Hakkında yakalama kararı çıkarılan Osman Baydemir, HDP grup toplantısında konuştu.
Baydemir “En büyük esaret insanın nefsinin esiri olmasıdır, kinine esir olmasıdır. Nefse karşı direnme ayı bütün inananlara kutlu olsun. And olsun ki HDP var oldukça bütün inançların sesi olmaya devam edecektir. Yezidlere karşı mücadelenin adresi HDP olacaktır.
Darbeyi Araştırma Komisyonu 141 kişinin beyanına başvurdu. Ama esas başvurulması gereken Cumhurbaşkanı’nın beyanına başvurmadı.” dedi.
Baydemir’in HDP grup toplantısında yaptığı konuşmadan satır başları;
HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, “Tamı tamına 661 sayfadan oluşan bu raporun içerisine baktığımızda hemen hemen her şey var ama olması gereken hiçbir şey yok. Bu komisyon gerçekleri, darbeyi saklama, AKP’yi aklama komisyonudur. Bu rapor darbeyi saklama, AKP’yi aklama raporudur.” dedi.
HDP TBMM Grup Toplantısında gündemdeki konuları değerlendiren Baydemir, İslam aleminin ramazan ayını da kutladı. Gezi olaylarının yıl dönümü olduğunu anımsatan Baydemir, Gezi’de bir itirazın ortaya konulduğunu ve o itirazın maalesef bir kez daha kriminalize ve terörize edildiğini savundu.
Meclis Araştırması Komisyonunun raporuna değinen Baydemir, “Sözüm ona darbeyi araştıracaklar, failleri açığa çıkaracaklar. Öyle bir komisyon teşekkül ettirdiler ki bizatihi ittifak eden, şakşakçılık edenlerden oluşan bir komisyona dönüştürüldü.” görüşünü savundu.Baydemir, komisyonun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın beyanına başvurmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu nasıl bir darbe araştırma komisyonudur. Bu nasıl bir darbeyi ve hakikati açığa çıkarma çabasıdır. AKP ve Erdoğan’ın başından beri bu darbeyi bütün gerçekliğiyle ve çıplaklığıyla açığa çıkarma gibi bir niyetleri yoktu.
Çünkü, karanlıkta kalması gereken noktalar, kara delikler vardı. Ne zaman ki o karanlıklara ışık tutulmaya başlandı o zaman komisyonun faaliyetlerinin noktalanması gerektiğine karar verildi. Tamı tamına 661 sayfadan oluşan bu raporun içerisine baktığımızda hemen hemen her şey var ama olması gereken hiçbir şey yok. Bu komisyon gerçekleri, darbeyi saklama, AKP’yi aklama komisyonudur. Bu rapor darbeyi saklama, AKP’yi aklama raporudur. Biz bundan dolayı bu rapora meşruiyet vermemek için komisyon üyelerimizi bir müddet sonra bu komisyondan çekmek suretiyle suça da ortak olmadık.
Bu rapor içerisinde ölmüş hakkın rahmetine kavuşmuş Bülent Ecevit’in ismini yerleştireceksiniz ama ‘ne istedinizde vermedik’ diyenin ismini geçirmeyeceksiniz. Kusura bakmasınlar, bu devlet içerisine çöreklenmiş olan yapıyla 12 yıl boyuncaki ortaklığınız, aynı yatakta kalışınızın ısısını bu rapor soğutmaya yetmedi, yetmeyecektir.”
“Siyasi ayağı açığa çıkaralım”
Raporun neresinden bakılırsa bakılsın çelişkilerle dolu olduğunu öne süren Baydemir, Mecliste sadece darbenin siyasi ayağını araştıran bir komisyon kurulmasını ve ucu kime dokunuyorsa dokunsun darbenin siyasi ayağını açığa çıkarma çağrısında bulundu. Baydemir, “Raporun tümünü incelediğimizde, raporun hazırlanma mantığıyla, kaleme alınış biçimiyle KCK, Ergenekon, Balyoz davalarının hazırlanış biçimleri sanki aynı kalemin ürünü.” dedi.
Baydemir, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun üzerinden aylar geçmesine rağmen halen duruşma tarihinin belli olmadığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cizre ve Yüksekova’nın il, Şırnak ve Hakkari’nin de ilçe yapılmasına ilişkin açıklamalarını anımsatan Baydemir, “Sen bir ilin ilçeye dönüştürülmesi yetkisini kendinde göremezsin. Bak bakalım Hakkari, Şırnak halkı ne diyor. Şırnak, Hakkari halkı ne derse başımız, gözümüz üzerine kabulümüzdür.” ifadesini kullandı.
Yakalama Kararı Olması İçin Kaçan Birinin Olması Lazım
Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin hakkındaki “yakalama kararını” sorması üzerine Baydemir, bir yakalama kararının, yakalama kararı olması için ortada kaçan birisinin olması gerektiğini, kendisinin Mecliste olduğunu ve siyaset faaliyetini yürüttüğünü bildirdi. Baydemir, “Bugüne kadar bütün siyasi hayatım boyunca söylemiş olduğum her sözün arkasındayım. Ortada bir kaçma yok dolayısıyla yakalama kararı ne anlama gelir onun taktirini topluma bırakıyorum. Buradayım, faaliyetlerimi sürdürüyorum, sürdürmeye devam edeceğim.” diye konuştu.