• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

Ahmet Nesin: Abdülkadir Selvi yazmasa darbeyi yapan bulunacak

Temmuz 29, 2017
in Genel Gündem, KONUK YORUM
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Fethullah Gülen tartışması sanırım yıllarca sürecek ve bizler hergün yeni bir olayla ya da yeni olduğunu sandığımız bir olayla karşılaşacağız. Bu olaylar bizim değil, yıllarca Gülen’le işbirliği içinde olanların bize dayattığı olaylar olacak. Esasında ben de çözeceğim ama tam bir noktaya geliyorum, karşıma Abdulkadir Selvi çıkıyor ve her şeye sıfırdan başlıyorum. Selvi’nin yazısını okuduktan sonra “Ya, önceden yazdıklarım yanlışmış, hatta Erdoğan da doğru söylemiyor, komutanlar nereye kayboldu”diye düşünmeye başlıyorum.

Tekrar baştan başlayalım. Erdoğan darbeyi eniştesinden öğrendi. İlk söylediğine göre akşam 20.00 sularında öğrendi. Daha sonraki açıklamalarında, değişik kişi ve kurumlardan ve değişik saatlerde öğrendi. Yani yurt dışında bir TV’ye verdiği demece göre eniştesi geç kalmıştı, çünkü Erdoğan darbeyi zaten akşamüstü olan bazı olaylardan etkilenen birisinden öğrenmişti. Oysa yine başka bir yabancı TV’ye verdiği demece göre akşamüstü verilen haber diye bişey olmamıştı ve yine enişte ama o da değişik bir saatte haber verdiğinden, eniştenin önceki ya da sonraki verdiği haber de ya yoktu ya da yalandı. Erdoğan MİT’ten haber almamıştı ama MİT müsteşarı Hakan Fidan derhal Erdoğan’ın korumasını arayıp, Erdoğan’ın güvenliğinden emin olmak istemişti.

Erdoğan darbeyi öğrendikten sonra Atatürk Havalimanı’na gelmiş gibi gözükse de 1. Ordu komutanıyla görüşmemişti. Yani Atatürk Havalimanı henüz darbecilerin elindeydi ve temizlenmemişti. Büyük cesaret, ne diyeyim. Esasında aynı cesaret Mit müsteşarında da var, bir binbaşı kendisine suikast yapılacağını gelip yüzüne söylüyor ve hatta darbe yapılacağını da ama o da nedense bağlı olduğu başbakana haber vermek yerine, darbeyi yapan askeriyenin başına, genelkurmay başkanına gidiyor.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Cemaat bitirilebilir mi?

Fesih’mi Fentasir mi?

Herkesin 15 Temmuz’u var!

Anladığım kadarıyla sonunda Erdoğan darbeyi hâlâ bilmediğini açıklayacak, biz de bu yola doğru şartlandığımızdan dolayı hiç şaşırmayacağız. Bütün bunları neden yazdım, çünkü Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi önceki gün öyle bişey yazdı ki, ben hâlâ darbe girişimi ve sonrası darbe olup olmadığının farkında değilim. Selvi yazısında “15 Temmuz gecesi saat 22.00 sıralarıydı. MİT’in Yenimahalle’deki yerleşkesindeki yemek masasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Suriye muhalefetinden din adamı Muaz el Hatib vardı. Hakan Fidan yemeğin başında, “Ciddi bir ihbar söz konusu, sizinle görüşmemi tamamlayamayabilirim” demişti. Çorbasından iki kaşık almıştı ki gelen haber üzerine yerinden fırladığı gibi dışarı çıktı. Mehmet Görmez ile Muaz el Hatib ne olduğunu anlamaya çalışırken, hışımla içeri giren görevliler, “Sizi sığınağa alacağız” dedi. Sığınağa inerken bir patlama oldu. “Saldırıya uğradık” dediler. Tam o sırada Mehmet Görmez’in eşi aradı. Hatice Hanım’ın sesi telaşlıydı. “Mehmet darbe oluyor” dedi. Bir çırpıda, İstanbul’dan Cumhurbaşkanlığı’ndaki bir görevlinin eşinin aradığını, “Buranın etrafını sardılar, darbe oluyor” dediğini aktardı. Görmez, MİT’te olmanın verdiği güvenle, “Ben de bu işi en önce haber alacak bir yerdeyim, onlar öyle bir şey demedi, belki terör saldırısıdır” karşılığını verdi.”

Burada kafama ilk takılan soru Muaz el Hatib, böyle bir gün ve saatte onun MİT’in yerleşkesinde ne işi olduğu. Tabii aynı anlamda Diyanet işleri başkanı Mehmet Görmez’in de… Neyse bu konuyu başka bir yazıda yazacağım, çünkü o gün ve saatte MİT yerleşkesinde olmaları darbenin bir parçası mı, yoksa Suriye’de yapılmak istenen kimi şeyler mi konuşuluyor, bunlar açığa çıkmalı.

“Saat 22.00 sıralarıydı” diye yazmış ya Selvi, yani Fidan’ın darbeyi çoktan öğrendiği zaman, hatta kendisi ilk öğrenen ama bu konuda Mehmet Görmez’e herhangi bir uyarı yapmıyor. Diyelim ki istihbari bir gizlilik var işin içinde, peki bunca telaş arasında bu toplantının anlamı ne?

Görmez bombanın da patladığı sırada eşi tarafından aranıyor ve darbe olduğunu öğreniyor. Buradaki tuhaflık ne, darbeyi ilk haber alan MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın yanında darbe haberini eşinizden alırsanız ciddi bir tuhaflık vardır. Eşi de cumhurbaşkanlığındaki bir görevliden alıyor haberi. Bu arada bazı komutanların da haberi yok zaten, onlar da düğünde halay çekiyorlar.

Şimdi tekrar başa gelelim, aynı gün ve aynı ay ve de aynı yıl saat 22.40’ta başbakan Binali Yıldırım, MİT müsteşarlığını arıyor ve müsteşardan darbe konusunda bir bilgi alamadığını söylüyor. Bu sırada MİT müsteşarı bombalanıyor mu, sığınakta mı ya da Diyanet İşleri Başkanı’yla beraber çıkıp başka bir yöne savaşmaya mı gitti, bunu bilmiyoruz ama bildiğimiz tek şey, Fidan’ın darbeden haberdar olduğu ve bağlı bulunduğu başbakana darbe olmadığını bu konuda gönlünü rahat tutmasını söylediği.

Gelelim Selvi’nin darbeyi yazdığı kitabındaki başka bir bölüme:

  • Saat 21.00: Darbeciler Genelkurmay Karargâhı’nı ele geçirerek komutanları esir almışlar. Kendilerine direnenlerle de çatışmaya başladıkları için silah sesleri duyulmaya başlamış.
  • Saat 22.00: Genelkurmay Karargâhı’nda silah sesleri duyuldu ve helikopter dışarıda bulunanların üzerine ateş açtı.
  • Saat 22.05: Genelkurmay Başkanı’nın uçuş yasağı emrine rağmen, Ankara’da savaş jetleri ses duvarını aşarak uçuş yapmaya başlamışlar.
  • Saat 22.28: İstanbul’da tanklar, 1. köprünün Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçişi kapatmış.
  • Saat 22.35: İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları darbeciler tarafından işgal edilmiş.

 Anlayacağınız Selvi, darbe gecesi olan biteni neredeyse saniye saniye biliyor. Ne yalan söyleyeyim, ince iş çıkartmış, iyi bir çalışma ama olan bize oluyor, bütün birikimlerimiz sıfırlanıyor, gel de çık işin içinden. Selvi önceki yazısında devam ediyor, “Cumhurbaşkanı’nın darbeyi Ziya enişteden öğrenmesi gibi, MİT’teki Diyanet İşleri Başkanı da darbeyi eşinden haber almış ama inanmamıştı. Sığınağa indiler. İkinci bir patlama daha oldu. Görmez o an darbe girişimi olduğunu anladı. Bunun üzerine görevlilere, “Beni buradan çıkarın, benim vazifelerim var, yapmam gereken işler var” dedi. Saldırı altındayız, en güvenli yer burası demelerine rağmen ısrar etti. Bu kez, “Sizin aracınız zırhlı değil” dediler. Görmez’e MİT’in zırhlı araçlarından birini verdiler, Muaz el Hatib ise Görmez’in aracıyla hareket etti. İkisi zıt yönlere gittiler. Araç, MİT’in iki No’lu kapısından Formula 1 yarışındaki gibi fırlayarak çıktı.”

Burada kafama takılan konu esasında basit bişey gibi gözükse de sanki bir araba daha var ama yok sayılıyor gibi. Görmez’le Muaz el Hatib aynı arabaya binip, nasıl zıt yönlere gidiyorlar, ben buraya takıntılı kaldım işte. Neden derseniz, böyle bir günde zaten bu adamın orada ne işi olduğunu merak ederken, bir de aynı arabada zıt yönlere gidişleri çıkmadı mı, gel de çöz çözebilirsen. Yani diyeceğim şu, bu adamın darbe gecesi görevi neydi, bu açıklanmalı bence!..

Selvi, bu yazıyı esasında salaların neden verildiğini anlatmak için yazmış. Salalar Mehmet Görmez’in aklına gelmiş, Kıbrıs Savaşı’nda, 13 yaşındayken babasının emriyle minareye çıkıp sala verdiğini anımsamış ve bu sala harekatı başlamış. Hemen sonra da cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı arayıp “Sayın Cumhurbaşkanım İslam dünyasının duası arkanızda, siz kazanacaksınız. Ben camilerden salalar verdiriyorum ve herkesi hukukuna sahip çıkmaya çağırıyorum” diyor. Erdoğan da “Allah razı olsun Mehmet Hoca” dedi, ardından ilave etti; “Salalar verilsin, herkes hukukuna sahip çıksın” diye yanıtlıyor.

Şimdi bu darbeyi kim, ne zaman ve ne için yaptı, kim, ne zaman haberdar oldu. Bu arada salaların Erdoğan’ın emriyle verilmediğini de öğrendik. Alayı temiz, pırıl pırıl...

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

CHP Heyetinden HDP’nin Diyarbakır’da devam eden ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne ziyaret

SONRAKİ HABER

George Campbell: Belediyecilik tecrübemle topluma yeniden hizmet etmek istiyorum

BENZER HABERLER

Cemaat bitirilebilir mi?
KONUK YORUM

Cemaat bitirilebilir mi?

Ağustos 16, 2025
Fesih’mi Fentasir mi?
KONUK YORUM

Fesih’mi Fentasir mi?

Ağustos 15, 2025
15 Temmuz gecesinde yaşananlar, Türkiye’nin en kara günü olarak kayıtlara geçti
KONUK YORUM

Herkesin 15 Temmuz’u var!

Temmuz 18, 2025
15 Temmuz’un perde arkası yeniden yazılıyor
KONUK YORUM

15 Temmuz’un perde arkası yeniden yazılıyor

Temmuz 15, 2025
Delik-deşik kan davası: Cenaze torbasında tarifsiz acı
KONUK YORUM

Delik-deşik kan davası: Cenaze torbasında tarifsiz acı

Temmuz 15, 2025
Hilal Yıldızdoğdu:Kıta kıta sürüldüm, dört ayrı kıtada sürgündüm
KONUK YORUM

Hilal Yıldızdoğdu:Kıta kıta sürüldüm, dört ayrı kıtada sürgündüm

Temmuz 3, 2025
    • All
    • Manşet
    Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık
    Manşet

    Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık

    by adminzaman
    Ağustos 19, 2025
    0

    Tutuklandıktan sonra görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, aynı cezaevinde kaldığı gazeteci Fatih Altaylı'ya röportaj verdi.İmamoğlu; " Sayın Demirtaş, Sayın...

    Erdoğan rejiminin zulmü sürüyor: Doğum yapan Merve Zayım, bebeğiyle cezaevine götüreecek

    Erdoğan rejiminin zulmü sürüyor: Doğum yapan Merve Zayım, bebeğiyle cezaevine götüreecek

    Ağustos 19, 2025
    Urfa Barosu’ndan Av.Epözdemir, Duman ve Birinci hakkında disipsin soruşturması

    Urfa Barosu’ndan Av.Epözdemir, Duman ve Birinci hakkında disipsin soruşturması

    Ağustos 18, 2025
    Avustralya Federal Hükümeti, İsrailli ırkçı siyasetçiyi ülke sokmadı

    Avustralya Federal Hükümeti, İsrailli ırkçı siyasetçiyi ülke sokmadı

    Ağustos 18, 2025
    NSW’de soğuk havalar iyice hissettiriyor: Termometreler -13 dereceyi gösterdi

    NSW’de soğuk havalar iyice hissettiriyor: Termometreler -13 dereceyi gösterdi

    Ağustos 18, 2025
    Kanser hastası öğretmen Hamide Yazgan’ın hapis cezası onandı: İki çocuğu anne-babasız kalacak

    Kanser hastası öğretmen Hamide Yazgan’ın hapis cezası onandı: İki çocuğu anne-babasız kalacak

    Ağustos 18, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM