gazetesi Ankara temsilcisi ve Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan, bugün
yayımlanan yazısında Anayasa Mahkemesi’nin 16 Nisan’dan düzenlenen anayasa
değişikliği referanfumunu iptal edebileceğini iddia etti.
Takan’ın yazısının
ilgili kısmı şöyle:“Uzun süredir kulağıma gelen şok bir söylenti vardı. Sizlere
haber olarak iletmem için kuvvetli teyitlerini almak zorundayım. Kısmen sosyal
medyada yer aldı. Anayasa Mahkemesi’nin referandumu iptal edeceğine ilişkin
Ankara kulislerindeki söylentiler. Ne zaman bir AKP milletvekili ile görüşsem
ne zaman bir saray danışmanı ile buluşsam hep referandumun sonuçlarından
duydukları memnuniyetsizliği dile getirirler. “Bu sanılanın aksine bize
yaramadı” derler. Sarayda, referandumun iptali konusunda hazırlıklar olduğunu,
çoklu kaynaklardan teyidini aldım.“Nasıl bir hazırlık” derseniz… Kaleme almam
mümkün değil!..16 Nisan referandumunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne
bireysel başvurular olmuştu. Bunlardan biri CHP Trabzon Milletvekili Haluk
Pekşen’e ait. Pekşen, “referandum sürecinde seçme hakkı ve ifade özgürlüğünün
açık şekilde ve ağır hukuka aykırı kararlarla ihlal edildiği” gerekçesiyle
Anayasa Mahkemesi’ne gitmişti. Haluk Pekşen’e sordum, kendisine mahkemeden
henüz bir yanıt ulaşmamış, “en son aldığım bilgi beklemedeydi” dedi. Sormak
lazım;Referandumun üstünden neredeyse 6 ay geçti.
Acaba
beklemenin sebebi nedir?.. Düşünmek lazım, eğer kulislerde konuşulanlar doğru
çıkar ve Anayasa Mahkemesi referandumu iptal ederse ne gibi sonuçlar doğurur?..
İptal olursa, gerekçe maddeleri nereleri etkiler?.. Referandumun sonuçları
toptan ortadan kalkar mı?.. Parlamenter sisteme geri dönüşün alt yapısı oluşur
mu?.. İki turlu Cumhurbaşkanlığı seçiminin yerine tek turlu bir seçim modeli veya
Cumhurbaşkanının yeniden Parlamentoda seçilmesine yol açan gelişmeler olabilir
mi?.. R. Erdoğan’a yeni bir mağduriyet alanı açılır mı?.. Ve bununla birlikte
iç siyasetteki yeni hamleleri bozacak ataklar söz konusu olabilir mi?..
Bizlerin kulağına gelen siyasi dedikoduların daha fazlası elbette Anayasa
Mahkemesi’nin sayın başkanı ve sayın üyelerinin de kulağına gidiyordur. Bir an
önce net biçimde bu tartışmaları kesecek bir açıklama yapmaları lazımdır diye
düşünürüm!..