Mehmed Nesimî
Ben ‘Hüseyn’im,
Madenoğlu Hüseyin.
Ne bileyim, bildim bileli buralıyım, bu tenha derelerin, bu esmer kayaların
çocuğuyum.
Üç yavrum var, gülden goncadan…
Ve elbet, ahiret yoldaşım.
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyin.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Bizim buralarda pek okuyan olmaz, öyledir, öyle derler.
Okuduk, umut olduk, bozkırlara, şu ıssız, çorak köylere.
Gel zaman, git zaman, ekmeğimize aşımıza göz koyar oldu, deli dumrullar, haramîler…
Heyhat, çalındı, ekmekler, umutlar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Neylemeli?
Bir akşam vaktiydi, Üç goncam, ve ahiret yoldaşım, yine diz dizeydik.
Gidelim dedim, evlatlarım, buralardan uzaklarda, bilinmedik diyarlarda,
şefkatli melikler var, dinleri, dilleri gayrı olsa da.
Ekmeğimiz elde, umutlar yüreklerde olur.
***
Ben Hüseyn’im Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidler’inden
***
Gidiyorduk, vardık, kara mı ak mı seçemedik, bir derya kıyısına.
Yüreğimizde bin bir keder, açıldık kara sulara.
Yavrularım! dedim, ben, kanatlanır, taşırım, uzak diyarlara ciğerparelerimi,
kederlenmeyin, ben babayım, güçlüdür babalar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden.
***
Yapamadım, edemedim, babaydım, dağ gibiydim, yenildim kara sulara…
Atam Hüseyn de can vermişti Kerbela’da, yürekpareleriyle.
***
Unutmayın, ben de bir Hüseyn’im çölüm farklı olsa da…
O Hüseynler’den yani.
Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidleri’nden.
Evet ben Hüseyn’im, kimimize Kerbela’nın susuz çölü kimimize karasular…
Mehmed Nesimî
Ben ‘Hüseyn’im,
Madenoğlu Hüseyin.
Ne bileyim, bildim bileli buralıyım, bu tenha derelerin, bu esmer kayaların
çocuğuyum.
Üç yavrum var, gülden goncadan…
Ve elbet, ahiret yoldaşım.
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyin.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Bizim buralarda pek okuyan olmaz, öyledir, öyle derler.
Okuduk, umut olduk, bozkırlara, şu ıssız, çorak köylere.
Gel zaman, git zaman, ekmeğimize aşımıza göz koyar oldu, deli dumrullar, haramîler…
Heyhat, çalındı, ekmekler, umutlar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Neylemeli?
Bir akşam vaktiydi, Üç goncam, ve ahiret yoldaşım, yine diz dizeydik.
Gidelim dedim, evlatlarım, buralardan uzaklarda, bilinmedik diyarlarda,
şefkatli melikler var, dinleri, dilleri gayrı olsa da.
Ekmeğimiz elde, umutlar yüreklerde olur.
***
Ben Hüseyn’im Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidler’inden
***
Gidiyorduk, vardık, kara mı ak mı seçemedik, bir derya kıyısına.
Yüreğimizde bin bir keder, açıldık kara sulara.
Yavrularım! dedim, ben, kanatlanır, taşırım, uzak diyarlara ciğerparelerimi,
kederlenmeyin, ben babayım, güçlüdür babalar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden.
***
Yapamadım, edemedim, babaydım, dağ gibiydim, yenildim kara sulara…
Atam Hüseyn de can vermişti Kerbela’da, yürekpareleriyle.
***
Unutmayın, ben de bir Hüseyn’im çölüm farklı olsa da…
O Hüseynler’den yani.
Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidleri’nden.
Evet ben Hüseyn’im, kimimize Kerbela’nın susuz çölü kimimize karasular…
Mehmed Nesimî
Ben ‘Hüseyn’im,
Madenoğlu Hüseyin.
Ne bileyim, bildim bileli buralıyım, bu tenha derelerin, bu esmer kayaların
çocuğuyum.
Üç yavrum var, gülden goncadan…
Ve elbet, ahiret yoldaşım.
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyin.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Bizim buralarda pek okuyan olmaz, öyledir, öyle derler.
Okuduk, umut olduk, bozkırlara, şu ıssız, çorak köylere.
Gel zaman, git zaman, ekmeğimize aşımıza göz koyar oldu, deli dumrullar, haramîler…
Heyhat, çalındı, ekmekler, umutlar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Neylemeli?
Bir akşam vaktiydi, Üç goncam, ve ahiret yoldaşım, yine diz dizeydik.
Gidelim dedim, evlatlarım, buralardan uzaklarda, bilinmedik diyarlarda,
şefkatli melikler var, dinleri, dilleri gayrı olsa da.
Ekmeğimiz elde, umutlar yüreklerde olur.
***
Ben Hüseyn’im Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidler’inden
***
Gidiyorduk, vardık, kara mı ak mı seçemedik, bir derya kıyısına.
Yüreğimizde bin bir keder, açıldık kara sulara.
Yavrularım! dedim, ben, kanatlanır, taşırım, uzak diyarlara ciğerparelerimi,
kederlenmeyin, ben babayım, güçlüdür babalar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden.
***
Yapamadım, edemedim, babaydım, dağ gibiydim, yenildim kara sulara…
Atam Hüseyn de can vermişti Kerbela’da, yürekpareleriyle.
***
Unutmayın, ben de bir Hüseyn’im çölüm farklı olsa da…
O Hüseynler’den yani.
Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidleri’nden.
Evet ben Hüseyn’im, kimimize Kerbela’nın susuz çölü kimimize karasular…
Mehmed Nesimî
Ben ‘Hüseyn’im,
Madenoğlu Hüseyin.
Ne bileyim, bildim bileli buralıyım, bu tenha derelerin, bu esmer kayaların
çocuğuyum.
Üç yavrum var, gülden goncadan…
Ve elbet, ahiret yoldaşım.
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyin.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Bizim buralarda pek okuyan olmaz, öyledir, öyle derler.
Okuduk, umut olduk, bozkırlara, şu ıssız, çorak köylere.
Gel zaman, git zaman, ekmeğimize aşımıza göz koyar oldu, deli dumrullar, haramîler…
Heyhat, çalındı, ekmekler, umutlar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden!
***
Neylemeli?
Bir akşam vaktiydi, Üç goncam, ve ahiret yoldaşım, yine diz dizeydik.
Gidelim dedim, evlatlarım, buralardan uzaklarda, bilinmedik diyarlarda,
şefkatli melikler var, dinleri, dilleri gayrı olsa da.
Ekmeğimiz elde, umutlar yüreklerde olur.
***
Ben Hüseyn’im Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidler’inden
***
Gidiyorduk, vardık, kara mı ak mı seçemedik, bir derya kıyısına.
Yüreğimizde bin bir keder, açıldık kara sulara.
Yavrularım! dedim, ben, kanatlanır, taşırım, uzak diyarlara ciğerparelerimi,
kederlenmeyin, ben babayım, güçlüdür babalar.
***
Ben Hüseyn’im, Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim zamane Yezidleri’nden.
***
Yapamadım, edemedim, babaydım, dağ gibiydim, yenildim kara sulara…
Atam Hüseyn de can vermişti Kerbela’da, yürekpareleriyle.
***
Unutmayın, ben de bir Hüseyn’im çölüm farklı olsa da…
O Hüseynler’den yani.
Madenoğlu Hüseyn.
Ok yedim Zamane Yezidleri’nden.
Evet ben Hüseyn’im, kimimize Kerbela’nın susuz çölü kimimize karasular…