Darbe girişiminden bu yana 6 bin 700’den fazla Türk vatandaşının Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğuna dikkat çekildi.
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Rhein Zeitung’a yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’daki darbe girişiminden bu yana 250 diplomatik pasaport, 365 ise hizmete bağlı olarak alınan pasaporta sahip toplam 615 Türk vatandaşı devlet çalışanının Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu söyledi.
De Maiziere bu rakamların Ağustos 2017’ye dek olan süreyi kapsadığını, 615 iltica başvurusunun Türk diplomatların aile fertlerini de kapsadığını belirtti. İçişleri Bakanı bu rakamın önemli ancak aşırı fazla olmadığını belirterek Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’nin (BAMF) Türk vatandaşlarının yaptığı bu başvuruları diğer başvurular gibi yasalar ve hukuka uygunluk açısından değerlendirdiğini kaydetti. Federal Göçmen ve Mülteciler Dairesi’nin daha önceki verilerine göre bu yılın mayıs ayına dek Almanya’ya diplomatik ya da özel pasaport sahibi 414 Türk vatandaşı iltica başvurusu yapmıştı.
Türkiye’den iltica başvuruları arttı
Sol Parti’nin ağustos ayında verdiği soru önergesine Almanya İçişleri Bakanlığı’nın verdiği yanıta göre Türkiye’den Almanya’ya iltica başvurusunda bulunanların sayısında artış oldu. Önergeye göre bu yıl temmuz ayında 620 Türk vatandaşı Almanya’ya iltica başvurusu yaptı. Bu rakam haziran ayında 433, mayıs ayında ise 498’di. İçişleri Bakanlığı’nın yanıtına göre, temmuz ayında iltica başvurusunda bulunan Türklerin yüzde 22’sinin başvuruları kabul edildi. Bu oranın 16 Nisan’da düzenlenen anayasa değişikliği referandumu öncesi mart ayında yüzde 8,7 olduğu bilgisi verildi.
Die Welt gazetesinin ağustos sonunda internet sitesinde yer alan haberinde, bazı üst düzey emniyet görevlilerinin ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) görevli üst düzey memurlardan birinin de Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğu ileri sürüldü.
Haberde 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana toplam 6 bin 700’den fazla Türk vatandaşının Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğuna dikkat çekildi. İltica etmek isteyenler arasında kırmızı pasaport sahibi diplomatlar ve aileleri de bulunuyordu.