Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinde 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle kaleme alınan yazıda, ‘Erdoğan Türkiye’yi kendi korkularının esiri yapıyor’ yorumuna yer verildi.
Türkiye ile Almanya arasındaki gerginlik ve 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü, Alman gazetelerinin yorum sütunlarına yansıyan konuların başında geliyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung Konya’daki NATO üssünde görevli Alman askerlerinin Alman parlamenterler tarafından ziyaret edilmesine izin verilmemesini konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
“Alman askerleri İncirlik’ten tahliye ediliyor. Konya’daki NATO üssünden de çekilmeleri gerekmez mi? Nihayetinde Türk hükümeti Alman milletvekillerinin Konya’ya gitmesine de izin vermiyor. Hayır, Alman birliği Konya’da kalmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizi NATO’ya da taşıyıp ittifakın zayıf düşmesini göze alması yeteri kadar kötüdür. Alman askerleri Konya’ya Erdoğan’ı eğlendirmek için değil, NATO göreviyle gönderildiler. Türkiye’nin ortaklık yeteneklerinin Erdoğan tarafından tahrip edilmesi üzücüdür ama sadece kendisini ilgilendirir.”
Stuttgarter Nachrichten gazetesi ise AB’nin Türkiye üzerindeki nüfuzunun giderek azaldığına dikkat çekiyor:
“Pembe çağrışımlar yapan Avrupa değerleri Polonya ve Macaristan gibi Türkiye’de de karşılık bulmuyor. Avrupa Birliği sadece antipatiyle karşılanan üye adayı Türkiye’ye değil, kendi üyeleri Polonya ve Macaristan’a da değerlerini kabul ettiremiyor. AB’nin ithamlarla dolu izleme raporları gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da sonuçsuz kalıyor. Türkiye’deki gelişmelerin Avrupa Birliği’ni ilgilendirmediği ve ilerde AB üyesi olabilmek için Türkiye’nin kendiliğinden demokrasi kriterlerine uymaya çalışması gerektiği söylenebilir. Konuya bu açıdan da bakılabilir. Ama o zaman AB’nin kararını verip, Türkiye ile üyelik müzakerelerini bitirmesi gerekir.”
Frankfurter Rundschau gazetesi Türk–Alman ilişkilerinde giderek artan gerginlikten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tutuyor: “Erdoğan sonuçlarına katlanabileceğini düşündüğü için Almanya’ya sert davranabileceğini sanıyor. Oysa AB’nin en büyük üyesi Almanya’nın elinde Ankara’daki otokratı sindirecek önemli bir koz bulunuyor: Türkiye’nin yalpalayan ekonomisini istikrara kavuşturmak için acilen ihtiyaç duyduğu Gümrük Birliği’nin genişletilmesi. Asıl bu imkân kullanılmalıdır. Ama Berlin ve Brüksel hep yanlış sinyal veriyor. Almanya ve AB Komisyonu, mülteci geri kabul anlaşmasının bozulmasını göze alarak, insan hakları ve hukuk devleti olmadan mali avantaj kazanılamayacağını dile getirmek yerine üyelik görüşmelerine son verme tehdidinde bulunuyor.”
Süddeutsche Zeitung 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü vesilesiyle kaleme alınan yorumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi demokratikleştirme fırsatını kullanamadığını dile getiriyor:
“Erdoğan her an yeni fesatçıların çıkabileceği saplantısı yüzünden bütün Türkiye’yi kendi korkularının esiri yapıyor. Bu durum değişmediği sürece Türkiye huzura kavuşmayacak, içte istikrar bulamazken, dış politikası hesaplanabilir olamayacaktır. Erdoğan 15 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye’de yeni bir demokratik başlangıç yapma fırsatını boşa harcadı.”