• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Fetih Marşı’yla, darbe şaklabanlığı!

Mayıs 22, 2017
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

27 Mayıs günü bu yıl Ramazan’ın ilk gününe denk geliyor. 27 Mayıs deyince tüylerimiz diken diken oluyor, bedenimizin her azası sızlıyor… Mayıs kirazların çiçek açtığı, güzelliklerin de dal budak boy attığı bir ay. 29 Mayıs’ta Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetti. 27 Mayıs günü ise askeri darbeye imzanın atıldığı gün aynı zamanda…

Dünyaya hükmeden imparatorluğun Mayıs ayının bir gününe armağan ettiği güzellik ile genç cumhuriyetin, adeta lanetli bir güne dönüştürüldüğünün bir zaman dilimidir. Yani, Mayıs’ın 29’u sevinç, 27si ise hüznün gözyaşları ile ıslanmışlığına şahittir.

29 Mayıs günü koca bir tarihi aydınlatıyor, 27 Mayıs günü ise Cumhuriyet döneminin önünü tıkayan kara bir dönemdir.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

İsterseniz her iki olayı karşılıklı olarak ele alalım…

Çünkü biri Osmanlı Devleti’nin yükselişini diğeri ise; Cumhuriyet döneminin önünü, inişe sürüklediği bir süreçtir.

Fethin 29 Mayıs’ı anılırken, 563 yıl geçmesine rağmen büyük bir heyecan ve sevgi dalgası meydana geliyor.

Öteki ise sürekli bir kartopu misali büyüyen bir nefreti biriktiriyor.

Fetih günü milli ve manevi azmimizi kamçılarken, darbe günü Anadolu halkının tüm değerlerini yok sayarak ümitsizliği ve tükenmişliği temsil ediyor.

Biri yaşatırken, diğeri tahrip ediyor, öldürüyor.

Biri kurtarırken, diğeri asıyor.

Birisi hala insanların duasına muhatap oluyor.

Diğeri ise bedduanın temel taşı oluyor.

DÜNKÜ DARBECİLER İLE  BUGÜNKÜ BASKICILAR KUCAK KUCAĞA

Geçmişinden ders almayanın, geleceğinden söz etmesi mümkün değildir.

27 Mayıs, hukuku çiğnemekle kalmadı milli birliğimizin bozulmasına, halkın polarize olmasına yol açtı.

Yani 1960’ın, 27 Mayıs’ı hatırlaması yönü ile sevinip övüneceğimiz, hasretle anacağımız bir yıldönümü değil.

Peki ders çıkarıldı mı?

Ne yazık ki hayır!

Zira 29 Mayıs’ı gerçekleştiren Fatih Sultan’ın dehasından ibret alsaydık, bugünkü Türkiye’nin basiretsiz muktedirleri sayesinde, tüm komşularıyla problemli olan bir ülkeye sahip olmayacaktık.

1960 darbesinden ders çıkarsaydık, sonraki darbeler tekrar etmez, dahası bugün; Saray darbeleriyle çakma darbeler devam etmezdi.

1960 mezalimini ‘devrim’ diye kutsayan dünkü darbeci akım ile bugünkü baskıcı anlayış, kucak kucağa, omuz omuza durmazlardı.

Hem de, “27 Mayıs bir devrimdir” diyen Ergenekoncu ve Ulusalcılar, bugünkü Siyasal İslamcılarla işbirliğini sürdürmezdi.

Ülkeyi yeniden dizayn eden 1960 darbesinin üzerinden 56 yıl geçmesine rağmen, bataklığa saplanmış ağır vasıta misali, ülkeyi batırmaya devam etmez, yurdumuzun dört bir yanını kan gölüne çevirmezlerdi.

Dün, 27 Mayıs ile kamu kurumlarındaki tasfiyelerle devlet yeniden biçimlendirildi, bugün ise Saray sultası, hem hukuk hem de adalet mekanizmasını yerle bir etmeye devam ediyor.

Kamu kurum ve kuruluşları tasfiye ediliyor bir taraftan, diğer taraftan ise günahsız ve suçsuz insanlara, faşizm ve Hitler Almanya’sının görmediği zulümler yaşatılıyor.

Burs ve zekât verenleri “terörist” ilan ediyor, dünyanın en büyük Sivil Toplum Örgütü, bakanlar kurulu kararıyla, darbe dönemlerinde bile rastlanmayan bir uygulamayla “terör örgütü” ilan edilmeye çalışılıyor.

Hem de, “Fetih Marşı” eşliğinde, darbecilerle aynı türküyü, tempoyu tutarak.

Bu “Şeref”in yeni sarayımızın yeni sultanına ait olması ise ülkemiz adına büyük talihsizlik!

Ne ilginç, bugünkü sultanımız cumhuriyetten sonra dünya çapında elde edilen başarıları, markaları yok etmeye de azmetmiş durumda ve ülkenin yarısı bu durumu alkışlıyor.

Hizmet Hareketi gibi Türkiye’nin bir elin parmakları kadar bile olmayan dünya markası kurum ve kişilerini de bitirmek, tüketmek, ezmek, parça pinçik etmek için uğraşıyorlar. Sarayın büyükelçileri yurt dışındaki vatandaşlarına da Türkiye’de yaşatılan zulmü yaşatmaya and içmişler.

Yazıma tam nokta koyarken, AB’nin ‘en yoksul iki ülkesi Bulgaristan ile Romanya vatandaşları, Avrupa Birliği’nde dolaşım hakkına sahip olduğu haberi ajanslara düştü. 

İşin kahredici ve vahim tarafı aynı gün,Türkiye’nin Romanya’daki Aktrol Büyükelçisi ise; bir ajan gibi kendi vatandaşının peşine düşmüş durumda.

Ünlü NBA oyuncusu Enes Kanter’i Romanya’ya sokmamak için uğraşıyordu.

Dünün yoksul ülkeleri vatandaşının refahı, bizimkiler ise tuzaklar peşinde…

Önceki gün Romanya Havaalanında yaşanan hadise dünya çapında yankılandı.

Enes Kanter’in pasaportunu iptal etme kahramanlığını sergilemiş çakma Büyükelçi…

Böylesi bir şerefsizliği 1960 darbesinin cellatları bile yapmadı.

Yaşadığımız onca millet karşıtı harekette hiç bir zaman kadınlar bugün olduğu gibi üretilmiş bahanelerle kundaktaki bebeleriyle hapislere tıkılmadı, tecavüz ile tehdit edilmedi.

Türkiye cezaevleri hiç bir zaman bu kadar vali, kaymakam, öğretmen, polis, kamu görevlisi, öğretim üyesi profesör, sivil vatandaş ile doldurulmadı.

Yeni ‘Sultan’ sayesinde Türkiye dünyada cezaevleri en eğitimli insanlarla dolu olan bir cezaevi olma ünvanına kavuştu bu dönemde.

Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonun’daki sunumda, cezaevlerindeki dramı dile getirdi.

Meclis tutanaklarına yansıdı bu utanç verici rapor.

Cezaevlerinde yaklaşık 221 bin 607 kişi bulunmakta.

Artırılmış kapasitesi 203 binken, bunun bile yüzde 9 üzerinde çıkılmış durumda.

İnşaat aşamasında 76, proje aşamasında 113 ceza infaz kurumu var.

Tarihin en utanç ifadesi ise; cezaevlerinde vardiya sistemiyle, evet vardiyayla binlerce insana zulüm edildiğini sıkılmadan söylüyor Müsteşar Yardımcısı.

Gelişmiş ülkeler fabrika, ilim ve eğitim yuvalarını açıyor, bizde üniversiteler kapatılıyor, cezaevlerinin temeli atılmakla övünülüyor.

Yazık…

Çok yazık…

İşin vahimi bu tabloya alkış tutan sürüler var.

Manzara o kadar net ki…

Eğer bir ülkede cezaevleri “suçlulara” yetmiyorsa o ülkede Adalet sorunu vardır. 

Neyse…

Zulüm payidar olsaydı, 27 Mayıs’ın cellatları, bugün nefretle değil rahmetle anılırdı.

Kutlu ayın yine her zaman olduğu gibi en zor zamanımızda yetiştiğine şehadet ederken, Mübarek Ramazanı’nızı şimdiden tebrik ederim.

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Fetih Marşı’yla, darbe şaklabanlığı!

SONRAKİ HABER

Avustralya penceresinden Türkiye’deki mülteciler

BENZER HABERLER

Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Konumun hakkı

Aralık 1, 2025
Bahçeli; rest mi çekiyor, blöf mü yapıyor?
Manşet

Bahçeli, Kürtlerden oy alabilir mi?

Kasım 30, 2025
  • All
  • Manşet
Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu
Gündem

Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

İstanbul Büyükçekmece’deki 150 milyon liralık hırsızlığın ardından benzer bir olay da Konya’da yaşandı. Kulu Adliyesi’nde görevli katip Ayşe Selvi, zimmetine...

Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

Aralık 8, 2025
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM