• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Sungur ağabeyin seyahatlarinin altındaki rüya-ı sadıka…

Temmuz 10, 2017
in YAZARLAR
2
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hepiniz oradaydınız!

Öldürmeyen her darbe güç verirmiş…

“Hizmet sizin vatanınızdır!”


”Bu aşk ve şevkle Mustafa Sungur Ağabeyimiz bütün Türkiye’deki Hizmet Merkezlerini teker teker dolaşıp, yiğit Hizmet Erlerinin aşk ve şevklerini ateşleyerek moralleri yükseltmeye devam eder…”
“Hayatım ve Hatıralarım” isimli kitabında merhum Mehmed Kırkıncı Hocamız, Mustafa Sungur Ağabeyimizin 60 Darbesi sonra Türkiye’yi iki defa baştan başa dolaşarak kırık kalbleri onaran ve Hizmet Mensuplarına moral verişini şöyle anlatır:
“27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra HİZMET içinde bir süre duraklama oldu. Üstad’ın vefatı, arkasından ihtilalin gelmesi, Nur Talebelerinin hapislere girmeleri, ister istemez insanları duraklatmış ve yerlerinde saydırmıştı. Bir çok insan da yeni dönemde ne yapacağı konusunda mütehayyir idi. Üstad’ın vârislerinden Mustafa Sungur Ağabey, bu havayı gidermek ve kardeşleri yeniden şevke getirmek maksadıyla ihtilâlin ilk baharında Türkiye çapında bir seyahat yaptı ve bu münasebetle Erzurum’a da geldi.
“Erzurum’da bir müddet kaldı. Gerçekten cemaatimiz onun gelmesiyle yeniden hareket kazandı. Bize bu gibi ihtilallerin, hapislerin, zindanların geçici engeller olduğunu, bunların hiçbir zaman Risale-i Nur’un fütuhatına mâni olamayacağını anlattı. Erzincan’a gideceği zaman, bana, ‘Ilıca’ya kadar beraber gidelim. Sen oradan geri dönersin’ dedi. Birlikte Ilıca’ya kadar gittik. Sonra ‘Aşkale’ye kadar daha gidelim’ dedi. Oraya gidince de ‘Tercan’a kadar kendisine refakat etmemi teklif etti. Tercan’a vardığımızda yakındaki bir camiyi göstererek ‘Burada birlikte öğle namazını kılalım. Sonra sen geri dönersin. Biz de Erzincan’a gideriz.’ dedi. Böylece Sungur Ağabeyi Erzincan’a uğurladık.”
İhsan Atasoy diyor ki: “Sungur Ağabeyin seyahatleri altında bir RÜYA-YI SÂDIKA SIRRI yatmaktadır. Bir gün Sungur Ağabey rüyasında Fahr-ı Âlem Peygamber Efendimizi (S.A.S.) ve Üstad Hazretlerini görür. Köyün çayır alt tarafından bir faytona bindikleri halde kendisine doğru gelirler. Yanına yaklaştıklarında Peygamber Efendimiz (S.A.S.) Sungur Ağabeye ‘Nev-i beşeri gezeceğiz!’ buyurarak yanlarına alır ve ona dünyayı gezdirirler. Bu rüya fıtraten heyecanlı olan Sungur Ağabeyimizin ruhunu daha da hareketlendirir ve Nur Hizmetleri için âdeta yerinde duramaz hâle gelir.
“O karanlık günlerindeki bu ziyaretler sırasında her kafadan bir ses çıkmakta, inananlar aleyhinde pek çok dolaplar çevrildiği kulaktan kulağa yayılmaktadır. Böylece ehl-i imanın maneviyatı ve morali bozulmak istenmektedir. Böyle dedikoduların yayıldığı bir sırada Sungur Ağabey, yine Üstad’ın ihlaslı bir vârisi olan Bayram Ağabeyle karşılaşır. Bu karşılaşma esnasında Bayram Yüksel Ağabeyin tavrını takdir eden Sungur Ağabeyin hatırası şöyledir:
“Bayram Kardeş, Üstad’ın yanında kalırken daha ziyade yeme-içme hizmetleriyle meşgul olur, ilmi meselelerde fazla söz söylemezdi. Fakat Üstad Bayram’a çok önem verirdi. 1962 yılında, 27 Mayıs İhtilalinden sonra ikinci bir ihtilal teşebbüsü olmuştu. Ben yolda Yüzbaşı Zihni Hızal’a rastlamıştım. Zihni Bey, bana bazı gizli planlardan söz etti. ‘İki ayrı liste yapmışlar! Biri sekiz yüz kişilik. Diğeri iki bin kişilik. Sekiz yüzlük listede Necip Fazıl, Prof. Ali Fuat Başgil gibi kimseler var. İkincide çok daha geniş, BÜTÜN NUR  TALEBELERİNİ İMHA PLÂNI yapmışlar!’ dedi. İster istemez üzülmüştüm. Çünkü bunları söyleyen sıradan bir insan değildi. Üzüntülü bir hâlet içinde Süleymaniye’ye (Kirazlı Mesciddeki Dersaneye) geldim. Bayram Kardeş oradaydı. Durumu kendisine anlattığımda, hiç aldırmadı ve Üstad’dan aldığı derse binaen şöyle dedi: ‘Merak etme, bir şey yapamazlar!”
“Çünkü o, Üstad’dan, ‘Küfrün beli kırılmıştır kardeşlerim, size daha zarar veremezler!’ sözünü kaç kere duymuş, sadece duymakla kalmamış, onu bir şuur olarak ruhuna sindirmişti. Gelip geçici ârızalar ona fütur vermiyordu.
27 Mayıs İhtilali sonrasında Milli Birlik Komitesinin o sıkı günleri bile Sungur Ağabeyin seyahatlerine engel olamaz. Hiç çekinmeden Türkiye’yi baştan başa iki defa dolaşır. O sırada Çanakkale’de hapiste bulunan Mehmed Kayalar’ın Jipi ile aralıksız yetmiş gün gezerler. Bu seyahatler sırasında şoförlüğü Hanili Yusuf yaparken, Kargılı Rıdvan da kendilerine refakat eder. Uğradıkları her yerde Nur talebelerini ziyaret edip ders yapar ve onlara moral verirler. Bu seyahatler ihtilalin Nur talebeleri üzerinde meydana getirdiği karanlık havayı dağıtmada önemli rol oynar. Risale-i Nur hizmetini hangi şartlar altında olursa olsun aksatmadan devam ettirmek, Üstad’ın hizmetkârlarının en bâriz vasfıdır. Onlar tedbiri azami faaliyet içinde tedbir olarak mütalaa ederler.
Bu yolculuk esnasında kendilerini takip eden polislerle adetâ köşe kapmaca oynarlar ve iki kez tutuklanırlar. Baştan sona macera dolu bu seyahati bizzat kendi ifadelerinden dinleyelim:
“Diyarbakır’da Hanili Yusuf Karayel vardı. Mehmet Kayalar o sırada Çanakkale’de hapiste bulunduğundan Jipini o kullanıyordu. Beraber yola çıktık. Kargılı Rıdvan da Şereflikoçhisar’da bize katıldı. Oradan Konya’ya vardık. Konya’da bir gün kaldıktan sonra Eğirdir-Barla üzerinden Isparta’ya gittik. Isparta’nın köylerini gezdik, Hüsrev Ağabeyle görüştük.
“Oradan doğruca Senirkent’e vardık. Bir gece kaldıktan sonra Ali İhsan Tola’yı da yanımıza alarak Denizli’ye hareket ettik. Denizli’de Hüseyin Tamaş’ın dükkanına vardık. Duyan kardeşler toplandılar, kırk kişi olduk. Mesnevi’den ders yaptık. Ders sırasında polisler bastı. El yazma Risaleleri bir çantaya koyup Jipin ön kapağının arasına yerleştirmiştim. Polis ön tarafı açar açmaz Risale dolu çantayı hemen buldu. Hemen el koydu. Sorgu Hakimine çıkarıldık, ifadelerimizi aldılar. Bir gece Adliyede kaldık. Ertesi gün Sulh Ceza’da muhakeme olunduk. Tutuklamadılar, mahkemeyi on beş-yirmi gün sonraya tehir ettiler.”
“Oradan döndük. Artık durur muyuz? Heyecanlıyız, genciz, ruhumuz cevelân halinde…”
Bu aşk ve şevkle Mustafa Sungur Ağabeyimiz bütün Türkiye’deki Hizmet Merkezlerini teker teker dolaşıp, yiğit Hizmet Erlerinin aşk ve şevklerini ateşleyerek moralleri yükseltmeye devam eder…
Cenab-ı Hak ebediyyen kendilerinden razı olsun…
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Görme engelli gazeteci Cüneyt Arat, ‘küfürler eşliğinde’ cezaevine konuldu

SONRAKİ HABER

Şenol Güneş: Adalet istiyorum, özgürlük istiyorum, huzur istiyorum

BENZER HABERLER

Manşet

Hepiniz oradaydınız!

Haziran 12, 2025
YAZARLAR

Öldürmeyen her darbe güç verirmiş…

Haziran 9, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

“Hizmet sizin vatanınızdır!”

Haziran 3, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Zamanı yakalama

Haziran 3, 2025
Manşet

‘Masumiyet karinesi’ İmamoğlu tutuklanınca mı aklınıza geldi?

Haziran 1, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

‘1 oy’ için kızını terk eden baba!

Mayıs 29, 2025
  • All
  • Manşet
Bir garip mahpusun cezaevinde ölümü!
Gündem

68 kişinin kaldığı koğuşta aşırı sıcaktan kalp krizi geçiren tutuklu öldü

by adminzaman
Haziran 13, 2025
0

DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sincan Cezaevi'nde banyoda iken kalp krizi geçiren mahkumun hayatını kaybettiğini belirterek, 28 kişilik koğuşta 68...

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Hindistan’da, 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü

Haziran 12, 2025
Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Avustralya milli takımı bir kez daha dünya kupasında

Haziran 12, 2025
Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı

Avustralya ve 4 ülkeden İsrailli iki bakana yaptırım kararı

Haziran 12, 2025
Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş

Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için bir ağıt: Derviş

Haziran 12, 2025
Cumhuriyet’in 95’inci yılında vahim tablo: Cezaevleri nüfusu 250 bine dayandı

Cezaevlerinin nüfusu 34 ili geçti: 50 günde 13 bin 867 kişi daha tutuklandı

Haziran 12, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM