Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde yapılan çalışmaya göre; kan şekerinin uzun süre normal değerlerin üzerinde seyretmesi sonucu bu kişilerde beynin küçülme riski normal bireylere göre daha fazla olduğu belirtildi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Üniversite araştırma hocalarından Prof. Dr. Nicolas Cherbuin, beyinde hafızayı oluşturan kısımlarda oluşan küçülmenin ise; hafıza problemini ortaya çıkarabileceğini söyledi. Fazla şeker tüketimi, ayrıca dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğü de yapabileceğine dikkat çeken Nicolas Cherbuin,; “Şeker günümüzde en çok tükettiğimiz besin maddelerinden biri. Her gün birçok kez çayımıza, kahvemize attığımız şeker, yediğimiz tatlılar ve içtiğimiz gazlı içeceklerin yanı sıra içeriğini bilmediğimiz paketli gıdalarda da bulunuyor. Dolayısıyla şeker tüketirken yaşadığımız en büyük sorun, günde ne kadar tükettiğimiz konusunda net bir fikir sahibi olmamamızdır ”dedi.
Öte yandan günümüzde kişi başına ortalama 10 ile 30 çay kaşığı, bir başka deyişle 40-120 gram şeker tüketildiği tahmin ediliyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre; şekerin günlük kalori ihtiyacımızın yüzde 10’undan fazlasını oluşturmaması gerektiğine dikkat çekirken, fazla şekeri vücut tolere edemediğinden zamanla birikim yaparak birçok ciddi sağlık sorununa neden belertiliyor. Bu arada Amerikan Kalp Cemiyeti’nin yayınladığı rakamlara göre; günlük olarak alınabilecek şeker miktarı erkekler için 35 gram (150 kalori), kadınlar içinse 20 gram (100 kalori) olarak tespit edildi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayça Güleryüz de, bu nedenle rafine edilmiş beyaz şekere vücudun hiç ihtiyacı olmadığına dikkat çekerek şöyle diyor: “Rafine şeker ve çoğu gıdanın içinde bulunan yüksek oranda fruktoz içeren mısır şurupları vücudumuzda karaciğer tarafından metabolize ediliyor. Bu da karaciğerin daha fazla çalışması anlamına geliyor. Bunun aksine günlük olarak tükettiğimiz ve kaliteli karbonhidrat kaynağı olarak adlandırdığımız tahıllar ile baklagillerden aldığımız şeker ise sadece glukoza dönüşerek vücudun her hücresinde kullanılıyor. Dolayısıyla kaliteli karbonhidrat kaynakları, yani tahıllar ile baklagiller rafine şeker veya fruktoz şurupları gibi hem boş enerji kaynağı değil, hem de vücuda zarar vermeden şeker ihtiyacımızı karşılıyor.”