İnsanlık tarihi boyunca ağlamayan Peygamber, sahabe, evliya ve esfiya yoktur. Gözyaşları dünyada belaları def etmede bir paratonerdir. İnsanların manevi hayatları için de abı hayattır. Kur’an’da göz yaşı 35 defa geçiyor.
Nerede ise zekât kadar. İbn Kesir’e göre, Hz. Adem 40 veya 60 yıl ağladı. Büyük alim Alusi’ye göre, Hz. Nuh’un asıl adı Abdulgaffar’dır. Çok ağladığı için Nuh lakabını almıştır. Yaklaşık bin yıl boyunca ağlamış. Hz. Davud’un göz yaşları yüzünde iz bırakmıştı. İmam Gazzali’ye göre Hz. Yahya namazda ağlarken ağaçlar, bitkiler onunla beraber ağlardı. Yusuf (as) hem koyuda, hem hapishanede, hem de sarayda göz pınarları kurumadı. İbrahim (as) için Kur’an evvah (inleme) tabirini kullanır. Büyük müfessir Fahrettin Razi, İbrahim (as)’in helak olacak Lut kavminin hidayeti için çok ağlayıp inlediğini yazıyor ve ağlamayı İbrahimi bir makam olarak görüyor. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri Ruhu’l Beyan adlı tefsirinde insanlar hak ve hakikati kabul etmedikleri için İbrahim (as) çok ağlar, göz yaşları tükenir, sonra da inlerdi, diyor. Peygamberimiz (SAV) bazı geceler sabaha kadar ağlardı. Hasan Basri hazretlerinin ağlamaktan akan yaşlar yüzünde iz bırakmıştı. İmam Gazzali İhya’sında çok ağlayan evliya olan bir kadından bahsederken onun şöyle dua ettiğini yazar. “Ya Rabbi beni o kadar ağlat ki, göz yaşlarım tükensin, sonra kan ağlayayım. O da tükensin ve sana kavuşayım.”
Alusi derki ağlamak hakiki âlimin sıfatıdır. Ağlamayan ilimden istifade edemez. Mevlana derki “Ya Rabbi gözlerimi ağlat, kalbimi de kan ağlat” Yine derki, “Yeryüzündekilerin ağlamaları, inlemeleri, gökte rahmet bulutlarının oluşmasına vesile olur.”
Ehli hasedin vahşice zulmü sayesinde:
Bunları niçin yazıyorum. 1990’lı yıllara kadar Hoca Efendi’nin vaazlarını dinlerken camilerde on binler ağlardı. Cami lerzeye gelirdi. Sonra ülfet peyda etti. Çok azımız hariç göz pınarlarımız kurudu. Ehli dalalet ve ehli hasedin vahşice zulmü sayesinde yüz binler tekrar ağlamaya başladı ve ağlıyor. Geçmişte bu insanlar hak ve hakikati niye kabul etmiyorlar diye göz yaşı döken binlerce kişinin her damlası insanlar için abı hayat oldu. Milyonlarca insanın hidayetine vesile oldu. Şimdi ise binler değil, yüz binler göz yaşı döküyor. Babaları zindanda olan masum çocuklar göz yaşı döküyor. Anneleri zindan da olan binlerce bebek ağlıyor. Cebri hicret yapmak zorunda kalanlar göz yaşı döküyor. Daha niceler daha niceler.
Ey Zulümden kaçan hicrettekiler için ağlayan bacılar, analar, babalar veya sıladakiler için göz yaşı döken muhaciri zul cenaheynler; sakın ha sanmayın ki hicretiniz boşuna, göz yaşlarınız netice getirmiyor. İmam Rabbani derki, zalimlerin zulmünden kaçan Ashabı Kehf, Kur’an’da bir sürenin adını aldı. Kıtmir dahi hicret ettiği için o şereften paye aldı ve Kur’an’da anıldı. Döktüğünüz göz yaşları mana âleminde sel olup zulüm sarayını doldurmağa başladı. Evet gelin İbrahimvari hep ağlayalım. Sadece gözlerimiz değil, kalplerimiz de kan ağlasın. Ruhumuzda ağlamalara eşlik etsin. Belki o zaman Bediüzzaman’ın tabiri ile kainat da ağlar. Evet, Allahu Teâlâ’nın verdiği nimetlere tam şükredemediğimiz için ağlayalım. İbn Arabi’nin tabiri ile insanı kamil olmanın yolu goz yaşı akıtmaktan geçtiği için ağlayalım. İnanın her ağladığımız gün bizler için bayram. Ağlamadığımız da ziyan.
Tarihe bakın. Büyük fıkıh, hadis, tefsir, kelam kitapları ve Risale-i Nur dâhil hep zulüm altında inleyen alimlerin inlemelerinin, ıztıraplarının, dua ve göz yaşının eserleridir. Pırlanta serisindeki her kelime kalbin, gözün ve ruhun ağlamasının kâğıda dökülmüş billur taneleridir. Evet, gözyaşları İslam medeniyeti binasının harcına katılan su gibidir. Gözyaşı olmayan medeniyet, Bediüzzamanın tabiri ile M’imsiz medeniyettir. Sizin gözyaşlarınızın da meyveleri çok farklı olacak inşallah. Evet, sizin kadr-u kıymetinizi bilmeyecekler. Allah katında kıymeti olan dünyadakilerin kıymetini bilmelerine ihtiyacı olmamış ki, sizin de olsun. Varsın dünya ehli dalaletin ve ehli hasedin olsun. Ahiret de bizim olsun inşallah.
Yalanda tarihi rekor:
Bilindiği gibi Türkiye’de gazeteler 1994 yılından beri internette de yayınlanıyor. Ehli dalaletin ve ehli hasedin, Hizmeti İmaniye ve Kur ’aniye ye karşı, son 9 aydır uydurdukları yalanların seviyesizliğine bakmak için Google’da araştırma yaptım. FETÖ (tabiri kullandığım için Hizmet erleri beni bağışlasın) tabiri 58.300 kelime çıktı. Yaklaşık elli bin kişinin ölümüne sebep PKK yazınca 59.900 kelime çıktı. 59.900’ü yirmi bir yıla bölünce, yılda ortalama 2552 defa PKK teröründen bahsedilmiş. Kaldı ki PKK kelimesinin belki yüzde 10-15’ni PKK’lılar kendi hesaplarına göre müspet manada kullanmışlar. Son otuz dört yılda Kurtuluş Savaşı’ndan iki kat daha fazla insanımızın öldürülmesine, yüz milyarca dolarlık ekonomik kayba sebep olan PKK için terör tabiri, Hizmet için kullanılanın aylık ortalama yirmi dörtte biri. PKK teröründen hapishane de yatanların sayısı da zannedersem Hizmet erlerinin altıda biri. Şimdi ehli dalalet ve ehli haset, son dokuz ayda yaklaşık 58.300 defa yalan söylemiş, iftira atmış. Türkiye ve İslam tarihinde hiç bu kadar yalan söylenilmemiş, iftira atılmamış.