İngiltere’nin Ankara
Büyükelçisi Richard Moore; “Tutuklu yargılama çok fazla. Masum, terörizmle
bağlantılı olmayanların da yakalanması Türkiye’ye zarar veriyor. Normalleşmenin
başladığını görmek istiyoruz” dedi.
İngiltere’nin
Ankara Büyükelçisi Richard Moore, insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda
Almanya’nın endişelerini paylaştıklarını, bunun Türkiye’ye zarar verdiğini
belirtirken, tutuklu yargılamanın ‘çok fazla ve kapsamlı’ kullanıldığına işaret
etti. Cumhuriyet Gazetesine veridği röportajda Büyükelçi Moore, AKP iktidarının
Hizmet Hareketi mensuplarıyla yürüttüğü cadı avıyla ilgili bir soruya şöyle
cevap verdi; “ Bireysel dosyalarda yorum yapamam ama daha
başlangıç aşamasındayız. İngiliz mahkemelerini tatmin edecek kanıtlar üzerinde
çalışmak gerek.İngiltere mahkemeleri Magna Carta’nın imzalandığı, haksız
tutuklamanın yasaklandığı yerdir. 15
Temmuz’a veya darbenin planlanmasına katıldığı, devlet kurumlarına sızarak
yıkmaya çalışıldığına dair deliller varsa Türk yetkilileri desteklemeye hazırız.
Bir kişinin, diğerine bir gazete manşetinde Gülenci demesi İngiltere
mahkemelerini tatmin etmez. Bununla ilgili gerçekçi olmalıyız” dedi.
DARBEYLE
İLGİLİ YANITLANMAMIŞ ÇOK SORU VE AYRINTI VAR:
15 Temmuz’la ilgili hala gündeme
gelmemiş çok sorunun olduğunu hatırlatan Richard
Moore; “Bence 15 Temmuz’da ne olduğuyla ilgili hala gündeme gelmemiş çok
soru ve ayrıntı var. Özellikle de darbeye doğrudan katılan kişilerin
duruşmalarıyla, detayları alacağımızı umuyorum. O gece ne olduğuyla ilgili her şeyi
bilmediğimizi söylemek adil olacaktır”dedi.
Türkiye’nin
Deniz Yücel, insan hakları savunucularına karşılık Gülencileri ya da
diğerlerinin iadesini istediği iddialarına ne diyorsunuz?
Spekülasyonlar üzerine konuşmayacağım. Bu
hikayeler hakkında yorum yapmak istemiyorum.
BİR KİŞİNİN DİĞERİNE, GAZETE MANŞETİNDE ‘GÜLENCİ’ DEMESİ İNGİLTERE MAHKEMELERİNİ TATMİN ETMEZ
-Türkiye’nin iadesini isteyip de
İngiltere’nin gönderdiği bir Gülenci var mı?
Şu ana kadar Gülenci diye Türkiye’ye
gönderilen olmadı. Ama şu noktayı belirtmek önemli. Bireysel dosyalarda yorum
yapamam ama daha başlangıç aşamasındayız. İngiliz mahkemelerini tatmin edecek
kanıtlar üzerinde çalışmak gerek. Konuya dönersek eğer 15 Temmuz’a veya
darbenin planlanmasına katıldığı, devlet kurumlarına sızarak yıkmaya
çalışıldığına dair deliller varsa Türk yetkilileri desteklemeye hazırız.
İngiltere mahkemeleri Magna Carta’nın imzalandığı, haksız tutuklamanın
yasaklandığı yerdir. Bizim İngiltere’de, oldukça eski, çok iyi oturmuş bir
sürecimiz var. Dolayısıyla Türkiye ile bu kategoride yer alan kişileri bulmak,
Türk yetkililerin onları tutuklayıp ve cezalandırmasına yardım edebilmek için
yakın çalışıyoruz ama bu iki şeye karışmış olmalılar. Bir kişinin, diğerine bir
gazete manşetinde Gülenci demesi İngiltere mahkemelerini tatmin etmez. Bununla
ilgili gerçekçi olmalıyız. Bu, Türk yetkililerle, birbirimizin sistemini anladığımızdan
emin olmak için devam eden görüşmelerin bir parçası. Böylece birbirimizin
sistemini anlayıp, karşılanamayacak taleplerde bulunmayacağız. Bunun yerine
pratikte ne yapabileceğimiz konusunda çalışıcağız, tıpkı yıllardır PKK
konusunda yaptığımız gibi ki İngiltere PKK’nın İngiltere’deki fonlarını artırma
kabiliyetini etkin şekilde yok etti. Bunun için gerçekten çok uğraştık.
-İpek grubunun ingiltere’deki hesapları
donduruldu mu?
Bireysel konularda konuşmayacağım, böyle bir
adımdan haberdar değilim. Ama bir noktaya gelmek istiyorum; eğer Türk
yetkilileri bizimle, İngiltere mahkemelerinde sağlam duracak bir kanıt
paylaşırlarsa, bu konularda ilerleme sağlanır.…
-Böyle bir kanıt aldınız mı?
Dediğim gibi kabul edilebilir bir veri elde
etme süreci devam eden bir süreç. Aynı şey, DHKP-C için de geçerli, PKK için
de. Açıkçası, Türk toplumunun normalleşmeye döndüğünü görürsek, eğer insanlar
Türkiye’de yargının işlediğine ve alınan önlemlerin orantılı olduğuna; yani
masum insanların bu süreçte yakalanmadığına güvenirse bu sürece yardımcı
olacaktır. Suçlamalara yanlışlıkla kovulmuş kişilerle ilgili iddialara bakmak
için kurulan Komisyonun hızlanması ve çabucak bu süreci ele alması çok önemli.
Bu çok olumlu bir adım olur. Bunun çalışmaya başlamasından çok memnunuz.
–Sizden de siyasi sığınma isteyenlerin sayısı
arttı mı?
Herhangi bir yabancı İngiltere’ye sığınma
talebinde bulunabilir. Bu talepte bulunduklarında çok uzun bir süreçten
geçerler ki bu süreç tamamen hükümetten bağımsızdır. Benim veya Başbakanın ne
düşündüğünün önemi yoktur. Theresa May’in bir sığınma konusunda ne düşündüğü
karara etki etmez. Bu yargı bağımsızlığıdır. Bu nedenle 800 yıllık Magna
Carta’dan bu yana çok güçlü bir yargımız var ve İngiltere’deki yargı İngiliz
yetkililerinden herhangi bir baskıyı kabul etmeyecektir. Ben Türk dostlarımla
devam eden görüşmelerimde bunu anladığından emin olmak istiyorum. Başka türlü
olması istense de farklı şekilde muamele görmez. Ne bir Büyükelçi ne de onun
Başbakanı bunu etkileyemez. O yasal bir süreçtir ve değiştiremeyeceğimiz
konularda bir sürtüşme olmaması önemlidir.