Yurt dışında yaşamak, okumak, ekonomik şartlar ve göçmenlik gibi başlıklar en çok merak edilenlerin başında geliyor.
1. Avustralya Göçmenliği
Göç konusundaki üç büyüklerin sonuncusu olan Avustralya’ya göç edebilmek öncelikle biraz ekstra cesaret istiyor, çünkü uzaklığı nedeniyle gidip gelmesi bile ayrı bir dert. Mesafe dediğin nedir ki gülüm, biz zaten Türkiye’den kaçmaya çalışıyoruz diyenler için konuyu açıklamadan geçmeyeceğiz tabii ki. Avustralya’da süreli veya kalıcı oturma izni sağlayan birçok vize çeşidi var. Bunlardan bazıları;
Eğer Avustralya’ya öğrenci olarak gitmek istiyorsanız bunun için öğrenci vizesinebaşvurmanız gerekiyor. Bu vizeyle birlikte, öğrenci olduğunuz süre boyunca Avustralya’da kalmak ve varsa eşinizi veya 18 yaşından küçük çocuklarınızın sizinle birlikte orada yaşaması için hak kazanmış oluyorsunuz. Mezun olduktan sonra Avustralya’da yaşamaya ve çalışmaya devam etmek isterseniz, Avustralya hükümetinin eğitim sonrası çalışmak isteyenler için sunduğu özel bir vizeye başvurabiliyorsunuz. Bu başvuruda en önemli kriterlerden biri, çalışmak istediğinizi alanı belirtmeniz ve bu alanın okuduğunuz bölüm ile ilgili direkt ilişkili olması. Eğer değerlendirmeler sonucu olumlu bir sonuç alırsanız, bu vize ile belirli bir süreliğine Avustralya’da çalışma ve yaşama olanağınız oluyor.Bahsettiğimiz diğer ülkelerde olduğu gibi, Avustralya’da bir firmada çalışmaya başlarsanız, onların aracılığıyla çalışma ve oturma iznine başvuru yapabiliyorsunuz. Ancak bu seçenek ile vizeye başvuru yapabilmeniz için 50 yaş altı olmanız ve bu firmanın size aracı olması için bir “sponsor” olarak uygun kriterlerde olması ve başvurusunun kabul edilmesi gerekiyor. Bu süreçte firmanın size vereceği pozisyonun da, şuradan ulaşabileceğiniz, CSOL olarak adlandırılan listeye dahil olması gerekiyor. Tabii aynı zamanda yetkinliğiniz, deneyiminiz ve İngilizce seviyeniz gibi başka kriterlere da bakarak değerlendirme yapıyorlar. Eğer başarılı sonuçlanırsa, ilk etapta 4 seneye kadar uzayabilen geçici bir vize almış oluyorsunuz. Aynı pozisyonda 2 sene çalıştıktan sonra eğer kriterlere uygun olursanız, işvereniniz kalıcı oturma alabilmeniz için size aracı olabiliyor.
Eğer 18 yaşında büyük olan ve Avustralya’da oturma izni/vatandaşlığı olan bir çocuğunuz, anneniz babanız, ya da eşiniz varsa işiniz çok daha kolay. Çünkü bazı ana kriterlere uyduğunuz sürece bu kişiler size oturma izni olmak için aracı olabiliyor. Aynı şekilde eğer yukarıda bahsettiğimiz seçenekler biri üzerinden çalışma ve oturma izni aldıysanız, eşiniz, 18 yaşın altındaki çocuğunuz ve duruma göre anne ve babanıza da aracı olarak oturma izni için başvuru yapabiliyorsunuz.Eğer Avustralya’ya belirli bir iş alanında yatırım yaparak gitmek niyetindeyseniz bu da süreli ve kalıcı şeklinde farklı vize seçenekleri sunuluyor. Ancak bu da yatırım yapmak istediğiniz bölgeye ve ülkenin o dönem koşulları itibarıyla destekleme ihtiyacı duyduğu sektöre göre değişiyor. Dolayısıyla böyle bir yatırım için daha ciddi bir araştırma sürecine girmek gerekiyor. Yine de şu bilgiyle bir başlangıç yapabilirsiniz; resmi sitelerinde 1.500.000 ve üzerinde bütçelerden bahsediliyor.
Gelelim işin en son kısmına. Avustralya’da vatandaşlığa hak kazanabilmeniz için öncelikli olarak şu kriterlere uygun olmanız gerekiyor; geçerli bir Avustralya vizesi ile ülkede en az 4 yıl yaşamış olmanız, başvurudan önceki son 12 ayda kalıcı bir oturma izniyle yaşamış olmanız, bu süre boyunca ülke dışında toplamda 1 seneden fazla kalmamış olmanız, ve başvuru yaptığınız tarihten önceki 12 ay içinde 90 günden fazla ülke dışında bulunmamış olmanız, herhangi bir sabıkanızın olmaması, Avustralya’da yaşamaya devam etme niyetiniz veya yakın bir ilişkiniz olacağını göstermeniz gerekiyor
Eğer Avustralya’ya öğrenci olarak gitmek istiyorsanız bunun için öğrenci vizesinebaşvurmanız gerekiyor. Bu vizeyle birlikte, öğrenci olduğunuz süre boyunca Avustralya’da kalmak ve varsa eşinizi veya 18 yaşından küçük çocuklarınızın sizinle birlikte orada yaşaması için hak kazanmış oluyorsunuz. Mezun olduktan sonra Avustralya’da yaşamaya ve çalışmaya devam etmek isterseniz, Avustralya hükümetinin eğitim sonrası çalışmak isteyenler için sunduğu özel bir vizeye başvurabiliyorsunuz. Bu başvuruda en önemli kriterlerden biri, çalışmak istediğinizi alanı belirtmeniz ve bu alanın okuduğunuz bölüm ile ilgili direkt ilişkili olması. Eğer değerlendirmeler sonucu olumlu bir sonuç alırsanız, bu vize ile belirli bir süreliğine Avustralya’da çalışma ve yaşama olanağınız oluyor.Bahsettiğimiz diğer ülkelerde olduğu gibi, Avustralya’da bir firmada çalışmaya başlarsanız, onların aracılığıyla çalışma ve oturma iznine başvuru yapabiliyorsunuz. Ancak bu seçenek ile vizeye başvuru yapabilmeniz için 50 yaş altı olmanız ve bu firmanın size aracı olması için bir “sponsor” olarak uygun kriterlerde olması ve başvurusunun kabul edilmesi gerekiyor. Bu süreçte firmanın size vereceği pozisyonun da, şuradan ulaşabileceğiniz, CSOL olarak adlandırılan listeye dahil olması gerekiyor. Tabii aynı zamanda yetkinliğiniz, deneyiminiz ve İngilizce seviyeniz gibi başka kriterlere da bakarak değerlendirme yapıyorlar. Eğer başarılı sonuçlanırsa, ilk etapta 4 seneye kadar uzayabilen geçici bir vize almış oluyorsunuz. Aynı pozisyonda 2 sene çalıştıktan sonra eğer kriterlere uygun olursanız, işvereniniz kalıcı oturma alabilmeniz için size aracı olabiliyor.
Eğer 18 yaşında büyük olan ve Avustralya’da oturma izni/vatandaşlığı olan bir çocuğunuz, anneniz babanız, ya da eşiniz varsa işiniz çok daha kolay. Çünkü bazı ana kriterlere uyduğunuz sürece bu kişiler size oturma izni olmak için aracı olabiliyor. Aynı şekilde eğer yukarıda bahsettiğimiz seçenekler biri üzerinden çalışma ve oturma izni aldıysanız, eşiniz, 18 yaşın altındaki çocuğunuz ve duruma göre anne ve babanıza da aracı olarak oturma izni için başvuru yapabiliyorsunuz.Eğer Avustralya’ya belirli bir iş alanında yatırım yaparak gitmek niyetindeyseniz bu da süreli ve kalıcı şeklinde farklı vize seçenekleri sunuluyor. Ancak bu da yatırım yapmak istediğiniz bölgeye ve ülkenin o dönem koşulları itibarıyla destekleme ihtiyacı duyduğu sektöre göre değişiyor. Dolayısıyla böyle bir yatırım için daha ciddi bir araştırma sürecine girmek gerekiyor. Yine de şu bilgiyle bir başlangıç yapabilirsiniz; resmi sitelerinde 1.500.000 ve üzerinde bütçelerden bahsediliyor.
Gelelim işin en son kısmına. Avustralya’da vatandaşlığa hak kazanabilmeniz için öncelikli olarak şu kriterlere uygun olmanız gerekiyor; geçerli bir Avustralya vizesi ile ülkede en az 4 yıl yaşamış olmanız, başvurudan önceki son 12 ayda kalıcı bir oturma izniyle yaşamış olmanız, bu süre boyunca ülke dışında toplamda 1 seneden fazla kalmamış olmanız, ve başvuru yaptığınız tarihten önceki 12 ay içinde 90 günden fazla ülke dışında bulunmamış olmanız, herhangi bir sabıkanızın olmaması, Avustralya’da yaşamaya devam etme niyetiniz veya yakın bir ilişkiniz olacağını göstermeniz gerekiyor
2. Kanada Göçmenliği
Türkiye’den en çok göç
edilmek istenen ülkelerden birisi tartışmasız bir şekilde Kanada.
Özellikle eğitim koşulları, refah seviyesi ve dinginliği ile buradan
bakınca adama “her şey güzel olacak” dedirtecek bir hali olduğu aşikar.
Eğer göç etmek için ilk tercihiniz Kanada ise öncelikli olarak Fransızca
ya da İngilizce dillerinden birine iyi şekilde hakim olmanız, herhangi
bir sabıkanız olmaması ve Kanada’da çalışabileceğiniz bir iş alanına
hakim olmanız gerekiyor. Şayet Kanada’ya göç etmek gibi bir niyetiniz
varsa, öncelikle şu sitedeki çeşitli soruları
cevaplayarak, Kanada göçmenliği için uygun olup olmadığınızı kontrol
edebilirsiniz. Şayet uygun görünüyorsanız, başvuru yapabileceğiniz şu
gibi kategoriler var:
Eğer ailenizden birisi (anne, baba, kardeş,
eş gibi) 18 yaşın üzerinde bir Kanada vatandaşı ise ya da oturma izni
varsa, bu kişi size başvuru yapmanız için aracı olabiliyor.Eğer Kanada’da bir firma için çalışmaya başladıysanız ve bu şekilde çalışma iznine sahip olduysanız, ülkede 2 sene tam zamanlı olarak çalıştıktan sonra, oturma izni için başvurma hakkı kazanıyorsunuz.Eğer Kanada’ya bir uluslararası öğrenci statüsünde giderseniz
ve mezun olduktan sonra orada yaşamak istiyorsanız yine diğer
göçmenlere kıyasla bir puan önde başlıyorsunuz. Okulunuzu bitirdikten
sonra Kanada’da tam zamanlı olarak çalışmaya devam ederseniz işiniz daha
da kolaylaşıyor. Bu noktada dikkat etmeniz gereken önemli detaylardan
biri de, bazı eyalet hükümetlerinin, başka eyaletlerdeki okulları resmi
olarak tanımayabiliyor olması.
Yukarıda da kısaca söz ettiğimiz gibi, eğer kalifiye işçi sınıfına giriyorsanız yine
göçmenlik başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Örneğin tıp, mimari,
akademisyenlik, mühendislik, hukuk, yöneticilik, bilim gibi alanlarda iş
yapabilir durumdaysanız bu gibi alanlar için öncelik tanıyorlar ve bu
başvuru biçim “Express Entry” olarak adlandırılıyor.
Ancak tabii ki kalifiye işçi olma durumunun yalnızca yukarıda saydığımız
alanlarla sınırlı olduğunu düşünmeyin, önemli olan iş gücü
sağlayabilmeniz. Örneğin X eyaletinde hayvancılık alanında çalışacak
işçiye ihtiyaç, Y eyaletinde madencilik konusunda çalışan gerekiyor ve
bu sebeplerle de yabancı işçilerin ülkeye girişine destek
verebiliyorlar.
*Bu arada Quebec Eyaleti’nin göçmenlik süreçleri diğerlerinden farklı, aklınızda bulunsun.
*Ben daha fazla bilgi istiyorum diyenler için şuradaki resmi siteye tık tık.
3. Amerika Göçmenliği
Amerika’ya
göç edebilmek tahmin edeceğiniz üzere birçok ülkeye kıyasla daha da
zorlu ve daha uzun bir süreçten geçmenizi gerektiriyor. Amerika’ya
yerleşebilmek için ihtiyacınız olan şey pek çoğumuzun adını daha önce
duyduğu “Green Card”. Ancak Green Card için de öyle
kafanıza göre, ben bi’ başvurayım diyerek başvuru yapamıyorsunuz. Yerine
getirmenize gereken bazı kriterler ya da Amerika’nın sizi Green Card
başvurusunda bulunmaya uygun kişi olarak nitelendirmesi için sağlamanız
gereken bazı özellikler var. Bunları şu şekilde listeleyebiliriz:
Çekirdek aileniz (anne, baba, çocuk, kardeş, eş şeklinde) Amerikan vatandaşıysa bu
kişiler size Green Card’a başvurabilmeniz için kefil/aracı olabiliyor.
Tabii ki bu çoğumuz için en düşük ihtimalli durum) Ayrıca eğer vatandaş
olan birinci derece akrabanızın veya eşinizin aracılığıyla başvuracak
olursanız süreç bir tık daha hızlı oluyor da diyebiliriz. (3. senenizde
başvuru yapabiliyorsunuz, normalde süre 5 yıl)
Eğer Amerika’da bir iş bulduysanız ve söz konusu şirket ile X senelik bir anlaşmaya vardıysanız, Amerika’daki işvereniniz aynı şekilde size kefil/aracı olabiliyor.
Ancak büyük firmalar dışında, bu durum genellikle çoğu işverenin tercih
etmediği ve altına girmek istemediği bir sorumluluk. Aynı şekilde, bir
iş bulmamış olmanıza ya da aracı bir firma olmamasına rağmen, eğer
sıradışı ya da özellikli kabul edilebilecek bir yetkinliğiniz varsa ya
da spor, bilim, sanat gibi alanlarda Amerika’nın değerlendirmesine göre
özellikli kabul edilebilecek bir yetkinliğiniz varsa, yine göçmenlik
başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Hayır arkadaşlar, amuda kalkmak ya
pamuğun üzerinde fasulye çimlendirmek sayılmaz. L
Amerika’nın “Özel İş Kategorileri” olarak adlandırdığı ve Amerika’nın resmi göçmenlik bürosu USCIS’in web sitesinde ihtiyaçlara
göre güncellediği bir listesi mevcut. Bu listede yer alan işlerden
herhangi birinin kriterlerini yerine getirebiliyorsanız, nitelikli
çalışan olarak ayrı bir süreçten geçebiliyor ve göçmenlik için
başvurabiliyorsunuz.
Gelelim Türkiye’de yaşayan bireyler olarak çoğumuzun içine dahil olduğunu düşündüğü kategoriye “Sığınmacı Kategorisi”.
Bu kategori dahilinde eğer, din, ırk, politik görüş gibi konular
sebebiyle ülkenizde kalamayacağınızı kanıtlayabiliyorsanız, bu
kategoriden bir başvuru yapabilme imkanınız da var.
En masraflı seçeneklerden biri de yatırım yapmak.
Eğer kenarınızda köşenizde şöyle bir 500.000 – 1.000.000 dolarcığınız
varsa ve yapacağınız yatırım en az 10 kişiye iş sağlıyorsa, bu göçmenlik
başvurusu kapsamında Amerika’nın her sene kabul ettiği 10.000 kişiden
biri olma şansını yakalayabiliyorsunuz.
Şayet bir Amerikan vatandaşı ile evlenecek olursanız da
Green Card’a başvurabilme hakkınız var. Öyle ki bu durum şu anda
Amerika’da bir sektöre dönüşmüş durumda desek abartmış olmayız, bayağı
ciddi ciddi para karşılığı evlenen insanlardan falan bahsediyoruz. Artık
o kadarına da girişmezsiniz herhalde. Zaten şayet girişecek olursanız,
bu gibi vatandaşlık için sahte evlilikler yapılıyor olması nedeniyle
Amerika devleti çok ciddi soruşturmalar yapıyor. Yani o filmlerde
gördüğünüz çat kapı eve gelip, birbirinizi ne kadar tanıdığınızı
sorgulamaya çalışan kişiler gerçekten var. Bunun için aynı zamanda şöyle
bir sistem de geliştirmişler; Eğer vatandaş olan eşiniz üzerinden Greed
Card başvurusu yapacaksanız, öncelikle size 1 senelik geçici bir oturma
izni veriyorlar. 1 sene sonunda hala evliyseniz ve kriterlere
uygunsanız, o zaman kalıcı bir Green Card sahibi oluyorsunuz.
Amerika’ya
göç etmek için en çok tercih edilen seçeneklerden biri de tabii ki
Green Card çekilişi sistemi. Bu şekilde özellikle Amerika’ya daha az göç
aldıkları ülkeler arasından senede 50.000 kişi Green Card kazanma
hakkına sahip oluyor. Bu gibi bir başvuruda bulunabilmek ve tarihleri
takip edebilmek için şuraya göz
atabilirsiniz. Size verdiğimiz link dışında bir sayfaya güvenmemekte
fayda var, çünkü bu şekilde insanları dolandırmaya çalışıyorlar, aman
dikkat.
Eğer bu süreçlerden geçip Green Card sahibi olursanız da
bu yüzde yüz paçayı kurtardığınız anlamına gelmiyor. Amerika Green
Card’ı laf olsun diye değil, ülkede ciddi ciddi yaşamayı düşünenler için
veriyor. Çünkü Green Card sahibi olmak, aslında bir nevi oy kullanmak
dışında bir Amerikan vatandaşının neredeyse tüm haklarına sahip olmak
gibi bir şey. Size çalışma izni bile tanıyor. Eğer Green Card’ı aldıktan
sonra hemen Amerika’ya yerleşmek gibi şansınız yoksa ancak bu hakkınızı
kaybetmek de istemiyorsanız, Green Card’ı aldıktan sonraki süreçte her sene en az 1 kez Amerika’ya
gitmeniz gerekiyor. Bu da size Green Card’ınızı elinizde tutmak için
garanti vermiyor, çünkü eğer ciddi olarak Amerika’da yaşama niyetiniz
olmadığı şüphesine düşerlerse, oturma izninizi iptal edebiliyorlar. Eğer
gidip hemen Amerika’ya yerleşmek gibi bir niyetiniz varsa, Amerika’da 5 sene yaşadıktan ya da 5 sene içinde en az 40 ayınızı Amerika’da geçirdikten sonra Amerikan vatandaşlığı için başvurmaya hak kazanıyorsunuz.
Eğer
Amerika’da yaşamak konusunda şüpheleriniz varsa, OitheBlog’un 8 sene
boyunca Amerika’da yaşamış İdil’i ile yaptığımız ve Amerika’daki yaşam
koşullarını anlatan bir röportajımız mevcut.
4. Almanya Göçmenliği
Eğer
daha yakınlarına göz diktiyseniz oradaki Türk popülasyonundan da
mütevellit Almanya’yı öncelikli olarak değerlendiriyor olabilirsiniz.
(ya da tam olarak bu sebepten değerlendirmiyor da olabilirsiniz tabii,
neyse) Bu noktada şöyle bir süreç izlemeniz gerekiyor:
İlk başvurubileceğiniz seçenek oturma izni.
Oturma izninin süresi sınırlı ve bu izne başvurabilmek için Almanya’ya
göç ediyor olma sebeplerinizin Almanya hükümetinin beklentileriyle
uyuşuyor olması gerekiyor. Yani neden bahsediyoruz? Almanya’da eğitim
almak, Almanya’da çalışmak, aile bağlantılı olarak Almanya’ya göç etmek
nedeniyle gidiyorsanız ya da Avrupa Birliği’nin bir başka üye ülkesinde
oturma iznine sahipseniz Almanya’da oturma izni için
başvurabiliyorsunuz. Oturma iznin süresi sınırlı olmasına rağmen
koşullara göre uzatılabiliyor.İkinci seçeneğiniz yakın zamanda yürürlüğe giren Mavi Kart uygulaması.
Bu uygulama aslında nitelikli işçileri Almanya’ya çekmek için
oluşturulmuş bir sistem. Mavi Kart’a başvurabilmek için en önemli
kriterlerden biri eğitim seviyenizin yüksek okul ya da daha da üzerinde
olması. Aynı zamanda ek bir ön koşul olarak emeklilik sigorta
primlerinizi Almanya kriterlerine uygun olarak yatırmanız isteniyor. 33
ay boyunca düzenli olarak çalışıp primlerinizi yatırırsanız süresiz
oturma izni hakkına sahip oluyorsunuz. Eğer B1 seviyesinde Almanca
bildiğinizi kanıtlayabilirseniz oturma izninizi 21 ay sonra da
alabiliyorsunuz. Eğer eşinizle gittiyseniz, eşiniz de siz orada
çalışmaya başladığınız andan itibaren derhal çalışma iznine sahip
oluyor.
Oturma iznini aldıktan sonra ya da Mavi Kart sahibiyseniz yerleşim iznini almak
için 5 yıl boyunca oturma izni sahibi olmanız gerekiyor. Ancak bunun
yanında tabii ki başka ön koşullar da istiyorlar. Örneğin kendinin ve
aile üyelerinin geçimini sağlayabilmek, yeterli Almanca bilgisi ya da
sabıkanızın olmaması gibi. Bu noktada Mavi Kartlılar oturma izni
sahiplerine kıyasla bir tık daha avantajlı. Çünkü yüksek nitelikli
göçmen oldukları için 5 yıl süre önkoşulu olmadan da bir yerleşim izni
alabilme şansları oluyor.Tüm bu süreçlerin ardından sınırsız
oturma hakkınız varsa, eğer vatandaşlığa kabul testini geçtiyseniz, 8
yıldır Almanya’da yasal olarak ikamet ediyorsanız, yeterince Almanca
biliyorsanız, sabıkanız yoksa, kendi geçiminizi sağlayabiliyorsanız ve
Almanya anayasal düzenine inandığınızı beyan ederseniz vatandaşlığa hak kazanıyorsunuz.*Bu
arada, hatırlatmakta fayda var, Almanya çifte vatandaşlığı kabul
etmeyen ülkeler listesinde. Bu sürece girmeden önce bu durumu da göz
önünde bulundurmakta fayda var.
5. İspanya Göçmenliği
İspanya’ya
göçmenlik sürecinize de tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi bulduğunuz
bir iş ve işvereniniz aracılığıyla başlayabiliyorsunuz. Ancak
İspanya’nın göçmenlik konusunda ön plana çıkmasının asıl sebebi
özellikle gayrimenkul yatırımında bulunanlara oturma izni sağlıyor
olması. Ancak tabii ki öyle rastgele bir yatırımdan bahsetmiyoruz,
minimum 500.000 Euro’luk bir yatırımyapmanız gerekiyor.
Eğer İspanya’ya aileniz ile birlikte gitmek istiyorsanız, bu kişi
başına yapmanız gereken bir yatırım değil. Yatırımı yapan kişinin eşi ve
çocukları da aynı şekilde oturma izni için başvurma şansına sahip
oluyorlar.
Eğer ülkeye gayrimenkul yatırımı yapmak
için başvuruda bulunursanız, size bu satın alma sürecini
tamamlayabilmeniz için 1 sene boyunca geçerli olacak bir “yatırımcı
vizesi” veriyorlar. Bu bir senenin sonunda eğer bir gayrimenkul almış
olduğunuzu ispatlarsanız iki senelik oturma izni almaya hak kazanmış
oluyorsunuz. Oturma iznini almaya hak kazandıktan sonra eşiniz, 18 yaşın
altındaki çocuğunuz veya 18 yaşından büyük olsa da size ekonomik açıdan
bağımlı olan çocuğunuz için de oturma izni başvurusunda
bulunabiliyorsunuz. Bu iki senenin sonunda ise, yatırımınızla ilgili
gereken bütün yasal zorunlulukları olması gerektiği şekilde yerine
getirdiyseniz, 5 senelik oturma izni hakkınız daha oluyor. 10 sene boyunca İspanya’da kalırsanız, İspanya vatandaşı olmaya hak kazanıyorsunuz.
6. Malta Göçmenliği
Eğer
aşağıda anlatacağımız durumdan haberdar değilseniz, neden bunca ülkenin
içinde Malta’yı niye bu listeye koydular ya da galiba Malta’ya
gidiyorum, acaba bir adaya düşsem yanıma alacağım 3 şey nedir gibi
düşüncelere kapılmış olabilirsiniz, birazdan sizi aydınlatacağız.
Malta’ya diğer pek çok ülkede olduğu gibi kriterleri yerine getirdiğiniz
takdirde çalışma izni vasıtasıyla gidebiliyorsunuz. Ayrıca yeterli
geliriniz olduğunu kanıtlayabilirseniz belirli bir süre için oturma
iznine sahip olabiliyor ya da eğer varsa Malta vatandaşı olan bir başka
aile bireyi aracılığıyla yine oturma izni için başvurabiliyorsunuz.
Ancak bu seçenekler aracılığıyla bir oturma iznine başvurursanız, uzun
süreli ikamet izni için en az 5 sene ülkede kesintisiz olarak yaşamanız
gerekiyor.Şimdi gelelim Malta’nın bunca ülke arasında ön plana
çıkmasının asıl sebebine. Malta, aşağıdakileri gerçekleştirdiğiniz
takdirde, size 12 ay gibi bir sürede direkt olarak Malta vatandaşı olma
hakkı tanıyor.Yatırımcı programı olarak adlandırdıkları seçenekte ilk etapta Malta’nın ekonomisine katkıda bulunmanız adına devlete 650.000 Euro’luk bir
bağışta bulunmanız gerekiyor. Bunu sorun etmiyorsanız ve tabii ki
650.000 euro bağış yaparım beybisi ne olacak diyorsanız, küçük
sürprizlerle şaşırtmaya devam edeceğiz çünkü işler bu şekilde bitmiyor.
Eğer yanınıza eşinizi ya da 18 yaşın altında çocuğunuzu götürmek
istiyorsanız her ikisi için de +25.000 Euro, maddi olarak
desteklediğiniz ve 18 yaş üstü bir çocuğunuz varsa da 50.000 Euro daha
ödemeniz gerekiyor. Bunun üstüne ise, Malta’da en az 350.000 Euro
değerinde bir ev satın almanız ya da yıllık 16.000 Euro ve üzeri kira ödüyor
olmanız gerekiyor. Durun, daha bitmedi! Nereye gidiyorsunuz, bir şey
anlatıyoruz. Tüm bunları yaptıktan sonra yine Malta devletine bir
katkıda daha bulunmanız bekleniyor ki onda da hisse ve bono üzerinden 150.000 Euroluk bir
yatırım daha yapmanız gerekiyor. Bunun sonucunda da 12 gibi bir süre
içinde Malta vatandaşı olmaya hak kazanıyorsunuz.Malta’da yaşamak nasıl
bir şeydir merak edenler için birkucukulke.com ile yaptığımız Malta’da
yaşam röportajımıza göz atabilirsiniz.
7. Norveç Göçmenliği
Eğer
siz de İskandinav ülkelerinin düzenine vurulmuşlardansanız, Norveç’ göç
etme seçeneğini değerlendiriyor olabilirsiniz. Norveç’e tabii ki
yakınınız (çekirdek aileniz) üzerinden başvuruda bulunmak en net yöntem.
Ancak tabii ki çoğumuz bu olanağa sahip değiliz. Dolayısıyla aşağıda
size sunacağımız seçeneklerden birini değerlendirmek gerekiyor.Eğitim
sisteminin ne kadar başarılı olduğunu göz önünde bulunduracak olursak
Norveç’te üniversite okumak ya da Norveç’te yüksek lisans yapmak istiyor
olabilirsiniz. Bu şekilde Norveç’e gidecek olursanız orada okuduğunuz
süre boyunca öğrenci vizeniz ile birlikte orada yaşama ve haftada 20
saat çalışma izniniz de oluyor. Eğer eşiniz veya varsa çocuğunuzun da bu
süre içinde yanınızda olmasını istiyorsanız, onlara kısa süreli oturma
izni alabilmek adına da bir başvuruda bulunabiliyorsunuz. Ancak bu
noktada tabii ki kendinizin ve ailenizin orada geçimini
sağlayabileceğinize dair bir kanıtınız olması da gerekiyor. Bu seçeneği
özellikle vurgulamamızın sebebi, Norveç’te bu şekilde bulunduktan sonra
hem orada okumuş olacağınız hem de orada iş deneyiminiz olacağı için,
bundan sonraki süreçlerde orada kendinize uygun bir iş pozisyonu
yaratıp, kalma ihtimaliniz çok daha yüksek oluyor.
Eğer
Türkiye’den Norveç’te bir iş bulma arayışına girdiyseniz ve henüz uzun
süreli bir iş bulamadıysanız, Norveç’e “dönemsel işçi” olarak
gidebiliyorsunuz. Örneğin turizm, yeme içme sektörü, tarım gibi
alanlarda bir iş pozisyonu bularak, kısa süreli oturma izni hakkını da
kapmış oluyorsunuz. Bu süre Norveç’te yasal olarak kalıp, daha uzun
süreli bir iş arayışına girebilmek adına mantıklı olabilir. Bu arada,
Norveç’in konumunu ve Norveçli balıkçılar ile ilgili esprileri
hatırlayacak olursanız size garip gelmeyecek bir dönemsel işçilik
seçeneği de gemilerde çalışmak.
Eğer eğitim seviyeniz üniversite
mezunu veya üzerinde ise “nitelikli çalışan” olarak Norveç’ten oturma ve
çalışma izni alabilme şansınız var. Bunun için birkaç seçeneğiniz var.
Örneğin oradaki bir firmada çalışmaya başlayacak olursanız işiniz
oldukça kolaylaşıyor. Ya da Türkiye’de bir firma sahibiyseniz, bu
işinizin Norveç’le bağlantılı olduğunu kanıtlayabilirseniz bu şehirde de
bir oturma iznine sahip olabiliyorsunuz.
Norveç’te 3 sene
boyunca geçerli bir oturma izni ile yaşadığınız zaman eğer sabıkanız
yoksa ve yeterli derecede Norveççe konuşabilecek noktaya geldiyseniz
daha uzun süreli bir oturma izni almaya hak kazanıyorsunuz. Eğer son 10
yılınızın 7 yılını Norveç’te geçirdiyseniz de vatandaşlığa başvurma
hakkı kazanıyorsunuz.