Ahmet Altan ve Mehmet Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 17 gazetecinin yargılandığı davanın 3. duruşması Pazartesi günü gerçekleşecek. 15 Temmuz darbe girişimine “subliminal mesajlarla iştirak etmekle” suçlanan gazeteciler arasında eski Zaman Gazetesi Görsel Yönetmeni Fevzi Yazıcı ve Zaman Tanıtım Pazarlama Müdürü Yakup Şimşek ile emekli polis Tuğrul Şengüler de bulunuyor.
Üçüncü duruşmasında savcının nihai mütalaasını vermesi bekleniyor. Davada ikinci duruşma 19 Eylül tarihinde görülmüş, mahkeme heyeti, dava dosyasının mütalaasını sunması için Cumhuriyet Savcısına gönderilmesine hükmetmişti. Bu, savcının “darbeye teşebbüs” suçlamalarıyla üç kez ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan sanıklar hakkında nihai olarak görüş bildirip ceza isteyebileceği anlamını taşıyor.
Tutuklu gazeteci Fevzi Yazıcı
13 Kasım Pazartesi günü 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmayla ilgili olarak Ahval’e konuşan Ahmet ve Mehmet Altan’ın avukatı Ergin Cinmen ise “Duruşmadan hiçbir beklentimiz yok. Mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi yönünde talebimiz sorulmadan savcının esas hakkında mütalaasını istedi. Biz bunun hukuka uygun olmadığı söyledik. Biz savunma delillerimizi ortaya koyacağız.” dedi.
Yargılama süreciyle ilgili olarak görüşlerin paylaşan Cinmen: “Tam bir tarafla karşı karşıyayız. Normal bir yargılama değil. Hukuka uygun bir yargılama olmasını biz de dilerdik, ancak böyle bir durumda değiliz” diye konuştu.
Önceki duruşmada mahkeme, avukatların müvekilleriyle kısıtlama olmaksızın görüşme talebini reddetmişti. Olağanüstü Hâl (OHAL) süresince birçok davada uygulanan bu kısıtlama, gazetecilerin “darbe” suçlamalarıyla yargılandığı benzeri tüm diğer davalarda kaldırılmış bulunuyor.
Altan kardeşlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Ocak ayında yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve AİHM’nin davayı öncelikli olarak ve mümkün olan en kısa sürede incelemeyi kabul ettiğini hatırlatan Avukat Ferat Çağıl, Türkiye Hükümeti’nin, 10 Kasım tarihinde Mahkeme’ye 88 sayfalık bir cevap verdiğini, Altan kardeşlerin de başvurucular olarak cevap vermek için 22 Aralık’a kadar süresi olduğunu söyledi.
Zaman Tanıtım Pazarlama Müdürü Yakup Şimşek
AİHM sürecinin 13 Kasım’da yapılacak duruşmada yansıması olup olmayacağına dair bir soruya cevap veren Çağıl, “Daha önce AİHM süreçleri hakkında mahkemeye bilgi verildi. Şu ana kadar bu bilgiler gerek mahkeme açısından pek bir şeyi değiştirmedi.” cevabını verdi.
Davayı izlemek için İstanbul’da bulunan Londra merkezli düşünce özgürlüğü kuruluşu Article 19’den Program Sorumlusu Georgia Nash da yaptığı değerlendirme şunları söyledi:
“Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak, Türkiye’de akıl almaz suçlamalara maruz kalan onlarca yazar ve gazeteciden üç tanesi. Hukuk devleti ilkesi işliyor olsa, bu dava ilk celsede düşerdi ancak yarın da devam ediyor. Hakime bu üç yazarı tahliye ederek ve suçlamaları düşürerek adalete saygı gösteresi çağrısında bulunuyoruz.”
Dava, Türkiye’de devam eden gazetecilere yönelik tüm davalar gibi, uluslararası kamuoyunca yakından takip ediliyor. Bu kapsamda, Altanlar ve Ilıcak’ın AİHM’nin önünde bulunan başvurularına Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Nils Muznieks, Birleşmiş Milletler İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye ve aralarına Article 19, PEN International gibi önde gelen düşünce özgürlüğü örgütlerinin bulunduğu 12 kuruluş da müdahil olmuş, AİHM’ne üçüncü taraf olarak görüş iletmişlerdi.
Davaya taraf olan bazı uluslararası sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri 13 Kasım’da üçüncü duruşmayı izleyebilmek için İstanbul’da bulunuyor.
Altan Kardeşler 14 aydır 73 yaşındaki Ilıcak’sa 16 aydır tutuklu bulunuyor.
Önceki evrelerinde 17 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında mahkeme hakkında yakalama kararı bulunan 10 sanığın dosyasının mevcut davadan ayrılmasına hükmetmişti. Mahkeme ayrıca, sanıkların avukatlarla görüş kısıtlamasının kaldırılması talebini reddetmiş ve de iddianamede tanık olarak bulunan Nurettin Veren ve gizli tanık Söğüt’ün dinlenmesinden vazgeçilmesine karar vermişti.
‘İddianamede haber ve yazılar dışında delil yok’
İddianame, Altan kardeşler ve Ilıcak’ı “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme”, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya”, “TBMM’ni ve Türkiye Cumhuriyeti’ni Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” etmekle suçluyor. Fakat iddianamede delil olarak haber ve yazılar dışında başka birşey bulunmuyor.