Cumartesi günü Müslümanların radikal İslamcı teröre karşı Köln’de düzenlemeye hazırlandığı protesto yürüyüşü öncesinde, gösteriye katılmama kararı alan DİTİB’e eleştiriler yağıyor.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Köln’de “Bizimle değil” başlığıyla yapılacak barış yürüyüşüne katılmama kararına Başbakan Angela Merkel’den tepki geldi. Merkel, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada Almanya’daki Müslüman cemaatlerin en büyük çatı örgütü olan DİTİB’in gösteriye katılmamasının “yazık” olduğunu belirterek hayal kırıklığını dile getirdi. Gösteriye tüm Müslüman derneklerin katılmasından memnun olacağını söyleyen Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maizière de planlanan barış yürüyüşünün “Müslümanların terör ve teröristlerin dinlerini kötü amaçla kullanması ile hiçbir bağlarının olmadığı yönünde topluma önemli bir işaret” olacağını kaydetti.
10 bine yakın kişinin katılması bekleniyor
Barış yürüyüşüne Almanya’nın dört bir yanından Müslümanların katılması bekleniyor. Organizatörlerin polise verdiği bilgiye göre, 10 bine yakın katılımcı olabileceğinden yola çıkılıyor. Aralarında siyasi partiler, sendikalar, sosyal yardım kuruluşları ve kilise gruplarının da bulunduğu çok sayıda kurum yürüyüşe destek verirken, birçok siyasetçi, sanatçı ve bilim insanı da çağrı metnine imza attı.
DİTİB yetkilileri gösteriye katılmama sebeplerinden biri olarak, Ramazan’da oruçlu insanlardan güneş altında saatlerce gösteri yapılmasını talep etmenin makul olmamasını gösterdi. DİTİB’den yapılan açıklamada ayrıca bu talebin özel olarak Müslümanlara yöneltilmesinin onları damgaladığı, uluslararası terörü Müslümanlara, onların cemaat ve camilerine indirgeyerek yanlış bir mesaj verdiği bildirildi.
“DİTİB en çok kendine ve üyelerine zarar veriyor”
Federal Göç, Mülteci ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz da, DİTİB’in kararını eleştirdi. Bakan Özoğuz Funke Medya Grubu’na verdiği demeçte ‘DİTİB’in tek başına kalmakla inandırıcılığını daha da yitirme tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini’ söyledi. Özoğuz, DİTİB’in eleştirilerinin en çok kendine ve üyelerine zarar verdiğini ve mitinge katılmama kararını üzüntüyle karşıladığını belirtti. Alman Katolikleri Merkez Komitesi Başkanı Thomas Sternberg ise, DİTİB’in gösteriye katılmama kararını “feci bir işaret” olarak nitelendirdi ve “DİTİB’in bu tavrıyla kendini giderek yalnızlığa itmesini büyük bir endişeyle izliyoruz” şeklinde konuştu. Sternberg, “İslam’ın alet edilmesi ve sapıttırılmasına karşı” ortaklaşa açık bir işaret verilmesinin tüm Müslümanlar için önemli olması gerektiğini kaydetti.
“Sudan bahane ötesi”
Berliner Zeitung adlı gazeteye konuşan Yeşiller/Birlik 90 Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir DİTİB’in barış yürüyüşüne katılmama kararının gerekçesini “sudan bahane ötesi” olarak nitelendirdi. Haziran ayı başında Federal Aile Bakanlığı görevine gelen Sosyal Demokrat Partili Katarina Barley de, gelecekte dini olmayan göçmen kuruluşları ile daha sıkı bir diyalog içine girmek istediklerini dile getirdi.
Köln’deki barış yürüyüşü fikrini ortaya atan ve hayata geçirmek için çalışan İslam bilimci Lamya Kaddor, Der Spiegel dergisinin genç okurlara yönelik haber portalı “Bento”ya yaptığı açıklamada, DİTİB Yönetim Kurulu’nun büyük bir fırsatı kaçırdığını ve ‘sonuçta İslam düşmanlarının değirmenine su taşıdığını’ belirtti ve “Biz bu yüzden çağrımızla DİTİB’in her bir yandaşına da seslenerek, sorumluluk yüklenmelerini talep ediyoruz” dedi.