Müftülere nikah yetkisini veren düzenlemeyi eski müftü, HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş: Burada mağdur olan taraf, kadındır. Medeni Kanun’da o mağduriyetler giderilmiş, mirasta, nikahta ya da herhangi bir ayrılıkta olsun. Kadın o haklarını elde etmiş, şuandaki mevcut Medeni Kanun uygulamasındaki hakların üzerinde ilave bir hak kadına getiriyorlarsa elbette ki kadın bunu kabul edebilir. Eğer kadının mağduriyeti varsa, ikinci eş gibi şeylere kapı aralıyorsa tabii ki karşı çıkılır. “dedi.
Müftülere nikah yetkisi veren düzenlemeye ilişkin tartışma ve karşı çıkışlara rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzenlemenin Meclis’ten geçeceğini söyledi. İçişleri komisyonunda kabul edilen tasarıya göre il ve ilçe müftüleri de evlendirme memurları arasına eklenecek. Bu düzenleme imamlara da nikah kıyma yetkisi verecek. Artı Gerçek’e konuşan eski müftü olan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, bu tasarının toplumu ayrıştıracağını söyledi.
İKTİDAR MUHAFAZAKAR KESİME GÖRE SİYASET ÜRETİYOR
Türkiye’nin bir çok önemli sorunu olduğunu, nikah konusunun bu önemli sorunlar arasında yer bile alamayacağını ifade eden Erdoğmuş, “Türkiye’de hem sorunlar açısından, hem de toplumsal gereklilik ve ihtiyaç açısından şuanda konuşmamız gereken meselelerini listeye dönüştürürsek, o listede yüzlerce problem olur. Bunun o listede yeri bile olmaz. Bu yeni bir şey değil, iktidarın buna ihtiyacı var. İktidar, muhafazakar kesim üzerinden kendi siyaseti aşınınca krizlerle karşı karşıya gelince mutlaka inancı çağrıştıracak ve toplumda da inanç üzerinden bir takım tartışmalar başlatacak, bir takım konu başlıkları ediniyorlar. Din açısından insanları sorgulamak, insanların hayatları üzerinden dini öne sürerek bu tür politikalar üretmenin belki bugün itibariyle iktidara erozyona uğramış iç çürümüşlüğünü maskeler gibi görünse de, toplumsal açıdan çok büyük tahribatlar yaratır. Ben bunu çok tehlikeli ve sakıncalı buluyorum” diye konuştu.
Müftülere nikah yetkisinin verilmesinin toplumda şimdiye kadar yapılan evlilikleri tartışmaya açacağını dile getiren Erdoğmuş, şöyle konuştu: “Sanki toplumda şimdiye kadar belediyeler üzerinden yürütülen o nikah akdinin, toplum tarafından içine sinmemiş, dinen ve inanç açısından bir takım eksiklikleri olan nikahlar şeklinde, evlilikler şeklinde çağrışımlar yaptırıyor. Öyle ise bu zamana kadar yapılan nikahları konuşmamız lazım. Şimdiye kadar yapılan nikahlarda eksiklikler olmuşsa, 14 yıldır bu iktidar neden bunun önlemini almadı. Resmi nikahta bir kuşku varsa… Bir kuşku yoksa, neden buna ihtiyaç duyuldu.”
DİNİ NİKAH TANIMI YANLIŞ
Toplumda ‘dini nikah’ tanımının yanlış ifade edildiğini anlatan Erdoğmuş, “Bizim toplumda, nikahları kıyarken bir ‘dini nikahta gerekiyor’ deniliyor. Hayır, onun adı ‘dini nikah’ değil, aslında biz ona ‘dini nikah’ diyoruz. Örfte onun adı dini nikah. Bu bir inancın gereği olarak toplum, kutsal birlik için ya da çok önemli bir ahit sözleşme olduğu için onun manevi duasını tabiri caiz ise ‘merasim’ini de yaptırmak istiyor. Eğer, İslam dinine mensupsa imama ve camilere gidiyor. Eğer, Alevi mezhebine ya da başka inanca mensupsa cemevine ya da kiliseye gidiyor. Merasimini de bu şekilde yaparak, manevi tarafını da bir dua, bir ritüel merasimi gibi yürütüyor. Yoksa ‘nikahı imamlar yapmazsa, eksiklik doğar’ diye sonuca doğru gitmek tehlikeli ve din açısından da sakıncalıdır” dedi.
ŞUANA KADAR YAPILAN NİKAHLARIN NEYİ EKSİKTİ?
“Şuana kadar belediyeler üzerinden kıyılan nikahların neyi eksikti?” diye soran Erdoğmuş, “İnanç açısından baktığımızda, ne tür bir eksiklik var ki müftülere bu devrediliyor? Eğer eksiklikleri ‘belediyeler üzerinden yürütülen nikah dini nikah değil, dolayısıyla dini bir nikah olmayınca inançlı insanlar o nikahlarını tam olarak gerçekleştiremiyorlar’ şeklinde ise bu nikahlarda bir kuşku doğurur ve toplumu ayrıştırır. Ben bunu çok tehlikeli buluyorum. Bu şimdiye kadar yapılmış nikahlarla ilgili insanlara, inançları üzerinden bir defa evliliklerine saygısızlıktır. Saygısızlıktan da öte bir şey, çünkü siz onların nikahlarına sonuçta kuşku ile bir yaklaşımı tartışmaya açıyorsunuz. Ayrıca belediyelerde eksik olan nedir ki, bundan sonra müftülüklere bu eksikliği tamamlayacaklar. Böyle bir şey de yok, zaten belediyelere verilen yetkilerin aynısını müftülere vereceklerini söylüyorlar. O zaman buna ne gerek var” yorumunda bulundu.
İKİNCİ EŞLİLİĞE KILIF MI UYDURULUYOR?
Bu düzenlemenin en çok kadını mağdur edebileceğini ifade eden Erdoğmuş, kadının bu yönlü vereceği mücadelenin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Hali hazırda uygulanan Medeni Kanun’un kadınların haklarını güvence altına aldığını belirten Erdoğmuş, “Burada mağdur olan taraf, kadındır. Medeni Kanun’da o mağduriyetler giderilmiş, mirasta, nikahta ya da herhangi bir ayrılıkta olsun. Kadın o haklarını elde etmiş, şuandaki mevcut Medeni Kanun uygulamasındaki hakların üzerinde ilave bir hak kadına getiriyorlarsa elbette ki kadın bunu kabul edebilir. Eğer kadının mağduriyeti varsa, ikinci eş gibi şeylere kapı aralıyorsa tabii ki karşı çıkılır. Şuan burada Suriye’den gelen potansiyel bir nüfus var. Müthiş bir Suriyeliler üzerinden yürütülen ikinci evlilik problemi var. Acaba bunlara mı kılıf uyduruluyor! Bu kuşkular ister istemez insanda nüksediyor. Kadınlar mücadelesini verecekler ve bu mücadelede haklılar” dedi.
DİNDEKİ HAKLAR İÇİN KADININ MÜCADELE ETMESİ GEREKİYOR
Dinde kadına bir çok hak verildiği ancak bunun için mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğmuş, “Erkek sonuçta, o teslimiyeti kadın üzerinden de elde etmek için maalesef, dini de kullanmış. Evlilikler ve boşanmada olsun hayatın tüm alanlarında bunu kullanmış. Uygulamaya baktığımızda, kadının mağduriyeti göze çarpıyor. Dinin özüne baktığımızda ise kadının kendi hakkını elde etmesi konusunda mücadele noktasında din, kadına o kapıyı sonuna kadar açıyor. Onun oturduğu yerde elde edebileceği haklar olmadığını, uzak bir hedef olduğu ve kadının mücadelesini gerektiğini anlıyoruz dinden… Tarihte çok sayıda kadın vermiş olduğu mücadeleden sonra haklarını elde ettiğini biliyoruz. Kadınlar, demokratik temelde mücadelesini sürdürmeleri, bizler de bu mücadelenin yanında olmalıyız” diye konuştu.artigerçek.com