• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Yeryüzü mirasçılarının yedinci vasfı

Kasım 6, 2017
in YAZARLAR
20
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor


Yazar Abdullah Aymaz yeryüzü mirasçılarının vasıflarını yazmaya devam ediyor.“Ruhumuzun Heykelini İkame Ederken” başlıklı yazısında M. Fethullah Gülen Hocaefendi, diyor ki:
“Mirasçının yedinci vasfı, RİYÂZÎ DÜŞÜNCEDİR. Bir dönemde Asya’daki ilkler, daha sonra da batı, RÖNESANSINI riyazî kanunlarla düşünme sayesinde gerçekleştirdi. İnsanlık, tarihi boyu pek çok belirsiz ve karanlık şeyleri sayıların sırlı dünyasında keşfedip ortaya çıkarmıştır. Hurûfilerin ifratkâr davranışları bir yana, matematik olmayınca ne eşyanın ne de insanın birbirleriyle münasebetlerini anlamak mümkün  değildir. O, kâinattan hayata uzanan çizgide bir ışık kaynağı gibi yollarımızı aydınlatır, bize insan ufkunun ötelerini, hatta düşünülmesi taşınılması çok zor imkân âleminin derinliklerini gösterir ve bizi ideallerimizde buluşturur.
“Ne var ki, riyâzî olmak, matematikle alâkalı şeyleri bilmek değildir; o, matematiği kanunları ile düşünmek, insan düşüncesinden varlığın derinliklerine uzayan yolda sürekli onunla beraber olmaktır. Fizikten metafiziğe, maddeden enerjiye, cesedden ruha, hukuktan tasavvufa hep onunla beraber olmak. Evet varlığı tam kavrayabilmek için hem tasavvufî düşünce, hem ilmî araştırma çifte usulünü kabul etme mecburiyetindeyiz. Batı temelde, kendinde olmayan bir cevherin yerini doldurmada oldukça zorluk çekmiş ve bu ihtiyacı bir ölçüde mistisizme sığınarak karşılamaya çalıştı… her ne zaman İslâm ruhuyla içli-dışlı olmuş bizim dünyamız için, yabancı herhangi bir şey aramaya veya herhangi bir şeye sığınmaya ihtiyaç yoktur. Bizim bütün güç kaynaklarımız düşünce ve iman sistemimizin içinde vardır; elverir ki, o kaynağı ve o ruhu ilk zenginliğiyle kavrayabilelim… o zaman, varlık içindeki bir kısım sırlı münasebetleri ve bu münasebetlerin âhenkli cereyanını görecek ve herşeyi daha bir değişik temâşa ve zevk irfanına ulaşacağız.”
Üstad Bedizzaman Hazretleri, bir zatı iknâ hususunda riyâzî  düşünceyi nasıl kullandığını şöyle izah ediyor:
“Bir zaman –Allah rahmet etsin- mühim bir zât kayığa binmekten korkuyordu. Onunla beraber bir akşam vakti İstanbul’dan köprüye geldik. Kayığa binmek lâzım geldi. Araba yok. Sultan Eyüb’e gitmeye mecburuz. Israr ettim. Dedi: ‘Korkuyorum; belki batacağız.’ Ona dedim: ‘Bu Haliç’te tahminen kaç kayık var?’  Dedi: ‘Belki bin var.’ Dedim: ‘Senede kaç kayık batar?’ Dedi: ‘Bir –iki tane; bazı sene de hiç batmaz.’ Dedim: ‘Sene kaç gündür?’ Dedi: ‘Üçyüz altmış gündür.’ Dedim: ‘Senin vehmine ilişen ve korkuna dokunan batmak ihtimali, üç yüz altmış bin ihtimalden bir tek ihtimaldir. Böyle bir ihtimalden korkan, insan değil, hayvan da alamaz.’ Hem ona dedim: ‘Acaba kaç sene yaşamayı tahmin ediyorsun?’ Dedi: ‘Ben ihtiyarım; belki on sene daha yaşamam ihtimali vardır.’ Dedim: ‘Ecel gizli olduğundan, her bir günde ölmek ihtimali var.  Öyle ise, üç bin altı yüz günde, her gün vefatın muhtemel. İşte kayık gibi üç yüz binde bir ihtimal değil, belki üç binden bir ihtimal ile bugün ölümün muhtemeldir. Titre ve ağla, vasiyet et” dedim. Aklı başına geldi; titreyerek kayığa bindirdim. Kayık içinde ona dedim: ‘Cenab-ı  Hak korku damarını hayatı korumak için vermiş, hayatı tahrip için değil. Ve hayatı ağır, müşkül elîm ve azap yapmak için vermemiştir. Korku, iki, üç, dört ihtimalden bir ihtimal olsa, hatta beş altı ihtimalden biri olsa, ihtiyatlıca bir korku meşru olabilir. Fakat yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimal ile korkmak evhamdır, hayatı azaba çevirir.” (Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Kısım)
Fıtratta fıtrî olarak riyazîlik cereyan ediyor. Kainatta en küçükten en büyüğe her şey riyazî hesaplarla ölçülü biçimli yaratılmış ve hareketleri ayarlanmış. Arılar âlemine girecek olursak mesela; önce keşif arıları gider incelemesini yapar; bal özünün kalitesi nedir? Toplamayan değer mi? Bir de mesafe ne kadar? Hepsini riyazi olarak hesaplar. Toplamaya gidecek olanlar da  benzini hesaplı alan vasıtalar gibi besinlerini ona göre alırlar. Fazla alırlarsa ona göre fazla bal özü ve polen getiremezler. Onun için riyazi dengeyi ona göre hesaplamaları gerekir…
Üstad Hazretleri Birinci Şua’da şöyle diyor:
“Beşincisi: Riyazî ilimlerin âlimlerinin, rakamların münasebeti içinde en lâtif düsturları ve avamca harika görünen kanunları bu tevafuklu hesabın cinsindendir. Hatta eşyanın fıtratında Cenab-ı Hak, bu hesabî tevafuku bir düstur-u nizam ve bir birlik, insicam ve âhenk kanunu… ve bir tenâsip ve ittifak vesilesi… ve bir güzellik ve ittisak (bir nizam dahilinde sıralanmak) prensibi yapmış. Mesela, nasıl ki iki elin ve iki ayağın parmakları, sinirleri, kemikleri hatta hücreleri, gözenekleri, hesapça birbirine tevafuk ederler. Öyle de bu ağaç, bu baharda ve geçen bahardaki çiçek, yaprak, meyvece tevafuk ettiği gibi, bu baharda dahi az bir farkla geçen bahara tevâfuk… ve istikbal baharlarının da, mâzi baharlarına Cenab-ı Hakkın iradesini gösteren sırlı ve az farkla uygun düşmeleri, muvafakatları, tevafuk etmeleri, Cenab-ı Hakkın bir ve tek olduğunu gösteren kuvvetli bir vahdaniyet şâhididir.
“İşte madem bu cifrî ve ebcedi tevafuk, ilmî bir kanun, riyazî bir düstur ve fıtrî bir prensip ve edebî bir usül ve gaybi bir anahtar oluyor. Elbette ilimler menbaı, sırlar madeni ve fıtratın tekvînî (yaratılış) ayetlerinin tercümanı ve edebiyatın en büyük mucizesi ve gaybın lisanı olan mucizeli beyan Kur’an, o  tevafukî kanunu, işaretlerinde istihdam ve istimal etmesi mucizeliğinin gereğidir…”
İşte Kainatta ve Kur’an’da geçerli olan bu riyazîlik hakikatı elbette yeryüzü mirasçılarının da bir vasfı olacaktır… Hocaefendinin dediği gibi riyazî düşüncenin gelecekte büyük yankıları olacaktır… 
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Beşiktaş, Göztepe engelini 3 golle geçti

SONRAKİ HABER

Report: Torture inflicted by founding member of new Turkish party exposed

BENZER HABERLER

Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Konumun hakkı

Aralık 1, 2025
Bahçeli; rest mi çekiyor, blöf mü yapıyor?
Manşet

Bahçeli, Kürtlerden oy alabilir mi?

Kasım 30, 2025
  • All
  • Manşet
CHP’li Emir’den AKP’li Ala’ya: 15 Temmuz’da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı?
Manşet

CHP’li Emir’den AKP’li Ala’ya: 15 Temmuz’da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı?

by adminzaman
Aralık 10, 2025
0

Meclis’teki bütçe görüşmelerinde de İmamoğlu tartışması yaşandı. CHP'li Murat Emir'in AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala'ya "15 Temmuz'da 2 saat Güricistan...

Yandaş’ın gizemli 4.4 milyonluk transferi?

Yandaş’ın gizemli 4.4 milyonluk transferi?

Aralık 10, 2025
Suçun üstünü örtmenizden dolayı yargılanacaksınız: AKP ve MHP, ‘çıplak arama’nın araştırılmasını reddetti

AKP’li Özlem Zengin, liyakatsiz işe alımları böyle savundu: “Utanmıyoruz, gurur duyuyoruz!”

Aralık 10, 2025
DEM Partili Sakık, Hakan Fidan’a Kürtçe seslendi: Şam’a değil Rojava’ya git

DEM Partili Sakık, Hakan Fidan’a Kürtçe seslendi: Şam’a değil Rojava’ya git

Aralık 10, 2025
VICTORIA’DA KAMU ÇALIŞANLARI KRİZİ: HÜKÜMET ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR

VICTORIA’DA KAMU ÇALIŞANLARI KRİZİ: HÜKÜMET ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR

Aralık 10, 2025
Dünyada bir ilk olan yasa yürürlükte: Avustralya 16 yaş altına sosyal medyayı yasakladı, uymayan platformlara 27 milyon euro ceza

Dünyada bir ilk olan yasa yürürlükte: Avustralya 16 yaş altına sosyal medyayı yasakladı, uymayan platformlara 27 milyon euro ceza

Aralık 10, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM