• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Af Kapısı

Eylül 22, 2017
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor


İnsan fıtrat-ı İslam üzere yaratıldığı için, dünyaya gözlerini açtığında tertemiz, pırıl pırıldır. Bir hikmete binaen, insanın yaratılışında fıtratına şer ve hayır kabiliyetler konulmuştur  ki, böylece imtihan sırrı gerçekleşmiş olsun. 
Bakalım Halık’ını tanıyıp, emir ve yasaklar doğrultusunda hayatını istikamet üzere yaşayarak sâdıklardan mı olacak? Yoksa, ilâhi emre muhalefet edip sonsuz nimetlere ve lütuflara karşı nankörlük yapıp kâziblerden mi?
Sebepler dairesinde bu kabiliyetlerin gelişmesine göre iman veya küfür şekil alır. İmanın korunması; her şeyi hikmetle yaratan Allah’ın koyduğu kanunlar ve kurallara itaatle, yüce ve yüksek olan İslam ahlâkıyla mütehallik ve böylece hayır kabiliyetlerini inkişaf ettirip, şer gibi görünen kabiliyetleri de ıslah ve terbiye etmek suretiyle olacaktır. Mezkur gerçeklerin ihmali ise, şer kabiliyetlerin güçlenmesine sebebiyet verecektir.
İnsanın kaşında tırnağında bile hakkı yoktur. Hayatı emaneten sırtında taşımaktadır. Bu misafirhane-yi dünyada maddi-manevi Allah’ın ikram ettiği bütün nimetlerden istifade etmektedir. İnsan nazik, zayıf bir yaratık olduğundan hangi mertebede, makamda ve kim olursa olsun Allah’a muhtaçtır. Allah (cc) yağmuru kesiverse, güneşi kapatıverse hayat biter. Böylesine aciz insanın sınırsız ihtiyaçlarını Allah’tan başka hiç kimse karşılayamaz.
Nice insanlar vardır ki, kendisi aciz ve zayıf bir varlık olduğu halde, mülkün hakiki sahibi olan Rabbini inkar ediyorlar. Buna rağmen Allah, o münkirlerin rızkını kesmiyor, hayatını hemen elinden almıyor, merhamet-i sonsuz olan Allah (cc), mehil verip hayatlarını devam ettirme imkanı veriyor.
Bununla beraber Cenab-ı Hak, kelam-ı ezelisi olan Kur’an-ı Kerim ile ve son peygamber insanlığın iftihar tablosu, nebiler Sultanı Hz.Muhammed’in (sav)  rehberliğinde yol gösteriyor ve insana yaratılış gayesini anlatmak suretiyle, yaratanını tanımaya ve itaat etmeye davet ediyor.
Gel gör ki, imandan nasibi olmayan veya inanıyorum dediği halde Allah’ı, peygamberi ve Kur’an’ı dinlemeyenler ve Rabb-ül Alemin’e baş kaldırıp isyan edenler; kendi çıkarları, menfaatleri için, nice masum insanları çocuk, kadın, ihtiyar demeden yaşama haklarına engel olup zulmediyorlar. 
Ehl-i iman’ın insanlık hayrına yaptıkları sosyal hizmetlerine, Allah’ın kendilerine verdiği şahsî servetlerine bile el koyarak, rızklarına mani olup hapse atıyorlar. Böylece aileler parçalanıyor,  muhbirlik sistemi teşvik edilmek suretiyle korku verip aile fertlerini  birbirine düşman haline getiriyorlar.
Bir insanın ferdi hayatında Allah tarafında kendisine tanınan; can,  din, akıl, nesil, mal gibi -zaruriyât-ı hamse- olan hakları vardır ve buna hürriyetde dahil edilmektedir. Her insanın bu ferdî haklarını korumakla vazifelendirilmiş dünyada nice idareciler vardır ki;  devletin kuvvetini arkasına alarak hem dinî kurallara, hem de beşeri ve medeni kanunlara muhalefet ederek, kul hukukuna saygı göstermeden adâletle idare etmeleri gerekirken, bu hakları çiğneyerek halklarına zulmetmektedirler. Bunu yaparken de, her türlü yalan, isnat ve iftirada bulunarak, kamuoyunda kendilerini haklı göstermeye çalışmaktadırlar. 
İnsanlığın iftihar tablosu Efendimiz Hz. Muhammed (sav); Hz. Adem (as) ve şeytan ile başlayan küfür ve iman mücadelesinin kıyamete kadar devam edeceğini haber veriyor. Bu mücadelede iman cephesinde sıdk, sevgi, şefkat, adâlet, hak ve hakikatlara saygı esas alınırken; küfür ve dalalet cephesinde ise, yalan, tezvir, iftira, gayz, kin, nefret, yakma yıkma, mala el koyma, cana, namusa saldırma gibi vasıflar tercih ediliyor.
Allah (cc) Fâtır suresi 42 ve 43.ayetlerde; “…Kendilerine bir Peygamber gelip uyarınca bu, onların sadece nefretlerini arttırdı. Sebebi ise: dünyada sırf böbürlenip büyüklük taslamak ve bir de kötü bir tuzak kurmak istekleriydi.”
“Halbuki kötü tuzak, sadece hazırlayanın ayağına dolanır, sadece onu perişan eder. Onlar daha öncekilerin uğradıkları fecî âkıbetten başka bir şey mi bekliyorlar? Sen Allah’ın nizamında hiçbir tebdil, hiçbir değişiklik bulamazsın!” buyurmaktadır.
Nefis kendi haline bırakıldığı, kuvvet eline geçtiği zaman sınır tanımaz. Kendi keyfi, menfaati ve rahatı için diğer insanların can, mal, namus ve hürriyetlerine saldırır. Allah hem ferdi, hem aileyi hem de toplum huzurunu temin ve tesis için, haram ve helal sınırlarını koymuştur. 
Kimsenin olmadığı yerlerde bile Allah’ın herşeyi görüp bildiğine inanan, Allah’ın vereceği azabı görmedikleri halde O’nun azabından korkan ve ona göre hayatlarını tanzim edenler, dünya ve ahiret mutluluğunu elde ederler.
Allah (cc) yanlarında anılınca iman etmeyenlerin yürekleri burkulur, kalpleri daralır, boğazları sıkılmış gibi rahatsız olurlar. Konu değişip nefislerinin hoşuna giden bir konu mevzu edilince onların yüzleri güler.
Ahirete, hesaba inanmayanların veya inanıyor gibi görünenlerin bütün dertleri, rüyaları, hülyaları; dünya zevk ve saltanatına kavuşmak, çıkar ve menfaatleri  yolunda çalışmaktır. Bununla dünya hayatının mutlu olacağına inanarak hayat sürerler.
Bir gün hiç hesap etmedikleri ölüm yakalarını tutar, dünya saltanatı ellerinden gider ve yine hiç beklemedikleri, hesaplarında olmayan şeylerden sorgulanma, hakimler Hakimi Allah’a hesap verme, neticede gadab-ı İlahi, azab-ı ilahî ile karşı karşıya kalırlar.
Bu durum Kur’an’da Zümer suresi 47.ayette; “O zalim kâfirler, dünyanın bütün malları ve imkânları kendilerinin olsa, hatta onların bir misli daha bulunsaydı, kıyamet gününde azabın kötülüğünden kurtulmak için, derhal fidye olarak verirlerdi. O gün onların hiç hesaba katmadıkları öyle şeyler Allah tarafından ortaya dökülür ki tariflere sığmaz!” ifadeleriyle anlatılmaktadır.
 Allah’ın dinine sahip çıkan ehl-i iman, mazlum, mağdur, günahsız çocuk ve kadınlar, pir-i fani, yaşlı insanlar kendilerine yapılan zulüm ve haksızlıklardan dolayı, ahirette haklarını almak üzere zalimlerin etraflarını sararlar. O zaman onlar, ne yapacaklarını bilemez, şaşırır kalırlar ve perişan olurlar.
Cenab-ı Hak Zümer suresi 50 ve 51.ayetlerde; “Kendilerinden önce gelip geçenler de böyle dediler. Ama, kazandıkları servet, mukadder âkıbetlerini önlemede kendilerine hiç fayda etmedi.” 
 “İşledikleri fenalıkların cezası başlarına geçti. (Habibim) Aynen onun gibi, senin çağdaşlarından olan zalimler de yaptıkları fenalıkların cezasına çarptırılacaklar ve elimizden kaçıp kurtulamayacaklardır.” İkazında bulunmaktadır.
Buna rağmen rahmet ve merhameti sonsuz Rabb-ül Alemin olan Allah (cc), af kapılarını açık tutuyor ve Zümer suresi 53,54 ve 55. Ayetlerde şöyle buyuruyor:
“De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, gafur ve rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır).”
“Size azap gelip çatmadan önce, Rabbinize dönün ve O’na teslim olun, O’na itaat edin.Yoksa yardım göremezsiniz.” 
“Size azap farkına varmadığınız yerden ansızın gelip çatmadan önce, Rabbiniz tarafından size gönderilen hükümlerin en güzeline tâbi olun.”                                                         
      
Allah’ın yarattığı her canlı, hususiyle en şerefli varlık olan insan yaşama hakkına sahiptir. ‘Ceza, suça terettüp eder.’ Elbette suçlu varsa,  isbat edilerek cezasını çekmelidir. Unutulmamalıdır ki, Cenab-ı Hak Fâtır suresi 18.ayette, “Hiç kimse bir başkasının günahını yüklenemez….” buyurmaktadır.  
Fakat  kimseye zararı olmayan, günahsız, suçsuz, masum insanların; canına, malına, hak ve hukukuna saldırırlarsa, şehit dedelerinin emanet ettiği ülkelerinde yaşama hakkı ellerinden alınırsa, malları ve hürriyetleri gasbedilirse, verdikleri yardımlarla hayır adına yaptıkları kurumlara el konulursa, elbette bir gün herkesi beklemekte olan büyük Mahkeme’de, âdil-i mutlak olan Allah huzurunda bunun hesabı sorulacaktır. Allah (cc) zalimden mazlumun hakkını alacak ve âdalet gerçekleşecektir.
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Afgan Cumhurbaşkanı Danışmanı’ndan Türk öğretmenleri karalamaya çalışan AKP’liye sert tepki

SONRAKİ HABER

İBB Başkanı Kadir Topbaş istifa etti

BENZER HABERLER

Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Konumun hakkı

Aralık 1, 2025
Bahçeli; rest mi çekiyor, blöf mü yapıyor?
Manşet

Bahçeli, Kürtlerden oy alabilir mi?

Kasım 30, 2025
  • All
  • Manşet
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’den, Bahçeli’ye ziyaret
POLİTİKA

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’den, Bahçeli’ye ziyaret

by adminzaman
Aralık 13, 2025
0

Kent Uzlaşısı gerekçesiyle bir yılı aşkın süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı...

Ülke basın özgürlüğünde de nal topluyor: Türkiye, 180 ülke arasında 159. sırada

Dosya sessizce kapatıldı: Erdoğan, ‘Akbil davası’ndan 26 yıl sonra nasıl beraat etti?

Aralık 13, 2025
Hakan Şükür, bahis operasyonu için: “Futbol, tüm otoriter rejimlerde en rahat kullanılan alan”

Hakan Şükür, bahis operasyonu için: “Futbol, tüm otoriter rejimlerde en rahat kullanılan alan”

Aralık 13, 2025
ABD, Gazze’de savaş suçu kanıtlarını görmezden gelmiş

BM’den İsrail kararı: Gazze’ye insani yardımın ulaşmasına izin verin

Aralık 13, 2025
16 yaş altını ‘Sosyal medya yasağı’ Avustralya Anayasa Mahkemesi’nde

16 yaş altını ‘Sosyal medya yasağı’ Avustralya Anayasa Mahkemesi’nde

Aralık 13, 2025
“15 Temmuz Tiyatrosu”: İstinaf bu ifadeye verilen cezayı bozup beraat kararı verdi

“15 Temmuz Tiyatrosu”: İstinaf bu ifadeye verilen cezayı bozup beraat kararı verdi

Aralık 12, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM