HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında DAİŞ saldırısı altında olan Kobanê için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce serbest bırakılmıştı. Ardından savcılık tarafından yapılan itirazla Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Açılan dava kapsamında Bilgen’in avukatlarının müvekkillerinin tutuksuz yargılanması talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmiş, dün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Bilgen’in tahliye edilmesinin ardından savcılığın itirazı gecikmedi. Soruşturma kapsamında savcılığın yaptığı itirazla tutuklanan Bilgen yargılandığı dava kapsamında tahliye edilir edilmez savcılıktan tahliyeye itiraz geldi. Bilgen’e ve avukatlara göre yasada yargılama aşamasında mahkemenin verdiği tahliye kararına, savcılığın itiraz etme hakkı bulunmuyor.
HDP’LİLERİN TAHLİYESİNE İTİRAZ YOLU AÇIK, IŞİD’LİLERE KAPALI
Savcılığın tahliyeye itirazına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen şu yorumda bulundu: “CMK çok açık, tahliye yoluna savcının itiraz etme hakkı yok. Ama ne yazık ki bunu son dönemde rutinleştirdiler ve daha önceki milletvekillerimizde de oldu. 29 Ocak’taki ilk gözaltında da aynı şekilde oldu. Bu artık bir hukuk devleti mantığıyla değil, aslında yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesi girişimidir. Bunun rutinleşmesi, normalleşmesi, olağanlaşması da açık bir yasa ihlalidir. Dosyanın kendisi, yargılama usulü bütün bunları aşan artık mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle IŞİD üyelerinin Diyarbakır’da, 5 Haziran’daki HDP mitinginde bombalama eylemine karıştıkları iddiasıyla yargılananların tahliyesine itiraz edilmemesini CMK’daki düzenlemeye bağladılar. Doğruydu, o düzenleme var. Şimdi milletvekilleri olduğu zaman HDP’lilere tahliyeye itiraz yolu açık, ama bombalamayla ilişkilendirilen IŞİD’lilerin tahliyesine itiraz kapalı. Bu çok açık ayrımcı bir tutumdur. Bir biçimde yargı marifetiyle siyaseti cezalandırmaktır”..
BİZİM DOSYAMIZ ZATEN BAŞTAN SONA BİR UCUBE
Savcılığın tahliyeye yönelik itirazına karşı bir tutuklama bekleyip beklemediği sorusuna Bilgen, “Bizim dosyamız zaten baştan sona bir ucube. Sahte olduğu besbelli Murat Karayılan adına atılan bir twet mesajıyla, ‘örgüt üyeliği’ bağlantısı kuruldu. Sosyal medyada herkes herkesin adına rahatlıkla bir adres açıp, twet atabiliyor. Bunun önünde hiçbir engel yok. Böyle bir gerekçeye dayandırılarak, 7 ayın üzerinde tutuklu kalmamızın zaten kendisi kabul edilemez bir durumdur. Burada kişisel olarak cezalandırılmak istenen biz değiliz. Bir politika cezalandırılıyor. Bir çözüm önerisi, bir siyaset tarzı cezalandırılıyor. Bu da çok açıkça bir toplumun cezalandırılmasıdır. Eğer devlet sonuç itibariyle yargı bağımsızlığı gerekçesinin arkasına bile saklanarak böyle bir cezalandırmayı asla meşrulaştıramaz” cevabını verdi.
Bilgen’in avukatı Mesut Beştaş ise savcılığın kovuşturma ve soruşturma safhasında tahliyeye itiraz edebileceği, ancak dava açıldıktan sonra yasa gereği tahliyeye itiraz hakkının bulunmadığını söyledi. Son dönemler özellikle HDP’li milletvekilleri ve DBP’li Belediye başkanlarının davalarında bu yönde uygulamaların yaşandığını belirten Beştaş, “Tahliye kararına yönelik itiraz hukukta yok. CMK’da yok. Soruşturma aşamasında savcılığın tahliyeye itiraz hakkı var ama yargılama mahkeme heyeti tarafından verilen tahliye kararına savcılığın itiraz etme hakkı yok. Tutukluluk halinin devamına itiraz hakkın var deniliyor. Mahkemede aslında tahliye kararına itiraz edebilirsin demiyor ara kararında… HDP’li milletvekilleri ve DBP’li belediye başkanlarına yönelik geliştirilmiş bir sistemdir, örneği yoktur. Bu uygulamaya dair itirazlarımız oldu ancak kabul görmüyor. Siz yetkili değilsiniz diyoruz, ‘yaptık, gitti’ diyorlar” diye konuştu.
HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında DAİŞ saldırısı altında olan Kobanê için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce serbest bırakılmıştı. Ardından savcılık tarafından yapılan itirazla Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Açılan dava kapsamında Bilgen’in avukatlarının müvekkillerinin tutuksuz yargılanması talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmiş, dün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Bilgen’in tahliye edilmesinin ardından savcılığın itirazı gecikmedi. Soruşturma kapsamında savcılığın yaptığı itirazla tutuklanan Bilgen yargılandığı dava kapsamında tahliye edilir edilmez savcılıktan tahliyeye itiraz geldi. Bilgen’e ve avukatlara göre yasada yargılama aşamasında mahkemenin verdiği tahliye kararına, savcılığın itiraz etme hakkı bulunmuyor.
HDP’LİLERİN TAHLİYESİNE İTİRAZ YOLU AÇIK, IŞİD’LİLERE KAPALI
Savcılığın tahliyeye itirazına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen şu yorumda bulundu: “CMK çok açık, tahliye yoluna savcının itiraz etme hakkı yok. Ama ne yazık ki bunu son dönemde rutinleştirdiler ve daha önceki milletvekillerimizde de oldu. 29 Ocak’taki ilk gözaltında da aynı şekilde oldu. Bu artık bir hukuk devleti mantığıyla değil, aslında yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesi girişimidir. Bunun rutinleşmesi, normalleşmesi, olağanlaşması da açık bir yasa ihlalidir. Dosyanın kendisi, yargılama usulü bütün bunları aşan artık mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle IŞİD üyelerinin Diyarbakır’da, 5 Haziran’daki HDP mitinginde bombalama eylemine karıştıkları iddiasıyla yargılananların tahliyesine itiraz edilmemesini CMK’daki düzenlemeye bağladılar. Doğruydu, o düzenleme var. Şimdi milletvekilleri olduğu zaman HDP’lilere tahliyeye itiraz yolu açık, ama bombalamayla ilişkilendirilen IŞİD’lilerin tahliyesine itiraz kapalı. Bu çok açık ayrımcı bir tutumdur. Bir biçimde yargı marifetiyle siyaseti cezalandırmaktır”..
BİZİM DOSYAMIZ ZATEN BAŞTAN SONA BİR UCUBE
Savcılığın tahliyeye yönelik itirazına karşı bir tutuklama bekleyip beklemediği sorusuna Bilgen, “Bizim dosyamız zaten baştan sona bir ucube. Sahte olduğu besbelli Murat Karayılan adına atılan bir twet mesajıyla, ‘örgüt üyeliği’ bağlantısı kuruldu. Sosyal medyada herkes herkesin adına rahatlıkla bir adres açıp, twet atabiliyor. Bunun önünde hiçbir engel yok. Böyle bir gerekçeye dayandırılarak, 7 ayın üzerinde tutuklu kalmamızın zaten kendisi kabul edilemez bir durumdur. Burada kişisel olarak cezalandırılmak istenen biz değiliz. Bir politika cezalandırılıyor. Bir çözüm önerisi, bir siyaset tarzı cezalandırılıyor. Bu da çok açıkça bir toplumun cezalandırılmasıdır. Eğer devlet sonuç itibariyle yargı bağımsızlığı gerekçesinin arkasına bile saklanarak böyle bir cezalandırmayı asla meşrulaştıramaz” cevabını verdi.
Bilgen’in avukatı Mesut Beştaş ise savcılığın kovuşturma ve soruşturma safhasında tahliyeye itiraz edebileceği, ancak dava açıldıktan sonra yasa gereği tahliyeye itiraz hakkının bulunmadığını söyledi. Son dönemler özellikle HDP’li milletvekilleri ve DBP’li Belediye başkanlarının davalarında bu yönde uygulamaların yaşandığını belirten Beştaş, “Tahliye kararına yönelik itiraz hukukta yok. CMK’da yok. Soruşturma aşamasında savcılığın tahliyeye itiraz hakkı var ama yargılama mahkeme heyeti tarafından verilen tahliye kararına savcılığın itiraz etme hakkı yok. Tutukluluk halinin devamına itiraz hakkın var deniliyor. Mahkemede aslında tahliye kararına itiraz edebilirsin demiyor ara kararında… HDP’li milletvekilleri ve DBP’li belediye başkanlarına yönelik geliştirilmiş bir sistemdir, örneği yoktur. Bu uygulamaya dair itirazlarımız oldu ancak kabul görmüyor. Siz yetkili değilsiniz diyoruz, ‘yaptık, gitti’ diyorlar” diye konuştu.
HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında DAİŞ saldırısı altında olan Kobanê için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce serbest bırakılmıştı. Ardından savcılık tarafından yapılan itirazla Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Açılan dava kapsamında Bilgen’in avukatlarının müvekkillerinin tutuksuz yargılanması talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmiş, dün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Bilgen’in tahliye edilmesinin ardından savcılığın itirazı gecikmedi. Soruşturma kapsamında savcılığın yaptığı itirazla tutuklanan Bilgen yargılandığı dava kapsamında tahliye edilir edilmez savcılıktan tahliyeye itiraz geldi. Bilgen’e ve avukatlara göre yasada yargılama aşamasında mahkemenin verdiği tahliye kararına, savcılığın itiraz etme hakkı bulunmuyor.
HDP’LİLERİN TAHLİYESİNE İTİRAZ YOLU AÇIK, IŞİD’LİLERE KAPALI
Savcılığın tahliyeye itirazına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen şu yorumda bulundu: “CMK çok açık, tahliye yoluna savcının itiraz etme hakkı yok. Ama ne yazık ki bunu son dönemde rutinleştirdiler ve daha önceki milletvekillerimizde de oldu. 29 Ocak’taki ilk gözaltında da aynı şekilde oldu. Bu artık bir hukuk devleti mantığıyla değil, aslında yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesi girişimidir. Bunun rutinleşmesi, normalleşmesi, olağanlaşması da açık bir yasa ihlalidir. Dosyanın kendisi, yargılama usulü bütün bunları aşan artık mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle IŞİD üyelerinin Diyarbakır’da, 5 Haziran’daki HDP mitinginde bombalama eylemine karıştıkları iddiasıyla yargılananların tahliyesine itiraz edilmemesini CMK’daki düzenlemeye bağladılar. Doğruydu, o düzenleme var. Şimdi milletvekilleri olduğu zaman HDP’lilere tahliyeye itiraz yolu açık, ama bombalamayla ilişkilendirilen IŞİD’lilerin tahliyesine itiraz kapalı. Bu çok açık ayrımcı bir tutumdur. Bir biçimde yargı marifetiyle siyaseti cezalandırmaktır”..
BİZİM DOSYAMIZ ZATEN BAŞTAN SONA BİR UCUBE
Savcılığın tahliyeye yönelik itirazına karşı bir tutuklama bekleyip beklemediği sorusuna Bilgen, “Bizim dosyamız zaten baştan sona bir ucube. Sahte olduğu besbelli Murat Karayılan adına atılan bir twet mesajıyla, ‘örgüt üyeliği’ bağlantısı kuruldu. Sosyal medyada herkes herkesin adına rahatlıkla bir adres açıp, twet atabiliyor. Bunun önünde hiçbir engel yok. Böyle bir gerekçeye dayandırılarak, 7 ayın üzerinde tutuklu kalmamızın zaten kendisi kabul edilemez bir durumdur. Burada kişisel olarak cezalandırılmak istenen biz değiliz. Bir politika cezalandırılıyor. Bir çözüm önerisi, bir siyaset tarzı cezalandırılıyor. Bu da çok açıkça bir toplumun cezalandırılmasıdır. Eğer devlet sonuç itibariyle yargı bağımsızlığı gerekçesinin arkasına bile saklanarak böyle bir cezalandırmayı asla meşrulaştıramaz” cevabını verdi.
Bilgen’in avukatı Mesut Beştaş ise savcılığın kovuşturma ve soruşturma safhasında tahliyeye itiraz edebileceği, ancak dava açıldıktan sonra yasa gereği tahliyeye itiraz hakkının bulunmadığını söyledi. Son dönemler özellikle HDP’li milletvekilleri ve DBP’li Belediye başkanlarının davalarında bu yönde uygulamaların yaşandığını belirten Beştaş, “Tahliye kararına yönelik itiraz hukukta yok. CMK’da yok. Soruşturma aşamasında savcılığın tahliyeye itiraz hakkı var ama yargılama mahkeme heyeti tarafından verilen tahliye kararına savcılığın itiraz etme hakkı yok. Tutukluluk halinin devamına itiraz hakkın var deniliyor. Mahkemede aslında tahliye kararına itiraz edebilirsin demiyor ara kararında… HDP’li milletvekilleri ve DBP’li belediye başkanlarına yönelik geliştirilmiş bir sistemdir, örneği yoktur. Bu uygulamaya dair itirazlarımız oldu ancak kabul görmüyor. Siz yetkili değilsiniz diyoruz, ‘yaptık, gitti’ diyorlar” diye konuştu.
HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında DAİŞ saldırısı altında olan Kobanê için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 29 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce serbest bırakılmıştı. Ardından savcılık tarafından yapılan itirazla Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Açılan dava kapsamında Bilgen’in avukatlarının müvekkillerinin tutuksuz yargılanması talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmiş, dün tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Bilgen’in tahliye edilmesinin ardından savcılığın itirazı gecikmedi. Soruşturma kapsamında savcılığın yaptığı itirazla tutuklanan Bilgen yargılandığı dava kapsamında tahliye edilir edilmez savcılıktan tahliyeye itiraz geldi. Bilgen’e ve avukatlara göre yasada yargılama aşamasında mahkemenin verdiği tahliye kararına, savcılığın itiraz etme hakkı bulunmuyor.
HDP’LİLERİN TAHLİYESİNE İTİRAZ YOLU AÇIK, IŞİD’LİLERE KAPALI
Savcılığın tahliyeye itirazına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen şu yorumda bulundu: “CMK çok açık, tahliye yoluna savcının itiraz etme hakkı yok. Ama ne yazık ki bunu son dönemde rutinleştirdiler ve daha önceki milletvekillerimizde de oldu. 29 Ocak’taki ilk gözaltında da aynı şekilde oldu. Bu artık bir hukuk devleti mantığıyla değil, aslında yargı eliyle siyasetin dizayn edilmesi girişimidir. Bunun rutinleşmesi, normalleşmesi, olağanlaşması da açık bir yasa ihlalidir. Dosyanın kendisi, yargılama usulü bütün bunları aşan artık mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Özellikle IŞİD üyelerinin Diyarbakır’da, 5 Haziran’daki HDP mitinginde bombalama eylemine karıştıkları iddiasıyla yargılananların tahliyesine itiraz edilmemesini CMK’daki düzenlemeye bağladılar. Doğruydu, o düzenleme var. Şimdi milletvekilleri olduğu zaman HDP’lilere tahliyeye itiraz yolu açık, ama bombalamayla ilişkilendirilen IŞİD’lilerin tahliyesine itiraz kapalı. Bu çok açık ayrımcı bir tutumdur. Bir biçimde yargı marifetiyle siyaseti cezalandırmaktır”..
BİZİM DOSYAMIZ ZATEN BAŞTAN SONA BİR UCUBE
Savcılığın tahliyeye yönelik itirazına karşı bir tutuklama bekleyip beklemediği sorusuna Bilgen, “Bizim dosyamız zaten baştan sona bir ucube. Sahte olduğu besbelli Murat Karayılan adına atılan bir twet mesajıyla, ‘örgüt üyeliği’ bağlantısı kuruldu. Sosyal medyada herkes herkesin adına rahatlıkla bir adres açıp, twet atabiliyor. Bunun önünde hiçbir engel yok. Böyle bir gerekçeye dayandırılarak, 7 ayın üzerinde tutuklu kalmamızın zaten kendisi kabul edilemez bir durumdur. Burada kişisel olarak cezalandırılmak istenen biz değiliz. Bir politika cezalandırılıyor. Bir çözüm önerisi, bir siyaset tarzı cezalandırılıyor. Bu da çok açıkça bir toplumun cezalandırılmasıdır. Eğer devlet sonuç itibariyle yargı bağımsızlığı gerekçesinin arkasına bile saklanarak böyle bir cezalandırmayı asla meşrulaştıramaz” cevabını verdi.
Bilgen’in avukatı Mesut Beştaş ise savcılığın kovuşturma ve soruşturma safhasında tahliyeye itiraz edebileceği, ancak dava açıldıktan sonra yasa gereği tahliyeye itiraz hakkının bulunmadığını söyledi. Son dönemler özellikle HDP’li milletvekilleri ve DBP’li Belediye başkanlarının davalarında bu yönde uygulamaların yaşandığını belirten Beştaş, “Tahliye kararına yönelik itiraz hukukta yok. CMK’da yok. Soruşturma aşamasında savcılığın tahliyeye itiraz hakkı var ama yargılama mahkeme heyeti tarafından verilen tahliye kararına savcılığın itiraz etme hakkı yok. Tutukluluk halinin devamına itiraz hakkın var deniliyor. Mahkemede aslında tahliye kararına itiraz edebilirsin demiyor ara kararında… HDP’li milletvekilleri ve DBP’li belediye başkanlarına yönelik geliştirilmiş bir sistemdir, örneği yoktur. Bu uygulamaya dair itirazlarımız oldu ancak kabul görmüyor. Siz yetkili değilsiniz diyoruz, ‘yaptık, gitti’ diyorlar” diye konuştu.