Yazar ve dilbilimci Sevan Nişanyan neden firar kararı aldığını “Bir-iki sene yatmayı göze almıştım. Üç buçuk yıl biraz yordu. Daha üç yıl vardı ve salmaya niyetleri olmadığı anlaşıldı” sözleriyle açıkladı.
Tutuklu bulunduğu Foça açık cezaevinden firar eden yazar Sevan Nişanyan, Agos gazetesinden Vartan Estukyan’a konuştu. Nişanyan, firarının devlet nezdinde nasıl karşılandığı sorusunu şöyle cevapladı: “Şirince’de verdiğim mücadele ‘devlete kafa tutmak’ olarak algılandı. Bundan dolayı da ‘devlet’ denen bürokratik oligarşinin sonsuz kin ve nefretine maruz kaldım. Üstüne birtakım İslami hassasiyetlere dokununca, o tarafın patronları da ipimin çekilmesine karar verdi. İnşaat davaları işin kılıfıdır. İslam’a hakaretten mahkûm oldum. Oradan yatırmak işlerine gelmediği için incir çekirdeği doldurmayan başka dosyalar uydurdular.”
’SANIRIM GİTMEMİ İSTEDİLER’
Nişanyan, cezaevinde kaldığı sürece devletin kendisini rahat bırakmayacağını sezdirdiğini söyledi: “Sanırım gitmemi istediler. Gitmezsem canımı yakmaya devam edeceklerini sezdirdiler. TC devletinin klasik politikasıdır. Yüz yıldır değişmedi. Terörize et, kaçsınlar. Direnirsin tabii de, nereye kadar?”
Cezaevine girmeden önce yurtdışına çıkan ve dönünce hapis cezasına çarptırılan Nişanyan, neden firar kararı aldığını da şu sözlerle belirtti: “Bir-iki sene yatmayı göze almıştım. Üç buçuk yıl biraz yordu. Daha üç yıl vardı ve salmaya niyetleri olmadığı anlaşıldı.”
AVUKATI: NASIL FİRAR ETTĞİNİE DAİR BİLGİM YOK
Nişanyan’ın avukatlarından Gülçin Avşar da Agos’a yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:“Yaşadığı süreç, uzun süre cezaevinde kalması ve hukuk sistemi tarafından haksızlığa uğradığını düşünmesi -bildiğimiz kadarıyla bu suçtan cezaevinde olan tek kişi- onu bu yola sevk etmiş olabilir. Düşününce, Sevan on yıllardır Şirince’nin düzgün bir imar planı olması için uğraştı. Oranın tarihi yapısına zarar vermek bir yana, bilakis Şirince’nin bugünkü hâliyle turizm harikası belde/köy olmasını sağladığını rahatça söyleyebiliriz. Cezaevinden nasıl ve neden firar ettiği hakkında hiçbir fikrim yok. Ancak tahminimce özgür kalıp yazı çalışmalarına devam etmek istemiş olabilir.”