Kararan ufuklarımızı aydınlatışının 54. gününe başlıyoruz. Belki birlikte değiliz ancak, 54 gün önce bir Perşembe günü katıldın aramıza, ben yoktum yanında, saramadım seni kollarımla… Baban hayattaydı ama yetim doğdun sen… Büyük demir kapımızın küçük mazgalı açıldı, gardiyan adımı soyadımı söyledi, benim deyince “gözün aydın, eşin doğum yapmış, ikisi de sağlıklıymış.” dedi. “Müjde getirdin bekle sana bir çikolata ikram edeyim” dedim ama “yok” dedi…
Üstelemedim, çünkü ben ülkemizin çok korktuğu örgütün üyesi olmakla suçlanıyordum. Ve by-lock yükleme iddiası vardı… Bu durumda bir gardiyanın bana yaklaşması bile büyük cesaretti… Yine de bu müjdeyi getirmelerinden dolayı gardiyanlara minnettarım…
Doğumdan sonra bir telefon hakkı bile yok… Normal değil mi, ne de olsa CEZAEVİ… Tam 6 gün sonra ilk görüşe babaannen ile halan geldi ve sana dair olan ilk bilgileri onlar verdi… Gülmeni ağlamanı anlattılar. Bunca derdin sıkıntının içerisinde, hâlâ gülebilenlerin yerine de ağlıyordun sen…
Seni 20 gün sonra kucağıma alabildim oğlum, annen açık görüş salonuna ilk giren kişi olduğumdan beni hemen gördü ve meyletti, yanına varır varmaz ben de ağladım oğlum, kucağıma almayı dahi bilmiyordum… Kendime değil de sana ağlıyordum. Bu açık görüşümüz seninle birlikte ağlayarak geçti…
Cezaevinde iyilikler bile ceza gibi oğlum. Seninle ilk buluşmamız normalde iyi bir şey fakat 45 dakika sonra bitince yerini eleme bıraktı. Açık görüşten sonra diğerine kadar camların ardından yaptığımız kapalı görüşlerimiz oldu…
Bizlere tüm bu eziyetleri çektirenlere hakkımı helal ettim… Bu dünya darılma dünyası değil, dayanma dünyası oğul!
İkinci açık görüşümüzü de geçen gün yaptık Yusuf’um… Bu sefer sana doya doya sarıldım… Vermedim kimselere 45 dakika boyunca seni… Etrafında olan bitenin farkındaymış gibi, yaşananlara kayıtsız kalmadığını gösterdin…
Seni sayfalara sığdıramam, kalbimde meydana getirdiğin heyecanı, mesela yeni fotoğraflarını gördüğümdeki mutluluğumu kâğıda nasıl dökeyim… “Tatmayan bilmez”… Senin sevginin ne kadar mutlu edici olduğunu hiçbir kul bilmeyecek, çünkü kimse senin baban olamaz oğlum…
Seni çok seviyorum oğlum, senden ayrı geçen zamanlarımın, çektiğimiz ayrılık acılarının günahlarımıza kefaret olması dileklerimle… *Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.(Yeni Asya)