da neticesi itibari ile hayırdır.” Bundan bir şüphemiz yok çok şükür. Bize üç ay her türlü iletişim ve görüşten yoksun bırakma cezası verilmişti. Tutuklandık ve üç ay boyunca ailemizden hiçbir haber alamadık. Görüş yapacağımız gün gelince oğlum ve eşim bir gün öncesinden geldiler. Görevlilerin sabah 8’de cezaevinde olmaları gerektiği söylenince onlar da belirtilen saatte geldiler. Fakat görüş saati 10.30’da oldu, bu süre zarfında dışarıda beklediler, çocuk ayakta beklemekten bitkin hale düştü.
Burada kitap bulamıyoruz kütüphanede, dış kantinle ücretini karşılamak üzere kitap talebinde bulunuyoruz. Fakat piyasada yok diye alamıyoruz. Sizden ricada bulunuyorum; bize bir adet Risale-i Nur Külliyatı ve büyük cevşen göndermenizi talep ediyorum. Gönderirseniz çok mutlu olurum. Duâlarımda sizi eksik etmem inşaallah. Bizler terörist değiliz, vatan haini değiliz. Aile boyu zulme maruz bırakılmaktayız. Şu anda eminim ki Allah bu işi tamamlayacak, fakat bizler acele ediyoruz. Rabbim sabır versin, dayanma gücü versin. En kalbi duygularla selâm ve muhabbetlerimi sunarım. Rabbim yolunuzu, yolumuzu açık eylesin. Amin. Hoşçakalın, Allah’a emanet olun. *Mesaj sahibinin kimlik bilgileri Yeni Asya’da mahfuzdur.