Erdoğan hangi cesaretle Atatürk Havaalanına indi?
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe geliyorum diyor, sadece bizler, yani geliyorum diyen her darbede tutuklanan, işkence gören, öldürülen, asılanlar olarak nereden geldiğini bitürlü anlamıyoruz. Yada başka türlü söylemeye çalışayım, hangi taraftan gelirse gelsin Kürtlere, sosyalistlere, devrimcilere, solculara dokunacağını bildiğimizden, nereden geldiğinden çok, niye geldiğiyle ilgileniyoruz. Bu darbecilerin içindeki bütün gruplara bakalım, NATO’cular, ERGENEKON’cular, Erdoğancılar, Gülenciler, Ulusalcılar, Kemalistler, ŞANGAY’cılar ve derin devletçiler, hangisi yaparsa yapsın, ben ve arkadaşlarım yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacak ve yine DEMOKRASİ ve ADALET diye haykıracaktık.
15 Temmuz 2016 gecesi, 12 Eylül darbesiyle yönetilen ülkeye darbe yapmaya karşılaşan gruba diğer grup darbe yaptı. Ben bunu Fransa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi Parlamentosu’nda ve Birleşmiş Milletler’de anlattım ama yüzüme baktılar saf saf. Aynı gün 3 darbenin el değiştirdiğini anlatamadım bitürlü. Hatta onlara “Siz cenazeye kırk yılın başında bir yakınınız öldüğünde gidersiniz ama biz demokrasi adına sık sık gideriz” dediğimde daha da bir garip baktılar.
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe loto oynamayı bırakıp yurt dışına gelmişim. Eşim Hilal henüz gelmemiş, kızlarım ve oğlum aklımdan çıkmıyor ama yaşam devam ediyor. En çok basında Gülenci diye bildiklerimiz “Bu darbeciler Fethullah Gülen’in adamları” diye bağırıyor. Erdoğan Amerika ziyaretinde Gülen’i ziyarete giden Bülent Arınç “Bana bir emirleri var mı?” diye soralı çok olmamış ve bu yüzden Avrupa darbeye inanamıyor, ben de onlara anlatamıyorum zaten bunun bir sivil darbe olduğunu…anlayacağınız bu Avrupa sandığımız kadar kültürlü değil, darbe kültürleri bilem yok!
15 Temmuz 2016 gecesi, Erdoğan darbeyi ne zaman öğrendi diye düşünürken kendisi hemen bir açıklama yaptı. Erdoğan, Marmaris’ten İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorusuna karşılık “Öğleden sonra bir hareketlilik mevcuttu” dedi. Bu açıklamaya göre MİT’in haber aldığı saatlerde Erdoğan da haberdardı darbeden.
Bu konuda İzmir Cumhuriyet başsavcı vekili Okan Bato’nun açıklamasına göre bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi neticesinde Erdoğan’a haber veriliyor. Saat kaçta haber verildiğini Okan Bato “Soruşturma kapsamında bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin mahkeme kararı bulunuyordu. FETÖ üyelerinde bir ‘hareketlilik’ olduğu, darbe hazırlıkları yaptıkları dinlemelere takıldı. Elde edilen bilgiler darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü saat 15 sıralarında Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan’a, “TSK içinde bugün darbe yapılmasına ilişkin bir hareketlilik var. Önlem almalısınız” denildi.” diye açıklıyor. Bu demektir ki Erdoğan neredeyse MİT ve Genelkurmaydan önce haberdar oluyor darbeden.
Ancak Erdoğan Al Jazeera’ya verdiği söyleşide darbeden akşam saat 20:00 sıralarında haberdar olduğunu söylüyor. Ama CNN Türk’e verdiği söyleşide “O akşam enteresan bir akşamdı. 9 civarı birlikte masada oturuyorduk. İlk telefon enişteden geldi” diye bir açıklama yaparak saatler hakkında herkesin beynini zorluyor.
Burada ilginç bir soru işareti daha var, o da Erdoğan’ın kaç eniştesi olduğu üzerine. En azından bu soru benim beynimin bir köşesinde, çünkü Erdoğan Reuters’a yaptığı açıklamada “Saat 4, 4 buçuk civarı eniştem aradı, Beylerbeyi civarında hareketlilik olduğunu, köprüye girişlerin engellendiğini söyledi” diyor.
Bunları yazma nedenimi tahmin ediyorsunuz sanırım. Geçen hafta 15 Temmuz darbesinden dolayı ordudan ihraç edilen komutanla yaptığım söyleşide Erdoğan’ın darbeden 34 gün önceden haberdar olduğunu yazmıştım. Erdoğan 34 gün öncesini belli etmemek için değişik tarihler, daha doğrusu saatler veriyor, anlayacağınız kafası karışmış durumda.
İşte burada esas gerçek ortaya çıkıyor bana göre. Erdoğan darbeyi bildiği için korkusuzca İstanbul Havalimanı’na iniş yapabiliyor. Bırakın iniş yapmayı, önceden haberi olmasa, bırakın iniş yapmayı, uçağa binemez. Bunun korkuyla bir alakası yok -ki korku gayet medeni bir olaydır- darbe gerçek ve Erdoğan’a karşı yapılmışsa, kendisinin yaşaması gerekiyor ve darbe amaçlı F 16’lar havada cirit atıyorken uçmaması gerekiyor. Oysa o bunu dinlemiyor ve Istanbul’a geliyor.
Peki, normal bir darbe girişimi esnasında Erdoğan’ın hangi şartlarda Istanbul’a gelmesi gerek, darbe bittiğinde gelmesi gerek bence yada çok güvendiği 1. Ordu Komutanı’ndan güvence aldığında. Oysa bu geliş hiç de ilk söylendiği gibi değil, yani Erdoğan gelmeden önce 1. Ordu komutanı Ümit Dündar’la görüşme yapmıyor. Bu konuda bize en sağlam bilgiyi TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Reşat Petek veriyor. Petek açıklamasında “O geceye ait ilginç bilgileri verenler öne çıktı. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın Cumhurbaşkanı’mıza, ‘‘1. Ordu olarak sizi koruyabiliriz, İstanbul’a alalım’’ dediği iddia edilmişti. Oysa Sayın Dündar komisyonumuzdaki beyanında “Kesinlikle öyle bir olay yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ile Atatürk Havalimanı’na ininceye kadar temasım olmadı” dedi. Bu çok dikkat çekiciydi. Kamuoyunda söylenenlerle maddi gerçeklerin örtüşmediğini anladık.” diyor…
Evet, ben de soruyorum şimdi, Erdoğan havada F-16’lar uçuşurken ve onların deyimiyle her tarafı bombalarken ve Atatürk Havalimanı temizlenmemişken neye güvenerek oraya iniş yapıyor ve inmeden önce havada 50 küsur dakika bekliyor. Bence bu soru mahkeme tutanaklarına geçmeli ve tanık olarak Erdoğan dinlenmeli ve bunları yanıtlamalı.
Darbe yazıları devam edecek, haftaya cumartesi yazımın başlığı “ERGENEKON BU DARBENİN NERESİNDE?..”
Erdoğan hangi cesaretle Atatürk Havaalanına indi?
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe geliyorum diyor, sadece bizler, yani geliyorum diyen her darbede tutuklanan, işkence gören, öldürülen, asılanlar olarak nereden geldiğini bitürlü anlamıyoruz. Yada başka türlü söylemeye çalışayım, hangi taraftan gelirse gelsin Kürtlere, sosyalistlere, devrimcilere, solculara dokunacağını bildiğimizden, nereden geldiğinden çok, niye geldiğiyle ilgileniyoruz. Bu darbecilerin içindeki bütün gruplara bakalım, NATO’cular, ERGENEKON’cular, Erdoğancılar, Gülenciler, Ulusalcılar, Kemalistler, ŞANGAY’cılar ve derin devletçiler, hangisi yaparsa yapsın, ben ve arkadaşlarım yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacak ve yine DEMOKRASİ ve ADALET diye haykıracaktık.
15 Temmuz 2016 gecesi, 12 Eylül darbesiyle yönetilen ülkeye darbe yapmaya karşılaşan gruba diğer grup darbe yaptı. Ben bunu Fransa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi Parlamentosu’nda ve Birleşmiş Milletler’de anlattım ama yüzüme baktılar saf saf. Aynı gün 3 darbenin el değiştirdiğini anlatamadım bitürlü. Hatta onlara “Siz cenazeye kırk yılın başında bir yakınınız öldüğünde gidersiniz ama biz demokrasi adına sık sık gideriz” dediğimde daha da bir garip baktılar.
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe loto oynamayı bırakıp yurt dışına gelmişim. Eşim Hilal henüz gelmemiş, kızlarım ve oğlum aklımdan çıkmıyor ama yaşam devam ediyor. En çok basında Gülenci diye bildiklerimiz “Bu darbeciler Fethullah Gülen’in adamları” diye bağırıyor. Erdoğan Amerika ziyaretinde Gülen’i ziyarete giden Bülent Arınç “Bana bir emirleri var mı?” diye soralı çok olmamış ve bu yüzden Avrupa darbeye inanamıyor, ben de onlara anlatamıyorum zaten bunun bir sivil darbe olduğunu…anlayacağınız bu Avrupa sandığımız kadar kültürlü değil, darbe kültürleri bilem yok!
15 Temmuz 2016 gecesi, Erdoğan darbeyi ne zaman öğrendi diye düşünürken kendisi hemen bir açıklama yaptı. Erdoğan, Marmaris’ten İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorusuna karşılık “Öğleden sonra bir hareketlilik mevcuttu” dedi. Bu açıklamaya göre MİT’in haber aldığı saatlerde Erdoğan da haberdardı darbeden.
Bu konuda İzmir Cumhuriyet başsavcı vekili Okan Bato’nun açıklamasına göre bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi neticesinde Erdoğan’a haber veriliyor. Saat kaçta haber verildiğini Okan Bato “Soruşturma kapsamında bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin mahkeme kararı bulunuyordu. FETÖ üyelerinde bir ‘hareketlilik’ olduğu, darbe hazırlıkları yaptıkları dinlemelere takıldı. Elde edilen bilgiler darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü saat 15 sıralarında Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan’a, “TSK içinde bugün darbe yapılmasına ilişkin bir hareketlilik var. Önlem almalısınız” denildi.” diye açıklıyor. Bu demektir ki Erdoğan neredeyse MİT ve Genelkurmaydan önce haberdar oluyor darbeden.
Ancak Erdoğan Al Jazeera’ya verdiği söyleşide darbeden akşam saat 20:00 sıralarında haberdar olduğunu söylüyor. Ama CNN Türk’e verdiği söyleşide “O akşam enteresan bir akşamdı. 9 civarı birlikte masada oturuyorduk. İlk telefon enişteden geldi” diye bir açıklama yaparak saatler hakkında herkesin beynini zorluyor.
Burada ilginç bir soru işareti daha var, o da Erdoğan’ın kaç eniştesi olduğu üzerine. En azından bu soru benim beynimin bir köşesinde, çünkü Erdoğan Reuters’a yaptığı açıklamada “Saat 4, 4 buçuk civarı eniştem aradı, Beylerbeyi civarında hareketlilik olduğunu, köprüye girişlerin engellendiğini söyledi” diyor.
Bunları yazma nedenimi tahmin ediyorsunuz sanırım. Geçen hafta 15 Temmuz darbesinden dolayı ordudan ihraç edilen komutanla yaptığım söyleşide Erdoğan’ın darbeden 34 gün önceden haberdar olduğunu yazmıştım. Erdoğan 34 gün öncesini belli etmemek için değişik tarihler, daha doğrusu saatler veriyor, anlayacağınız kafası karışmış durumda.
İşte burada esas gerçek ortaya çıkıyor bana göre. Erdoğan darbeyi bildiği için korkusuzca İstanbul Havalimanı’na iniş yapabiliyor. Bırakın iniş yapmayı, önceden haberi olmasa, bırakın iniş yapmayı, uçağa binemez. Bunun korkuyla bir alakası yok -ki korku gayet medeni bir olaydır- darbe gerçek ve Erdoğan’a karşı yapılmışsa, kendisinin yaşaması gerekiyor ve darbe amaçlı F 16’lar havada cirit atıyorken uçmaması gerekiyor. Oysa o bunu dinlemiyor ve Istanbul’a geliyor.
Peki, normal bir darbe girişimi esnasında Erdoğan’ın hangi şartlarda Istanbul’a gelmesi gerek, darbe bittiğinde gelmesi gerek bence yada çok güvendiği 1. Ordu Komutanı’ndan güvence aldığında. Oysa bu geliş hiç de ilk söylendiği gibi değil, yani Erdoğan gelmeden önce 1. Ordu komutanı Ümit Dündar’la görüşme yapmıyor. Bu konuda bize en sağlam bilgiyi TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Reşat Petek veriyor. Petek açıklamasında “O geceye ait ilginç bilgileri verenler öne çıktı. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın Cumhurbaşkanı’mıza, ‘‘1. Ordu olarak sizi koruyabiliriz, İstanbul’a alalım’’ dediği iddia edilmişti. Oysa Sayın Dündar komisyonumuzdaki beyanında “Kesinlikle öyle bir olay yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ile Atatürk Havalimanı’na ininceye kadar temasım olmadı” dedi. Bu çok dikkat çekiciydi. Kamuoyunda söylenenlerle maddi gerçeklerin örtüşmediğini anladık.” diyor…
Evet, ben de soruyorum şimdi, Erdoğan havada F-16’lar uçuşurken ve onların deyimiyle her tarafı bombalarken ve Atatürk Havalimanı temizlenmemişken neye güvenerek oraya iniş yapıyor ve inmeden önce havada 50 küsur dakika bekliyor. Bence bu soru mahkeme tutanaklarına geçmeli ve tanık olarak Erdoğan dinlenmeli ve bunları yanıtlamalı.
Darbe yazıları devam edecek, haftaya cumartesi yazımın başlığı “ERGENEKON BU DARBENİN NERESİNDE?..”
Erdoğan hangi cesaretle Atatürk Havaalanına indi?
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe geliyorum diyor, sadece bizler, yani geliyorum diyen her darbede tutuklanan, işkence gören, öldürülen, asılanlar olarak nereden geldiğini bitürlü anlamıyoruz. Yada başka türlü söylemeye çalışayım, hangi taraftan gelirse gelsin Kürtlere, sosyalistlere, devrimcilere, solculara dokunacağını bildiğimizden, nereden geldiğinden çok, niye geldiğiyle ilgileniyoruz. Bu darbecilerin içindeki bütün gruplara bakalım, NATO’cular, ERGENEKON’cular, Erdoğancılar, Gülenciler, Ulusalcılar, Kemalistler, ŞANGAY’cılar ve derin devletçiler, hangisi yaparsa yapsın, ben ve arkadaşlarım yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacak ve yine DEMOKRASİ ve ADALET diye haykıracaktık.
15 Temmuz 2016 gecesi, 12 Eylül darbesiyle yönetilen ülkeye darbe yapmaya karşılaşan gruba diğer grup darbe yaptı. Ben bunu Fransa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi Parlamentosu’nda ve Birleşmiş Milletler’de anlattım ama yüzüme baktılar saf saf. Aynı gün 3 darbenin el değiştirdiğini anlatamadım bitürlü. Hatta onlara “Siz cenazeye kırk yılın başında bir yakınınız öldüğünde gidersiniz ama biz demokrasi adına sık sık gideriz” dediğimde daha da bir garip baktılar.
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe loto oynamayı bırakıp yurt dışına gelmişim. Eşim Hilal henüz gelmemiş, kızlarım ve oğlum aklımdan çıkmıyor ama yaşam devam ediyor. En çok basında Gülenci diye bildiklerimiz “Bu darbeciler Fethullah Gülen’in adamları” diye bağırıyor. Erdoğan Amerika ziyaretinde Gülen’i ziyarete giden Bülent Arınç “Bana bir emirleri var mı?” diye soralı çok olmamış ve bu yüzden Avrupa darbeye inanamıyor, ben de onlara anlatamıyorum zaten bunun bir sivil darbe olduğunu…anlayacağınız bu Avrupa sandığımız kadar kültürlü değil, darbe kültürleri bilem yok!
15 Temmuz 2016 gecesi, Erdoğan darbeyi ne zaman öğrendi diye düşünürken kendisi hemen bir açıklama yaptı. Erdoğan, Marmaris’ten İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorusuna karşılık “Öğleden sonra bir hareketlilik mevcuttu” dedi. Bu açıklamaya göre MİT’in haber aldığı saatlerde Erdoğan da haberdardı darbeden.
Bu konuda İzmir Cumhuriyet başsavcı vekili Okan Bato’nun açıklamasına göre bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi neticesinde Erdoğan’a haber veriliyor. Saat kaçta haber verildiğini Okan Bato “Soruşturma kapsamında bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin mahkeme kararı bulunuyordu. FETÖ üyelerinde bir ‘hareketlilik’ olduğu, darbe hazırlıkları yaptıkları dinlemelere takıldı. Elde edilen bilgiler darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü saat 15 sıralarında Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan’a, “TSK içinde bugün darbe yapılmasına ilişkin bir hareketlilik var. Önlem almalısınız” denildi.” diye açıklıyor. Bu demektir ki Erdoğan neredeyse MİT ve Genelkurmaydan önce haberdar oluyor darbeden.
Ancak Erdoğan Al Jazeera’ya verdiği söyleşide darbeden akşam saat 20:00 sıralarında haberdar olduğunu söylüyor. Ama CNN Türk’e verdiği söyleşide “O akşam enteresan bir akşamdı. 9 civarı birlikte masada oturuyorduk. İlk telefon enişteden geldi” diye bir açıklama yaparak saatler hakkında herkesin beynini zorluyor.
Burada ilginç bir soru işareti daha var, o da Erdoğan’ın kaç eniştesi olduğu üzerine. En azından bu soru benim beynimin bir köşesinde, çünkü Erdoğan Reuters’a yaptığı açıklamada “Saat 4, 4 buçuk civarı eniştem aradı, Beylerbeyi civarında hareketlilik olduğunu, köprüye girişlerin engellendiğini söyledi” diyor.
Bunları yazma nedenimi tahmin ediyorsunuz sanırım. Geçen hafta 15 Temmuz darbesinden dolayı ordudan ihraç edilen komutanla yaptığım söyleşide Erdoğan’ın darbeden 34 gün önceden haberdar olduğunu yazmıştım. Erdoğan 34 gün öncesini belli etmemek için değişik tarihler, daha doğrusu saatler veriyor, anlayacağınız kafası karışmış durumda.
İşte burada esas gerçek ortaya çıkıyor bana göre. Erdoğan darbeyi bildiği için korkusuzca İstanbul Havalimanı’na iniş yapabiliyor. Bırakın iniş yapmayı, önceden haberi olmasa, bırakın iniş yapmayı, uçağa binemez. Bunun korkuyla bir alakası yok -ki korku gayet medeni bir olaydır- darbe gerçek ve Erdoğan’a karşı yapılmışsa, kendisinin yaşaması gerekiyor ve darbe amaçlı F 16’lar havada cirit atıyorken uçmaması gerekiyor. Oysa o bunu dinlemiyor ve Istanbul’a geliyor.
Peki, normal bir darbe girişimi esnasında Erdoğan’ın hangi şartlarda Istanbul’a gelmesi gerek, darbe bittiğinde gelmesi gerek bence yada çok güvendiği 1. Ordu Komutanı’ndan güvence aldığında. Oysa bu geliş hiç de ilk söylendiği gibi değil, yani Erdoğan gelmeden önce 1. Ordu komutanı Ümit Dündar’la görüşme yapmıyor. Bu konuda bize en sağlam bilgiyi TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Reşat Petek veriyor. Petek açıklamasında “O geceye ait ilginç bilgileri verenler öne çıktı. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın Cumhurbaşkanı’mıza, ‘‘1. Ordu olarak sizi koruyabiliriz, İstanbul’a alalım’’ dediği iddia edilmişti. Oysa Sayın Dündar komisyonumuzdaki beyanında “Kesinlikle öyle bir olay yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ile Atatürk Havalimanı’na ininceye kadar temasım olmadı” dedi. Bu çok dikkat çekiciydi. Kamuoyunda söylenenlerle maddi gerçeklerin örtüşmediğini anladık.” diyor…
Evet, ben de soruyorum şimdi, Erdoğan havada F-16’lar uçuşurken ve onların deyimiyle her tarafı bombalarken ve Atatürk Havalimanı temizlenmemişken neye güvenerek oraya iniş yapıyor ve inmeden önce havada 50 küsur dakika bekliyor. Bence bu soru mahkeme tutanaklarına geçmeli ve tanık olarak Erdoğan dinlenmeli ve bunları yanıtlamalı.
Darbe yazıları devam edecek, haftaya cumartesi yazımın başlığı “ERGENEKON BU DARBENİN NERESİNDE?..”
Erdoğan hangi cesaretle Atatürk Havaalanına indi?
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe geliyorum diyor, sadece bizler, yani geliyorum diyen her darbede tutuklanan, işkence gören, öldürülen, asılanlar olarak nereden geldiğini bitürlü anlamıyoruz. Yada başka türlü söylemeye çalışayım, hangi taraftan gelirse gelsin Kürtlere, sosyalistlere, devrimcilere, solculara dokunacağını bildiğimizden, nereden geldiğinden çok, niye geldiğiyle ilgileniyoruz. Bu darbecilerin içindeki bütün gruplara bakalım, NATO’cular, ERGENEKON’cular, Erdoğancılar, Gülenciler, Ulusalcılar, Kemalistler, ŞANGAY’cılar ve derin devletçiler, hangisi yaparsa yapsın, ben ve arkadaşlarım yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacak ve yine DEMOKRASİ ve ADALET diye haykıracaktık.
15 Temmuz 2016 gecesi, 12 Eylül darbesiyle yönetilen ülkeye darbe yapmaya karşılaşan gruba diğer grup darbe yaptı. Ben bunu Fransa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi Parlamentosu’nda ve Birleşmiş Milletler’de anlattım ama yüzüme baktılar saf saf. Aynı gün 3 darbenin el değiştirdiğini anlatamadım bitürlü. Hatta onlara “Siz cenazeye kırk yılın başında bir yakınınız öldüğünde gidersiniz ama biz demokrasi adına sık sık gideriz” dediğimde daha da bir garip baktılar.
15 Temmuz 2016 gecesi, darbe loto oynamayı bırakıp yurt dışına gelmişim. Eşim Hilal henüz gelmemiş, kızlarım ve oğlum aklımdan çıkmıyor ama yaşam devam ediyor. En çok basında Gülenci diye bildiklerimiz “Bu darbeciler Fethullah Gülen’in adamları” diye bağırıyor. Erdoğan Amerika ziyaretinde Gülen’i ziyarete giden Bülent Arınç “Bana bir emirleri var mı?” diye soralı çok olmamış ve bu yüzden Avrupa darbeye inanamıyor, ben de onlara anlatamıyorum zaten bunun bir sivil darbe olduğunu…anlayacağınız bu Avrupa sandığımız kadar kültürlü değil, darbe kültürleri bilem yok!
15 Temmuz 2016 gecesi, Erdoğan darbeyi ne zaman öğrendi diye düşünürken kendisi hemen bir açıklama yaptı. Erdoğan, Marmaris’ten İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorusuna karşılık “Öğleden sonra bir hareketlilik mevcuttu” dedi. Bu açıklamaya göre MİT’in haber aldığı saatlerde Erdoğan da haberdardı darbeden.
Bu konuda İzmir Cumhuriyet başsavcı vekili Okan Bato’nun açıklamasına göre bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi neticesinde Erdoğan’a haber veriliyor. Saat kaçta haber verildiğini Okan Bato “Soruşturma kapsamında bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesine ilişkin mahkeme kararı bulunuyordu. FETÖ üyelerinde bir ‘hareketlilik’ olduğu, darbe hazırlıkları yaptıkları dinlemelere takıldı. Elde edilen bilgiler darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü saat 15 sıralarında Marmaris’te bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletildi. Erdoğan’a, “TSK içinde bugün darbe yapılmasına ilişkin bir hareketlilik var. Önlem almalısınız” denildi.” diye açıklıyor. Bu demektir ki Erdoğan neredeyse MİT ve Genelkurmaydan önce haberdar oluyor darbeden.
Ancak Erdoğan Al Jazeera’ya verdiği söyleşide darbeden akşam saat 20:00 sıralarında haberdar olduğunu söylüyor. Ama CNN Türk’e verdiği söyleşide “O akşam enteresan bir akşamdı. 9 civarı birlikte masada oturuyorduk. İlk telefon enişteden geldi” diye bir açıklama yaparak saatler hakkında herkesin beynini zorluyor.
Burada ilginç bir soru işareti daha var, o da Erdoğan’ın kaç eniştesi olduğu üzerine. En azından bu soru benim beynimin bir köşesinde, çünkü Erdoğan Reuters’a yaptığı açıklamada “Saat 4, 4 buçuk civarı eniştem aradı, Beylerbeyi civarında hareketlilik olduğunu, köprüye girişlerin engellendiğini söyledi” diyor.
Bunları yazma nedenimi tahmin ediyorsunuz sanırım. Geçen hafta 15 Temmuz darbesinden dolayı ordudan ihraç edilen komutanla yaptığım söyleşide Erdoğan’ın darbeden 34 gün önceden haberdar olduğunu yazmıştım. Erdoğan 34 gün öncesini belli etmemek için değişik tarihler, daha doğrusu saatler veriyor, anlayacağınız kafası karışmış durumda.
İşte burada esas gerçek ortaya çıkıyor bana göre. Erdoğan darbeyi bildiği için korkusuzca İstanbul Havalimanı’na iniş yapabiliyor. Bırakın iniş yapmayı, önceden haberi olmasa, bırakın iniş yapmayı, uçağa binemez. Bunun korkuyla bir alakası yok -ki korku gayet medeni bir olaydır- darbe gerçek ve Erdoğan’a karşı yapılmışsa, kendisinin yaşaması gerekiyor ve darbe amaçlı F 16’lar havada cirit atıyorken uçmaması gerekiyor. Oysa o bunu dinlemiyor ve Istanbul’a geliyor.
Peki, normal bir darbe girişimi esnasında Erdoğan’ın hangi şartlarda Istanbul’a gelmesi gerek, darbe bittiğinde gelmesi gerek bence yada çok güvendiği 1. Ordu Komutanı’ndan güvence aldığında. Oysa bu geliş hiç de ilk söylendiği gibi değil, yani Erdoğan gelmeden önce 1. Ordu komutanı Ümit Dündar’la görüşme yapmıyor. Bu konuda bize en sağlam bilgiyi TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Reşat Petek veriyor. Petek açıklamasında “O geceye ait ilginç bilgileri verenler öne çıktı. 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ın Cumhurbaşkanı’mıza, ‘‘1. Ordu olarak sizi koruyabiliriz, İstanbul’a alalım’’ dediği iddia edilmişti. Oysa Sayın Dündar komisyonumuzdaki beyanında “Kesinlikle öyle bir olay yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız ile Atatürk Havalimanı’na ininceye kadar temasım olmadı” dedi. Bu çok dikkat çekiciydi. Kamuoyunda söylenenlerle maddi gerçeklerin örtüşmediğini anladık.” diyor…
Evet, ben de soruyorum şimdi, Erdoğan havada F-16’lar uçuşurken ve onların deyimiyle her tarafı bombalarken ve Atatürk Havalimanı temizlenmemişken neye güvenerek oraya iniş yapıyor ve inmeden önce havada 50 küsur dakika bekliyor. Bence bu soru mahkeme tutanaklarına geçmeli ve tanık olarak Erdoğan dinlenmeli ve bunları yanıtlamalı.
Darbe yazıları devam edecek, haftaya cumartesi yazımın başlığı “ERGENEKON BU DARBENİN NERESİNDE?..”