Mustafa Ünal’ın cezaevinde unutulmasına ses
çıkarmayan meslektaşları, siyasiler… O bir gün çıkacak ve 30 yıldır
leke bulaştırmadan taşıdığı gazeteci kimliği ile yazmaya devam edecek.
Peki siz yüzüne bakarken utanmayacak mısınız?
Günün birinde, Ankara’nın saygın gazetecilerinden Mustafa Ünal’ın
“terörist” damgasıyla tutuklanacağını, bir yıla yakın süredir hapiste
olacağını ve benim onun hakkında bir yazı yazacağımı söyleseler “Hadi
oradan!” derdim.Gerçi Erdoğan yönetimi
altındaki Türkiye, gazetecileri-akademisyenleri tutuklama konusunda
dünya şampiyonu ama yine de Mustafa Ünal’ın tutuklanması ‘yok artık’
dedirten bir durum.
Çünkü:
Yaklaşık 30 yıldır Ankara’da gazetecilik yapan, sayısız siyasi kriz ve
gerginlikten sağ çıkmayı başaran, yazdığı her cümleye çok dikkat eden
tecrübeli bir gazetecidir Mustafa Ünal. Bugüne kadar sadece siyaset
yazdı ve bunu yaparken de kılı kırk yardı. Önüne “bu yazında suç unsuru
var” diyerek bir şey koyamazlar. Zaten savcı da bir tek yazısında suç
unsuru bulamadığından müebbet istemek için epey uğraşmış.
Yaklaşık 30 yıldır Ankara’da gazetecilik yapan, sayısız siyasi kriz ve
gerginlikten sağ çıkmayı başaran, yazdığı her cümleye çok dikkat eden
tecrübeli bir gazetecidir Mustafa Ünal. Bugüne kadar sadece siyaset
yazdı ve bunu yaparken de kılı kırk yardı. Önüne “bu yazında suç unsuru
var” diyerek bir şey koyamazlar. Zaten savcı da bir tek yazısında suç
unsuru bulamadığından müebbet istemek için epey uğraşmış.
İkincisi: Mustafa
Ünal başkentin sembol gazetecilerindendir. Siyasi görüşü, temsil ettiği
medya grubu ne tarafta olursa olsun arası herkesle iyidir. O herkesi
iyi tanır, herkes de onu. Dolayısıyla, Mustafa Ünal’a yönelik bir
suçlama ve göz altında tüm medya ayağa kalkar, ithamın saçmalığını
haykırır ve bu cinnet halinin onu yutmasına izin vermezler diye
bekliyordum.
Ünal başkentin sembol gazetecilerindendir. Siyasi görüşü, temsil ettiği
medya grubu ne tarafta olursa olsun arası herkesle iyidir. O herkesi
iyi tanır, herkes de onu. Dolayısıyla, Mustafa Ünal’a yönelik bir
suçlama ve göz altında tüm medya ayağa kalkar, ithamın saçmalığını
haykırır ve bu cinnet halinin onu yutmasına izin vermezler diye
bekliyordum.
Üçüncüsü: Başta
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve
eskisi-yenisi, sağcısı-solcusu fark etmez, bütün siyasilerle yakın
ilişki kuran, herkesin saygısını kazanmış bir gazetecinin tutuklanmasına
siyaset izin vermez, müdahale ederler diye umuyordum.
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve
eskisi-yenisi, sağcısı-solcusu fark etmez, bütün siyasilerle yakın
ilişki kuran, herkesin saygısını kazanmış bir gazetecinin tutuklanmasına
siyaset izin vermez, müdahale ederler diye umuyordum.
Fakat
yanıldım. Hem meslektaşları hem onu çok yakından tanıyan siyasiler üç
maymunu oynadılar. Mustafa Ünal, deli saçması bir iddia ile tutuklandı.
Bir yıla yakın süredir cezaevinde. Onunla “yediği içtiği ayrı gitmeyen”,
yıllardır beraber oturup kalkan, “Abi abi…” diye peşinden koşan
meslektaşları dut yemiş bülbüle döndüler. Mustafa Ünal’ın hakkını
savunmadıkları gibi temsil ettikleri medya grupları akla ziyan
yalanlarla linç ettiler kendini savunma imkânı olmayan Mustafa Ünal’ı.
yanıldım. Hem meslektaşları hem onu çok yakından tanıyan siyasiler üç
maymunu oynadılar. Mustafa Ünal, deli saçması bir iddia ile tutuklandı.
Bir yıla yakın süredir cezaevinde. Onunla “yediği içtiği ayrı gitmeyen”,
yıllardır beraber oturup kalkan, “Abi abi…” diye peşinden koşan
meslektaşları dut yemiş bülbüle döndüler. Mustafa Ünal’ın hakkını
savunmadıkları gibi temsil ettikleri medya grupları akla ziyan
yalanlarla linç ettiler kendini savunma imkânı olmayan Mustafa Ünal’ı.
Tayyip
Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve bugünün kudretli
siyasileri-bürokratları en zor zamanlarında Mustafa Ünal’ı hep
yanlarında gördüler. Kimsenin “yüzlerine bakmadığı” dönemlerde Mustafa
Ünal hep onların yanındaydı. Fakat onlar “saçmalamayın, Mustafa’yı
terörist diye tutuklayamazsınız” demediler. Bilakis tutuklanma
talimatını Erdoğan’ın kendisi verdi.
Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve bugünün kudretli
siyasileri-bürokratları en zor zamanlarında Mustafa Ünal’ı hep
yanlarında gördüler. Kimsenin “yüzlerine bakmadığı” dönemlerde Mustafa
Ünal hep onların yanındaydı. Fakat onlar “saçmalamayın, Mustafa’yı
terörist diye tutuklayamazsınız” demediler. Bilakis tutuklanma
talimatını Erdoğan’ın kendisi verdi.
Herkes üç
maymunu oynadı, oynamaya devam ediyor ve neticede insanoğlunun ne kadar
vefasız ve kindar olabileceğinin en bariz örneklerinden biri yaşanıyor;
Mustafa Ünal cezaevinde çürütülüyor.
maymunu oynadı, oynamaya devam ediyor ve neticede insanoğlunun ne kadar
vefasız ve kindar olabileceğinin en bariz örneklerinden biri yaşanıyor;
Mustafa Ünal cezaevinde çürütülüyor.
‘KAHPE BİZANS’TA BİR AKİL ADAM
2008
yılı başları, Türkiye’nin –her zamanki gibi– çalkantılı dönemleriydi.
Ankara kaynıyordu ve iktidar partisine yönelik kapatma davası
dedikoduları vardı. Ben de İstanbul’da, Bugün gazetesinin haber
müdürüydüm. O dönem Ankara temsilciliğimiz, Murat Çelik’in başka bir
gazeteye transfer olması nedeniyle boştu. AKP’ye kapatma davası açıldığı
gün; 14 Mart 2008’de Ankara Temsilcisi olarak görevlendirilmiştim.
yılı başları, Türkiye’nin –her zamanki gibi– çalkantılı dönemleriydi.
Ankara kaynıyordu ve iktidar partisine yönelik kapatma davası
dedikoduları vardı. Ben de İstanbul’da, Bugün gazetesinin haber
müdürüydüm. O dönem Ankara temsilciliğimiz, Murat Çelik’in başka bir
gazeteye transfer olması nedeniyle boştu. AKP’ye kapatma davası açıldığı
gün; 14 Mart 2008’de Ankara Temsilcisi olarak görevlendirilmiştim.
Ankara’ya
gittiğimde ilk yaptığım şey Mustafa Ünal’dan randevu alıp çayını içmek
olmuştu. Pek bir tanışıklığımız yoktu, sadece selamlaşmışlığımız vardı o
zamana kadar. Uzun yıllardır Ankara’da olan ve “Ankara’nın sakin gücü”
olarak bilinen Ünal’dan almam gereken çok tavsiye vardı.
gittiğimde ilk yaptığım şey Mustafa Ünal’dan randevu alıp çayını içmek
olmuştu. Pek bir tanışıklığımız yoktu, sadece selamlaşmışlığımız vardı o
zamana kadar. Uzun yıllardır Ankara’da olan ve “Ankara’nın sakin gücü”
olarak bilinen Ünal’dan almam gereken çok tavsiye vardı.
Öyle de oldu.
Gerek
o gün, gerekse Ankara temsilcisi olarak çalıştığım 6 buçuk yıl boyunca
Mustafa Ünal’la çok yakın çalıştım. Ondan çok şey öğrendim, çok
yardımını gördüm. O ilk gün söylediği şu sözü ise hiç unutmadım: “Sen
İstanbul’dan geliyorsun, ayak oyunları, düzen, hile gibi şeyler yüzünden
İstanbul’a Bizans derler. Ama unutma, İstanbul Bizans ise Ankara ‘kahpe
Bizans’tır,” demişti.
o gün, gerekse Ankara temsilcisi olarak çalıştığım 6 buçuk yıl boyunca
Mustafa Ünal’la çok yakın çalıştım. Ondan çok şey öğrendim, çok
yardımını gördüm. O ilk gün söylediği şu sözü ise hiç unutmadım: “Sen
İstanbul’dan geliyorsun, ayak oyunları, düzen, hile gibi şeyler yüzünden
İstanbul’a Bizans derler. Ama unutma, İstanbul Bizans ise Ankara ‘kahpe
Bizans’tır,” demişti.
Aradan geçen süre Mustafa Ünal’ı bir kez daha haklı çıkardı. Ankara ‘kahpeliğin kitabını’ yazmaya devam ediyor.
ÇOĞUNU SUSAN AZINI YAZAN YAZAR
Hangi
siyasi partiden, hangi medya grubundan olursa olsun Ankara’da herkesin
yakından tanıdığı, bildiği, sevmese bile saygı duyduğu bir gazetecidir
Mustafa Ünal.
siyasi partiden, hangi medya grubundan olursa olsun Ankara’da herkesin
yakından tanıdığı, bildiği, sevmese bile saygı duyduğu bir gazetecidir
Mustafa Ünal.
Çeyrek asırdan fazladır Ankara
gazeteciliği yapıyor ve şahit oldukları, bildikleri yazdıkları ile
sınırlı değil. Hatta Ankara temsilcileri için söylenen “bildiklerinin
çoğunu susar azını yazarlar” tabiri Mustafa Ünal’ın kişiliğinde gerçeğe
dönüşmüştür.Muhatapları bilir ki Mustafa
Ünal’ın satır aralarında milyon dolarlık sorulara cevaplar vardır.
Yıllar boyu sadece siyaset yazdı ve bu işi iyi yaptı. Ankara
dışındakiler ya da “Ankara’nın karanlık dehlizlerinden” haberi
olmayanlar onun yazılarını çok ‘düz’ bulurdu. Fakat satır aralarında
öyle önemli bilgiler olurdu ki Ünal’ın kullandığı bir cümle ortalığı
altüst edebilirdi.
gazeteciliği yapıyor ve şahit oldukları, bildikleri yazdıkları ile
sınırlı değil. Hatta Ankara temsilcileri için söylenen “bildiklerinin
çoğunu susar azını yazarlar” tabiri Mustafa Ünal’ın kişiliğinde gerçeğe
dönüşmüştür.Muhatapları bilir ki Mustafa
Ünal’ın satır aralarında milyon dolarlık sorulara cevaplar vardır.
Yıllar boyu sadece siyaset yazdı ve bu işi iyi yaptı. Ankara
dışındakiler ya da “Ankara’nın karanlık dehlizlerinden” haberi
olmayanlar onun yazılarını çok ‘düz’ bulurdu. Fakat satır aralarında
öyle önemli bilgiler olurdu ki Ünal’ın kullandığı bir cümle ortalığı
altüst edebilirdi.
Yazılarını çok dikkatli
yazan, buz üstünde yürüme hassasiyetiyle yaşayan bir isimdi Mustafa
Ünal. O yüzden bana ya da başka gazetecilere suçlama yapmak Mustafa
Ünal’a bir ithamda bulunmaktan çok daha kolaydı. Nitekim savcı da bir
suç unsuru bulamamış yazılarında, televizyon programlarında. İddianamede
suç unsuru yok.
yazan, buz üstünde yürüme hassasiyetiyle yaşayan bir isimdi Mustafa
Ünal. O yüzden bana ya da başka gazetecilere suçlama yapmak Mustafa
Ünal’a bir ithamda bulunmaktan çok daha kolaydı. Nitekim savcı da bir
suç unsuru bulamamış yazılarında, televizyon programlarında. İddianamede
suç unsuru yok.
AH BU KORKU!
Mustafa
Ünal’ın en belirgin özelliklerinden biri herkesle iyi ilişki
kurabilmesidir. Ankara’da en uç en radikal fikirlere sahip
gazetecileriyle bile arası iyiydi. Zaman‘ın Ankara bürosu bu yüzden arı
kovanı gibiydi.
Ünal’ın en belirgin özelliklerinden biri herkesle iyi ilişki
kurabilmesidir. Ankara’da en uç en radikal fikirlere sahip
gazetecileriyle bile arası iyiydi. Zaman‘ın Ankara bürosu bu yüzden arı
kovanı gibiydi.
Bakmayın bugün ekranlarda
Cemaat’i linç ettiklerine. Havuz’un önde gelen isimlerinin Mustafa
Ünal’la yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.
Cemaat’i linç ettiklerine. Havuz’un önde gelen isimlerinin Mustafa
Ünal’la yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.
Mustafa
Ünal’ın elinden tutup ‘önünü açtığı’ temsilci, yazar sayısı az değil.
Bir çoğuna da şahsen şahidim. Mustafa Abi’ye gelip “Abi bizim
yöneticiler seni sever, bana biraz destek çıksan, yazılarıma yer
açsalar” filan diyenleri yakından biliyorum.
Ünal’ın elinden tutup ‘önünü açtığı’ temsilci, yazar sayısı az değil.
Bir çoğuna da şahsen şahidim. Mustafa Abi’ye gelip “Abi bizim
yöneticiler seni sever, bana biraz destek çıksan, yazılarıma yer
açsalar” filan diyenleri yakından biliyorum.
Ya
da “Abi, AKP ile bir türlü frekansı yakalayamıyorum. Bana yardımcı olur
musun?” diye Zaman’ın Ankara bürosunu mesken tutan ama bugün Cemaat
aleyhine en ağır sözleri söyleyen, bir kez olsun “Mustafa Ünal terörist
değil, bu ayıba son verin” diyemeyenleri de.
da “Abi, AKP ile bir türlü frekansı yakalayamıyorum. Bana yardımcı olur
musun?” diye Zaman’ın Ankara bürosunu mesken tutan ama bugün Cemaat
aleyhine en ağır sözleri söyleyen, bir kez olsun “Mustafa Ünal terörist
değil, bu ayıba son verin” diyemeyenleri de.
Mustafa
Ünal’ın hayatında çok önemli izi olan yerlerden biri Balıkesir İmam
Hatip Lisesi. Uzun seyahatlerimizde ya da Ankara’nın bitmek bilmeyen
bunaltan krizlerinde laf dönüp dolaşıp bir şekilde Balıkesir İmam Hatip
günlerine gelirdi.
Ünal’ın hayatında çok önemli izi olan yerlerden biri Balıkesir İmam
Hatip Lisesi. Uzun seyahatlerimizde ya da Ankara’nın bitmek bilmeyen
bunaltan krizlerinde laf dönüp dolaşıp bir şekilde Balıkesir İmam Hatip
günlerine gelirdi.
Balıkesir İmam Hatip’ten
devre arkadaşları kimler miydi ? Çoğu ünlü isimler. Hepsini tanırsınız:
Ahmet Hakan mesela. Yusuf Ziya Cömert mesela. Cumhurbaşkanı Basın
Danışmanı Lüftullah Göktaş mesela. Sayabileceğim başka üst düzey
bürokratlar da var. Hepsi lise günlerinden bu yana tanıdıkları Mustafa
Ünal’ın ‘terörist’ damgası yiyip hapiste çürütülmesine sessiz kaldı.
devre arkadaşları kimler miydi ? Çoğu ünlü isimler. Hepsini tanırsınız:
Ahmet Hakan mesela. Yusuf Ziya Cömert mesela. Cumhurbaşkanı Basın
Danışmanı Lüftullah Göktaş mesela. Sayabileceğim başka üst düzey
bürokratlar da var. Hepsi lise günlerinden bu yana tanıdıkları Mustafa
Ünal’ın ‘terörist’ damgası yiyip hapiste çürütülmesine sessiz kaldı.
Kalmaya devam ediyor.
Mustafa
Ünal’ı tanıdıkça hayret ettiğim özelliklerinden biri şiire olan
tutkusuydu. İyi bir şiir okuruydu. Sezai Karakoç başta olmak üzere
birçok şairden hatırı sayılır sayıda şiiri ezbere bilirdi. Uzun yurtdışı
seyahatlerimizde çok şiir sohbeti edilmiştir. Çay ise bir diğer
tutkusuydu. Bütün ‘devreleri’ paraya pula dalmışken Mustafa Ünal mesleğe
başladığı yıllardaki mütevazılığını sürdürdü.
Ünal’ı tanıdıkça hayret ettiğim özelliklerinden biri şiire olan
tutkusuydu. İyi bir şiir okuruydu. Sezai Karakoç başta olmak üzere
birçok şairden hatırı sayılır sayıda şiiri ezbere bilirdi. Uzun yurtdışı
seyahatlerimizde çok şiir sohbeti edilmiştir. Çay ise bir diğer
tutkusuydu. Bütün ‘devreleri’ paraya pula dalmışken Mustafa Ünal mesleğe
başladığı yıllardaki mütevazılığını sürdürdü.
Yıllarca
beraber televizyon programları yaptık. Başka konuklar telif için sıkı
pazarlık yaparken o bir kez olsun para konuşmadı. Bulunduğu konumu,
ilişkilerini kullanıp çok para kazanabilir, çok önemli konumlara
gelebilirdi fakat o her zaman mütevazı kalmayı ve yaşamayı tercih etti.
beraber televizyon programları yaptık. Başka konuklar telif için sıkı
pazarlık yaparken o bir kez olsun para konuşmadı. Bulunduğu konumu,
ilişkilerini kullanıp çok para kazanabilir, çok önemli konumlara
gelebilirdi fakat o her zaman mütevazı kalmayı ve yaşamayı tercih etti.
Onun
bu durumunu bilen, sayısız yardımını gören meslektaşları, arkadaşları
ise korkudan-cılız da olsa “Mustafa Ünal’ı terörist diye
tutuklayamazsınız, ayıptır günahtır” diyemedi.
bu durumunu bilen, sayısız yardımını gören meslektaşları, arkadaşları
ise korkudan-cılız da olsa “Mustafa Ünal’ı terörist diye
tutuklayamazsınız, ayıptır günahtır” diyemedi.
Her Ankara temsilcisi, konumu gereği siyasetle, siyasilerle iç içedir. Fakat Mustafa Ünal’ın durumu hepsinden farklıydı.
Zira
bugünün kudretli bir çok ismi ile yakın dostluğu, hatta mesai
arkadaşlığı vardı. Mesela Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu eskiden
Aksiyon‘da yazıyordu. Bu yüzden bir çok kez Ahmet Davutoğlu’nun Ünal’a
hitaben ‘mesai arkadaşlığımız var’ dediğine şahidim.
bugünün kudretli bir çok ismi ile yakın dostluğu, hatta mesai
arkadaşlığı vardı. Mesela Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu eskiden
Aksiyon‘da yazıyordu. Bu yüzden bir çok kez Ahmet Davutoğlu’nun Ünal’a
hitaben ‘mesai arkadaşlığımız var’ dediğine şahidim.
Abdullah
Gül’ün, Tayyip Erdoğan’ın yüzüne kimsenin bakmadığı dönemlerinde
Mustafa Ünal onların yanındaydı. Bülent Arınç ve AKP’nin önde gelen
isimlerinin ‘kara gün dostu’ydu. Mustafa Abi’nin oğlu Enes’in kirvesi
Bülent Arınç’tı. Gül, Enes’i her gördüğünde “senin kundaktaki günlerini
bilirim” diye takılırdı.
Gül’ün, Tayyip Erdoğan’ın yüzüne kimsenin bakmadığı dönemlerinde
Mustafa Ünal onların yanındaydı. Bülent Arınç ve AKP’nin önde gelen
isimlerinin ‘kara gün dostu’ydu. Mustafa Abi’nin oğlu Enes’in kirvesi
Bülent Arınç’tı. Gül, Enes’i her gördüğünde “senin kundaktaki günlerini
bilirim” diye takılırdı.
Eski ya da yeni fark
etmez, birçok bakan, üst düzey bürokrat ile Mustafa Ünal’ın ‘dostluğu’
vardı. ‘yakası açılmadık’ bilgileri güvenle paylaşabildikleri bir isimdi
Mustafa Ünal. Ona o kadar çok güvenirlerdi ki, kendi partisinden
yöneticilere bile paylaşmadıkları bilgileri Mustafa Abi ile paylaşmaktan
çekinmezlerdi. Bilirlerdi ki o sözün namusuna halel getirmezdi.
etmez, birçok bakan, üst düzey bürokrat ile Mustafa Ünal’ın ‘dostluğu’
vardı. ‘yakası açılmadık’ bilgileri güvenle paylaşabildikleri bir isimdi
Mustafa Ünal. Ona o kadar çok güvenirlerdi ki, kendi partisinden
yöneticilere bile paylaşmadıkları bilgileri Mustafa Abi ile paylaşmaktan
çekinmezlerdi. Bilirlerdi ki o sözün namusuna halel getirmezdi.
Siyasilerin
çıktıkları uzun seyahatlerinin demirbaşıydı aynı zamanda. “Mustafa
mutlaka gelmelisin” diye taciz eden siyasilerin bugün onun aleyhine
konuşmalarını gördükçe onlar adına ben utanıyorum.
çıktıkları uzun seyahatlerinin demirbaşıydı aynı zamanda. “Mustafa
mutlaka gelmelisin” diye taciz eden siyasilerin bugün onun aleyhine
konuşmalarını gördükçe onlar adına ben utanıyorum.
İyi
bir yol arkadaşıydı. Onunla çok uzun seyahatlere çıktık. Gecemiz,
gündüzümüz hatta mevsimlerimiz karıştı. Ama hiç şikayet ettiğini
duymadım. En sıkıcı anlarda bir şiir okur ortamın havasını değiştirirdi.
bir yol arkadaşıydı. Onunla çok uzun seyahatlere çıktık. Gecemiz,
gündüzümüz hatta mevsimlerimiz karıştı. Ama hiç şikayet ettiğini
duymadım. En sıkıcı anlarda bir şiir okur ortamın havasını değiştirirdi.
O YİNE BAŞI DİK DOLAŞACAK YA SİZ NE YAPACAKSINIZ ?
Dediğim
gibi, Mustafa Ünal’ın gazeteciliğini yazmak benim haddime değil.
Yazdıkları ve ‘yazmadıkları’ ile o zaten kendini ispat etmiş bir
gazeteci. Ankara’nın çok çalkantılı 30 yılına şahit olmuş, her kesimden
herkesin dostluğunu kazanmış bir yazar ‘terörist’ suçlamasıyla cezaevine
atıldı ve yaklaşık bir yıldır orada.
gibi, Mustafa Ünal’ın gazeteciliğini yazmak benim haddime değil.
Yazdıkları ve ‘yazmadıkları’ ile o zaten kendini ispat etmiş bir
gazeteci. Ankara’nın çok çalkantılı 30 yılına şahit olmuş, her kesimden
herkesin dostluğunu kazanmış bir yazar ‘terörist’ suçlamasıyla cezaevine
atıldı ve yaklaşık bir yıldır orada.
Benim 6,5
yıl yakın çalıştığım, beraber televizyon programları yaptığım, uzun
seyahatlere çıktığım Mustafa Ünal’a dair söyleyeceğim şey şu:
yıl yakın çalıştığım, beraber televizyon programları yaptığım, uzun
seyahatlere çıktığım Mustafa Ünal’a dair söyleyeceğim şey şu:
Mustafa Ünal’ın tutuklanmasına, cezaevinde unutulmasına itiraz etmeyen meslektaşları…
Onu yakından tanıyan, en mahrem bilgileri bile paylaşmaktan çekinmeyecek kadar güvenen siyasiler…
Mustafa
Ünal bugün olmazsa yarın çıkacak ve 30 yıldır leke bulaştırmadan
taşıdığı gazeteci kimliği ile yine yazmaya, konuşmaya devam edecek.
Ünal bugün olmazsa yarın çıkacak ve 30 yıldır leke bulaştırmadan
taşıdığı gazeteci kimliği ile yine yazmaya, konuşmaya devam edecek.
Peki siz yüzüne bakarken utanmayacak mısınız?
ADEM YAVUZ ARSLAN / Kronos.news