Artıgerçek.com’un yazarı Ahmet Nesin, darbe gecesiyle ilgili ortaya çıkan yeni video ile ilgili çaprıcı tespitlerde bulundu. Genel Kurmay Başkanı Hulisi Akar ve Orgeneral Yaşar Güler’in olduğu yeni görüntülerin, 15 ay sonra ortaya çıkmasının garipliğine dikkat çeken Yazar Nesin’in sözkonusu yazısı şöyle:
Hulusi Akar’ın yakalanış (mı) videosu neden 15 ay bekletildi!..
Uzun zamandır darbe girişimi hakkında yazmıyordum, bikaç nedeni var ama en önemlisi darbe girişimine darbe yapanların yanıtlarını bekledim, hem de mahkemelerin ve sonuçlarının gelişmesini bekledim biraz. İstediklerim de yavaş yavaş oluştu esasında, kanun hükmünde kararlarla Erdoğan’ın istediği her şeyi meclisi yok sayarak çıkardığını gördükçe, esasında bu darbe girişimine kimin kimi niye zorladığı daha iyi ortaya çıkıyor. Bir gün kendime 1-2 ay izin verirsem bütün mahkeme dosyalarını ve savunmaları okumak istiyorum aslında.
Bu yaşıma kadar gördüğüm darbeler arasında öncesi ve sonrası bu kadar açık bir darbe girişimi üstüne yapılan darbe görmedim. Biliyorsunuz, bu darbe girişiminde en önemli kişi general Mehmet Dişli. Mehmet Dişli’nin kardeşi Şaban Dişli de AKP milletvekili. Şaban Dişli esasında kurulduğunda AKP’de en çok konuşulan milletvekili olma onuruna sahip. Şaban Dişli 2008 yılında parti yönetimindeydi. Kemal Kılıçdaroğlu o dönem CHP grup başkan vekiliydi. Kılıçdaroğlu bir basın toplantısı düzenledi ve Şaban Dişli adına düzenlenmiş 1 milyon dolarlık 3 seneti fotokopileriyle basına dağıttı. Bu senetlerin Silivri Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde “İmar değişikliği ve banka kredisi karşılığında alındığını açıkladı. Bu senetler noter huzurunda satış vaadiyle yapılmıştı.
Peki sonuç ne oldu, bugünden farklı bişey olmadı, AKP ilk karışıklığını yaşadı, Şaban Dişli, Erdoğan’la görüştü ve partideki görevlerinden istifa etti ama vekilliğe devam etti. Görevi şakaya gelir bir görev de değildi, genel balkan yardımcısıydı, MKYK ve MYK üyesiydi. Anlayacağınız Erdoğan’ın vekiliydi ve AKP’deki ilk rüşvet patlaması onunla başladı. Aynı Şaban Dişli şimdi de cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş danışmanı.
Görmeyeniniz var mı, bilmiyorum ama darbe girişimine karşı darbe gecesiyle ilgili yeni bir video bulundu. Ne kadar zaman geçtikten sonra bulundu derseniz, tamı tamına 15 ay sonra bulundu. Bunca insan ve darbeci yakalandı da bu videoya neden bu kadar geç ulaşıldı, bilmiyorum ama mesleğim gereği kuşkucu olduğumdan benim dikkatimi çekti. Videoda genel kurmay başkanı Hulusi Akar ve şimdiki kara kuvvetleri komutanı Yaşar Güler’in darbeciler tarafından yakalanıp, akıncı üssüne getirilişi var.
Bu videoda kafama takılan çok soru var, bunlardan birincisini yukarıda yazdım. Neden 15 ay sonra ortaya çıktı yada ellerinde vardı da yeni mi yayınlama gereği duydular, yeni yayınlama gereği duydularsa da neden bu kadar beklendi? Biliyorum, İstanbul Büyükşehir belediye başkanının istifa nedenini açıklamayan hükümet ve Erdoğan bunu da açıklamayacak.
Videoda ilk gördüğümüz Yaşar Güler, elleri arkadan bağlı, gözleri de bağlı. Yaşar Güler ya zor yürüyor yada ona birileri öyle yürümesini söylemiş ve o da kötü bir aktör gibi yürüyor. Yani, Yaşar Güler ya dayak yemiş, ondan dolayı yarı direnir, yarı yorgun durumunda yada mizansenin öyle olmasına inanmış.
Aynı videodaki ikinci kişi o dönemin ve halen genel kurmay başkanı olan Hulusi Akar. Hulusi Akar’ın ne elleri ne de gözü bağlı, dimdik yürüyor, kimseden korkusu yok, kendisine zorla yaptırılan bişey yok. Sadece bu da değil, asker genel kurmay başkanını görünce hazrolda selam veriyor. Siz bu videodan ne anlarsınız, onu bilemem ama ben Hulusi Akar’ın darbenin şefi olduğunu anlarım. Eğer birileri darbe yapıyorsa ve ona karşı çıkanlar varsa ki var ve onlardan birinin genel kurmay başkanı Hulusi Akar, diğerinin de genel kurmay 2. başkanı Yaşar Güler olduğu söyleniyor, o zaman onları esir alıyorsan, ikisine de aynı muameleyi yaparsın.
Gelelim son görüntüye, o da Şaban Dişli’nin kardeşi general Mehmet Dişli. Mehmet Dişli darbenin bir numaralı adamıysa, darbeyle bağlantısı olmasa bile kardeşi darbede öldürülmeye kalkışıldığı söylenen Erdoğan’ın başdanışmanı oldu. Hani bilhassa Almanlar “Bizi darbe konusunda ikna edemiyorsunuz” diyorlar ve buna başta Erdoğan olmak üzere, bütün AKP’liler ve yandaşları çok kızıyorlar ya, ben de bunca saçmalık üst üste gelince neden kızdıklarını anlamıyorum. Bu videoyu bir Alman, Fransız yada Amerikalı gazeteciye göstersem, hiçbiri genel kurmay başkanı Hulusi Akar’ın esir alındığını söyleyemez. Hâlâ esirken kendisine selam veriliyorsa ve aynı anda en yakını, yani 2. başkanın elleri ve gözleri bağlıysa, bu işin içinde başka şeyler vardır diye düşünürler bence. Bu video MİT’te darbe dersi diye gösterilmeli ve bunu dünyaya da göndermeliyiz. Bütün darbelerde CIA varsa -ki çoğunda var- onlara da gönderelim ki, onlar da böyle hatalar yapmasınlar.
İşte o yüzden, bu video neden 15 ay sonra gösterildi yada benim yazdığım mantıklardan dolayı neden gösterildi. Yoksa Hulusi Akar yavaş yavaş defterden siliniyor mu, benim aklıma bu geldi…