[BARBAROS J. KARTAL TR724.COM]
Saçma sapan bir iddianame bekleniyordu, henüz metnine ulaşamasak da ‘Havuz’da yazılıp çizilenlerden savcıların yine kendilerini aştıkları anlaşılıyor. Aralarında kamuoyunun yakından tanıdığı Türkiye’nin en değerli gazeteci, yazar ve entelektüellerinin de olduğu eski Zaman çalışanlarına savcı 3’er kez müebbet istemiş. Hani dedim ya saçma bir iddianame gelecek ve biz “yok artık müebbet isteseydin vicdansız!” diyeceğimizi bilmiş olmalı bu kez savcı buna gerek bırakmadan direkt müebbet istemiş. Demek idam olsa idam isteyecek.
Peki Havuz’a sızanlara bakınca bu kişilerin suçları ne? Köşe yazısı yazmak, Zaman grubunda çalışmış olmak. Köşe yazısı yazdığı için insanları müebbetle yargılamak bizim İslamcılara nasip oldu. İsmet Bozkurt isimli savcı hazırlamış, Başsavcı has adam İsmail Uçar kabul etmiş. Artık savcıların psikolojisi şu 99 cinayetimiz var ha 100 ha 101 bizim için değişen bir şey yok. Bir de kendi uydurdukları ‘F..Ö’den alınma korkusu var. Ama ne yaparlarsa yapsınlar asla yaranamayacaklar. O “Cihattayız her şey mübah” anlayışları da kendilerini kurtaramayacak. Ne bu dünyada ne de öbür dünyada. Kumar borcu diyeti ile biat ettiği konuşulan başsavcı da yaranamamıştı bunlar da yaranamayacak ve bir gün kapılarını ya kendileri gibi başka zalimler ya da adalet eninde sonunda çalacak.
Ali Bulaç’a, Ahmet Turan Alkan’a, Şahin Alpay’a, Mümtaz’er Türköne’ye müebbet isterken insan utanır ya. Yarın öbür gün çoluk çocuk bizden tiksinecek diye düşünmez mi? Benzer olaylar geçmişte Afganistan, Irak ve Mısır’da yaşanmış. Düşünebiliyor musunuz Türkiye’yi getirdikleri yeri. İslamcıların çapsızlığı ve Ergenekoncuların nefreti birleşince ortaya demek bunlar çıkıyor.
Kim, nasıl, niye savunacak kendisini. “Ben yazarım olaylar hakkında görüşlerimi yazdım” dışında ne diyebilir insan? Bir de kamuoyunun tanımadığı medya şirketlerinde yöneticilik yapmış ya da sadece çalışmış insanlar var. Evrensel hukuka göre ortada suç bile yokken bir insan kendisini müebbet cezaya karşı nasıl savunabilir?
Geçen medya duruşmasında bile vicdanlar dayanmayınca 21 gazeteci tahliye edildi diye ortalığı velveleye veren havuzun tetikçileri ile Ergenekon’un muhipleri bayram edebilirsiniz.
BUNU NE
YAPACAĞIZ?
Zaman iddianamesi havuza düşünce Can Dündar bu tweeti atmıştı. Gelen tepkilerden sonra saçma iddialar vs diye 4 saat sonra başka bir tweet daha attı. Bu ikiyüzlü tweet’e en güzel tepkiyi eski Yarına Bakış yazarı ve solcu Mehmet Efe Çaman verdi: “Gazetecilere 3 kez müebbet istendiğinde bir DEMOKRAT böyle mi tepki verir? Senin için de ayni hukuksuzluğu yapan bu DİKTATORLÜK degil mi?” diye sordu. Şimdi de ben en çirkin tepkiyi vereceğim.
Bakın yanda fotoğrafı olan şahıs Enis Berberoğlu. Erdoğan ile yüzlerce fotoğrafı var. Ankara temsilcisi ve Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olarak Doğan Grubu adına gazetecilik harici onlarca konuda Erdoğan ile teması olduğunu bilmeyen yok. Uçağın müdavimlerindendi. Aydın Doğan’ın açılışlarında Erdoğan ile kurdelalı, plaketli, fotoğrafların değişmez konuğu idi.
Enis Berberoğlu da yargılanıyor. Neden yargılanıyor biliyor musunuz? Mit Tırları davasında, ‘F..Ö’ sanığı firari Can Dündar ile beraber F..Ö’ye casusluktan. İstenen ceza nedir? Müebbet. Firari F..Ö’cü Can Dündar için de 10 yıl isteniyor. Şimdi aynı şeyi Enis Berberoğlu için de yazar mısın, Erdoğan fotoğrafı ile beraber? Yazmazsın. Allah’tan Enis Berberoğlu hem Ankara hem de Hürriyet’teki görevlerinden dolayı neyin ne olduğunu biliyor da ama’sız fakat’sız dik durabildi.
Siz ile bizi aynı örgüte terörist diye yazan adaletsizliğe tüküreyim zaten. Zaman’cılarmış! Senin Zaman’cılar diye ambalaj yaptığın adamların senin yaşın kadar kariyeri var bu ülkede. En çok birliğe ve beraberliğe ihtiyaç olduğu bugünlerde biraz ayarı kaçırdım. Bizim özeleştiriciler sana çiçek atar nasıl olsa. Sadece siz gazetecilik yaptınız çünkü!
***
PEKİ SİZ NEREDEYDİNİZ?
Şimdi Kılıçdaroğlu darbe kumpasına çomak soktu ya. Aman Allahım neler dediler adama. Ellerinde aylardır olan görüntüler servise başladı. Bir kere o tanklar Kılıçdaroğlu için çekilmedi siz geliyorsunuz diye çekildi. Bunu biliyorsunuz zaten. Peki Kılıçdaroğlu tanklara direnmemiş arabasına atlayıp gitmiş. Siz neler yaptınız? Halkı sokağa davet ederken siz nerelerdeydiniz? Binali Yıldırım’ı biliyoruz bir tünelde saklanmış, kendi ifadesi. Peki o gece en önemli zat İçişleri Bakanı Efkan Ala nerelerdeydi? Devlet elinizde herkesin görüntüsü sizde. Onun da görüntülerini çıkarsanıza? Ya da diğer bakanlarınız. Bir tek sırıtan enerji bakanını biliyoruz. Diğerleri hangi tankın üzerine çıkmış bir paylaşsanız. Bir tane bile AKP’liye dokunmayan darbe gecesi ne yaptınız bir anlatsanız.