Bir kıyma makinesi Türkiye’nin güneyindeki illerden birinde yaşayan
IŞİD lideri tarafından kargo uçağı ile demonte (ayrı ayrı) şekilde
Avustralya’ya gönderilmiş. Yani IŞİD, kıtalararası bir operasyon yapmış.
Bu operasyonu fark eden CIA ise ne Türkiye ne de Avustralya ile
istihbarat paylaşmamış.Hürriyet Yazarı Deniz Zeyrek, köşesinde IŞİD’in kıtalararası
bir operasyon yaptığını ve bu operasyon bilgisinin CIA tarafındna
yakalanmasına rağmen, NATO müttefikleri Türkiye ve Avustralya ile
paylaşılmadığını belirtti.
İşte Zeyrek’in yazısının ilgili bölümleri:
KIYMA MAKİNASINA BOMBA DÜZENEĞİ
Sydney’de 5 Ağustos Cumartesi’ne girilmişti. Bizdeyse henüz 4 Ağustos
Cuma bitmemişti. Avustralya polisi iki kişiye IŞİD üyesi oldukları
iddiasıyla operasyon yapmıştı. 49 yaşındaki Halid Hayat ile 32 yaşındaki
kardeşi Mahmud Hayat, iki ayrı saldırı hazırlığındayken yakalanmıştı.
“BOMBA TÜRKİYE’DEN KARGOYLA GELDİ”
Avustralya
Federal Emniyet Müdür Yardımcısı Michael Phelan, düzenlediği basın
toplantısında, bu iki kişinin Türkiye’de bulunan bir IŞİD liderinin
gönderdiği patlayıcılarla Birleşik Arap Emirlikleri’nin ulusal havayolu
şirketi Etihad’a ait bir yolcu uçağına saldırı düzenlemeyi planlamakla
suçlandıklarını açıkladı.
Phelan’ın verdiği bilgi, patlayıcının Türkiye’den kargo uçağı ile gönderildiği yönündeydi.
KENDİ KARDEŞLERİNİ DE HAVAYA UÇURACAKLARDI
Federal polise göre, bir et kıyma makinasının içine saklanan bomba,
gizlice bir başka Hayat kardeşin bavuluna yerleştirildi. Mahmud ve
Halid’in üçüncü kardeşi olan bu kişi, 15 Temmuz günü Etihad
Havayolları’nın Sydney’den Abu Dhabi’ye yapacağı tarifeli sefer için
check in yapıyordu. İnsana ‘kadere bak’ dedirten bir gelişme yaşandı.
Bavulları hava yolu şirketinin ağırlık sınırını aşan, olup bitenden
habersiz üçüncü kardeş, kıyma makinası olan bavulu kabine almak istedi.
Böylece, söz konusu bavul, daha sıkı bir güvenlik taraması yapılan yolcu
girişinden geçmek zorunda kaldı ve bomba tespit edildi. Sorgunun
ardından, olayı aydınlatan Avustralya polisi 29 temmuzda yaptığı
operasyonda IŞİD üyesi Halid ve Mahmud Hayat kardeşleri yakaladı.
PARÇALAR TÜRKİYE’DEN, SYDNEY’DE BİRLEŞTİRİLMİŞ
Size
ilginç gelmedi mi? Belki de son yılların en korkunç terör saldırısı,
büyük bir tesadüf sayesinde önlenmiş oldu. Belki de check in görevlisi,
3-5 kiloluk bir fazlalığı görmezden gelse, o kıyma makinasının olduğu
bagaj, uçağın bagaj bölümüne konulacaktı ve uçak havadayken
patlatılacaktı. Peki Avustralya Emniyeti niye olayı Türkiye ile
bağlantılı gösterdi? Avustralya nere, Türkiye nere? İddia şu: Kıyma
makinasına yerleştirilen bombanın malzemeleri, bir kargo uçağına
konularak Türkiye’den Avustralya’ya gönderilmiş.
NSA YAKALAMIŞ, CIA UYARMIŞ…
Emniyet Genel Müdürlüğü, Phelan’ın açıklamasından sonra büyük saat
farkına rağmen vakit kaybetmeden Avustralya polisiyle temasa geçti. Bir
süre sonra da resmi açıklama yaptı. Buna göre, söz konusu patlayıcıların
Türkiye’den gönderildiğine dair hiçbir somut ve net, teyit edilmiş
bilgi yoktu ve Avustralya’dan bu hususların açıklığa kavuşturulması
istendi. Avustrayla polisi Ankara’ya istediği detayları göndermiş.
İddiaya göre bomba parçaları, Türkiye’nin güneyinde bir ilde yaşayan bir
IŞİD lideri tarafından kargo uçağı ile gönderilmiş. Ancak, parçalar
demonte (ayrı ayrı) gönderildiği için dikkat çekmemiş.
Peki ne
zaman göndermiş? Tam üç ay önce. IŞİD, kıtalararası bir operasyon yapmış
da hiçbir istihbarat örgütü fark etmemiş mi bunu? Etmez olur mu?
ABD’nin dijital istihbarat kurumu NSA, Türkiye’deki IŞİD’cilerle
Avustralya’daki IŞİD’cilerin “telegram” isimli uçtan uca kodlama yapan
ve ayarlandığında bir süre sonra mesajı kendiliğinden imha eden uygulama
ile yaptıkları yazışmaları yakalamış. Türkiye-Avustralya arasındaki bu
kritik iletişimi, Amerikan istihbarat havuzuna iletmiş ve CIA bilgileri
kısa sürede analiz edip istihbarata çevirmiş. Peki CIA, bu bilgileri,
NATO müttefiki Türkiye’ye bildirmiş mi? Hayır.. Avustrayla’ya bildirmiş
mi? IŞİD’ci Hayat kardeşlerin üçüncü kardeşi Sydney Havaalanında
tesadüfen yakalandığı 15 Temmuz’dan sonra.
Bu bilgilerden sonra şu soruyu sorup kenara çekiliyorum:
CIA, üç ay önce elde edilmiş böylesine kritik bir bilgiyi müttefikleri ile neden paylaşmaz?