• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

‘Kâbil, Habil’le yetinmeyip Ömer’i, Ebuzer’i ve Bilal’i de öldürmüş müdür?’

Temmuz 22, 2017
in Genel Gündem, KONUK YORUM
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Artı Gerçek yazarı Ayşe Çavdar: Sokaklarda, İslamcıların başında bulundukları bir idarenin defnedilmesine mani olduğu kaç ceset gördük? Çocukları öldürülen annelerin yuhalatılması nasıl bir duygunun tezahürüdür?

Artı Gerçek yazarı Ayşe Çavdar, 90’lı yıllarda İslamcıların rol modellerinin ‘adalet ve özgürlük’ sembolü Halife Ömer, Bilal ve Ebuzer olduğunu, bugünlerde ise özgürleşmenin yolu olarak zenginleşmenin seçildiğini ve özellikle kadınlar için Hz. Hatice’nin rol model haline geldiğini yazdı.

Çavdar, ”Kabil’in Pişmanlığı’ başlıklı yazısında, ‘Türkiyeli İslamcılar artık pek anmasalar da, İslamcılık’ın adalet ve özgürlük talepleri üzerinden meşrulaştığı 1990’lardaki ilham kaynaklarından biri de İranlı yazar Ali Şeriati idi’ hatırlatması yaparak şu görüşlere yer verdi:

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Simurgu arayanlara!

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı-2

Dumankaya Holding muhbirinin hazin sonunu yazan Uğur Dumankaya: “O kayboldu, biz hayatta kaldık.”

1990’larda dindarların ve İslamcıların üzerinde en çok durdukları arketipler arasında ilk göze çarpanlar Halife Ömer, Ebuzer ve Bilal. Bunu zaten 1990’larda İslamcılık edenlerin çocuklarının isimlerine baktığınızda da görebilirsiniz. Halife Ömer, adaletle hükmedenin, Ebuzer zenginden (ç)alıp yoksula vermeyi görev addedenin, Bilal ise köle iken İslam’a teslim olarak (İslam öncesi hukuktan) özgürleşenin arketipleri. Bu arketiplerin vazettikleri başlıca iki kolektif duygu var, adalet ve özgürlük duyguları. Yani İslamcılık’ın 1990’lardaki hegemonik söyleminin meşruiyet temelinde adalet ve özgürlük duygularına yönelik bir talep ve vaad söz konusu.

Buradan yola çıkarak dindar insan tekini o dönemdeki siyasi birliğe iliştiren kolektif duygunun adalet ve özgürlük duyguları olduğu sonucuna varıyorum. Ömer’in ve Ebuzer’in iki farklı ve rakip adalet duygusunun temsilleri olduğunu söylememe gerek yok. Ömer, hükmedenin, kudret sahibinin, hukuk aracılığıyla düzen kuranın adaletini temsil ediyor. Kamuya ait olanı tasarruf etme erkinin beraberinde getirdiği sorumluluğu dikkate aldığı ölçüde mütevazı ve mütevazılığı ölçüsünde de meşru bir hükümdar Ömer.

Ebuzer, böylesi bir hükümdarın yokluğu ya da elinin ermediği durumda beliren ve daha aşağıdan, keskin hareketlerle ama hukuk nokta-i nazarından koyu gri bir alanda şekillenen bir adaleti temsil ediyor. Ebuzer’in adalet kavramıyla ilişkisi ona öyle bir güç bahşediyor ki, dönemin hükümdarı Muaviye’ye üstelik kendi sarayında ve yine sarayı hakkında meydan okuyabiliyor. Deli muamelesi görmesi bildiğini okumasına mani olmuyor. Aksine bu muameleyi görmese öldürülebilir de. Dolayısıyla ikinci bir düzeyde yine özgürlük, siyaseten doğru olandan bağımsızlık hal ve duygusuna da gönderme yapıyor Ebuzer. Bilal ise köle iken özgürleşmekle kalmıyor, güzelim sesiyle ezan okuyarak Müslümanları bir mescit altında birleştiren ses oluyor. Dolayısıyla yalnız özgürleşmeye değil, aynı zamanda İslam’ın saygınlık ve itibar kazandıran toplumsal sermaye vaadine de gönderme yapıyor Bilal’in kıssası.

1990’larda İslamcılık’a sahip olduğu siyasal enerjiyi kazandıran kolektif/siyasal duygular ve talepler arasında da bu ikisi başı çekiyor: Başörtüsü mücadelesinde cisimleşen özgürlük ve nihayet AKP’ye ad olan adalet.

Geliyoruz bugüne… Bugün İslamcıların kolektif söylemlerinde en çok dile gelen kıssalardan biri İslam peygamberinin ilk eşi Hatice’nin öyküsü. 1990’larda Müslüman kadınların daha çok anmaya başladıkları bu öykü bugün her zamankinden daha popüler. Zengin bir iş kadını olması münasebetiyle, Müslüman kadının özgürleşmesine vurgu yapılan konuşmalarda geçiyor adı. Bu özgürleşmenin Bilal’in kölelikten kurtulmasına pek benzemediğini, piyasa mekanizmasının sınır ve imkânları içinde şekillenmiş bir özgürleşme olduğunu, sonunda erkeğin davasına hizmet eden bir neticeye evrildiğini söylememe lüzum yok.

…

Habil ve Kâbil kıssası hakkında yapılan yayınların ne kadar çoğaldığını, hatta çizgi film ve dizi de yapıldığını gördüğümde ilk aklıma gelen bu popülaritenin kardeş kavgası korkusundan kaynaklanıyor olabileceğiydi. Fakat sonra iki başka mevzu ile yanyana başka bir mana taşıyabileceği şüphesine kapıldım: İlki fatih ve fetih kavramlarının de bu dönemde popülerleşmesi. Fatih, nam-ı diğer İkinci Mehmet, devletin bekası için kardeş katlini kanunlaştıran padişah. İkinci mesele ise “medeniyet” sözcüğü etrafında oluşan aşırı arzulu söylem.

….

İnsanın aklına ister istemez çok fena sorular geliyor: Şu son birkaç yılda sokaklarda kaç ceset gördük İslamcıların siyasi sorumluluk sahibi olarak başında bulundukları bir idarenin defnedilmesine mani olduğu? Taybet Ana’nın günlerce sokak ortasında kalan cesedi ne söylüyordu kendini şiddete yar ve yardımcı eylemiş İslamcılık ve dindarlık hakkında? Ya bir kız çocuğunun derin dondurucuya sığ(ın)dırılmış bedeni? İşkence edildiği aşikâr bir kadının çöplüğe bırakılmış çıplak bedeni (velev ki “terörist” olsun)? Başörtüsüne özgürlük mücadelesi veren kaç kadın bu bedenin öylece sergilenmesinin ne anlama geldiği konusuna kafa yordu? Gene söylüyorum, velev ki “terörist” olsun bir erkeğin cansız bedenini marşlar eşliğinde bir zırhlının arkasına bağlayıp yerlerde sürükleyen öfkeli, silahlı ve hukukun koruması altındaki gençler hakkında ne düşünmeliyiz? 90 gün açlık grevi yapan Kemal Gün’e oğlunun kemiklerini kargoyla gönderen “idare” kimin soyundan gelir? Çocukların sokaklarda öldürülüp annelerinin meydanlarda yuhalatılması nasıl bir müşterek duygunun tezahürüdür?

Kâbil, Habil’le yetinmeyip Ömer’i, Ebuzer’i ve Bilal’i de öldürmüş müdür?

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Filistin lideri Mahmud Abbas: İsrail ile tüm resmi temasları askıya aldık

SONRAKİ HABER

Gülen’i ziyaret eden Kırgız alim: Zor dönemlerde alimlere destek, ilmin onuru ve izzetin gereğidir

BENZER HABERLER

Belçika’nın önemli gazetesi De Morgen: İslam’da biz Batılıların kucaklayabileceği bir akım varsa, o da Fethullah Gülen’in akımıdır
KONUK YORUM

Simurgu arayanlara!

Aralık 3, 2025
Gıyabi cenaze namazı kılındı: Hocaefendi, vefat eden kadim dostu Erdoğan Tüzün ile kamp hayatını anlattı
KONUK YORUM

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı-2

Ekim 30, 2025
Dumankaya: ‘Malınızın yüzde 50’sini verirseniz şirketler iade edilebilir’ dediler
KONUK YORUM

Dumankaya Holding muhbirinin hazin sonunu yazan Uğur Dumankaya: “O kayboldu, biz hayatta kaldık.”

Ekim 16, 2025
Kemal Gülen, ‘Asuda Mekan’ı ziyaret etti : Mukaddes yük ve güçlü omuzlar
KONUK YORUM

Asrın Mazlumu ve Düşünce Mimarı 1

Ekim 15, 2025
Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti
Genel Gündem

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

Ekim 7, 2025
Liderlerin vefatı, diktatörlerin ölümü!
KONUK YORUM

Liderlerin vefatı, diktatörlerin ölümü!

Eylül 23, 2025
  • All
  • Manşet
Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu
Gündem

Bir hırsızlık da Kulu Adliyesi’nde: AKP’li Başkanın gelini adli emanetin paralarını soydu

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

İstanbul Büyükçekmece’deki 150 milyon liralık hırsızlığın ardından benzer bir olay da Konya’da yaşandı. Kulu Adliyesi’nde görevli katip Ayşe Selvi, zimmetine...

Saray Yargısı’nın Denizli T Tipi Cezaevindeki zulmü: Av. Süleyman Yıldırım bu hale gelene kadar tahliye edilmedi

Rejim Yargısı, ölüm döşeğinde tahliye edildi: Cezaevinde kanser olan Av. Süleyman vefat etti

Aralık 8, 2025
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM