Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş, 696 sayılı KHK kapsamında tutuklu ve hükümlülere
getirilen tek tip kıyafet uygulamasını kabul etmeyeceklerini açıkladı.
“Kimse daha fazla ateşle oynamasın” uyarısında bulunan
Demirtaş, “Faşizme boyun eğip tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih
edeceğiz. Bütün toplumu bu faşizan baskılar karşısında birlikte hareket etmeye,
dik durmaya ve geleceğe sahip çıkmaya çağırıyoruz” çağrısında bulundu.
“Kimse daha fazla ateşle
oynamasın”
Edirne Cezaevi’nden avukatları aracılığı ile bugün
yayımlanan KHK’ler ile ilgili mesaj gönderen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, “Hükümetin kesintisiz OHAL ve KHK sistemiyle faşizmi kalıcı bir
rejime dönüştürme girişimlerini asla kabul etmeyeceğiz. Zaten ortadan
kaldırılmış olan yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma koşulları tek tip
kıyafet zorbalığı ile tam bir hukuksuzluğa dönüştürülmüştür. Tek tip kıyafet
dayatması, masumiyet karinesinin, eşitlik ilkesinin ve adil yargılanma hakkının
ağır ihlalidir. Onur kırıcı bir uygulama dayatmasıdır. Darbeciler tek tip
kıyafet giyer mi, giymez mi umurumuzda değildir. Ancak on binlerce siyasi
tutsağı darbecilerle eşitleyen bu onursuzluğu asla kabul etmeyeceğiz”dedi.
Mesajında, tek tip kıyafetin verilmesi halinde
parçalayıp çöpe atacaklarını belirten Demirtaş, “Düşünün ki, tecavüzcüler
kravat takıp duruşmaya çıkarılacak ve bundan dolayı iyi hal indirimi alacaklar.
Ama ülkenin yoksul, emekçi çocuklarının onurlu on binlerce evladı, gazeteciler,
siyasetçiler, akademisyenler tek tip kıyafete zorlanacaklar. Biz halkımızın
onurunu koruyacağız ve kesinlikle tek tip kıyafet zorbalığını kabul
etmeyeceğiz. Bize Guantanamo’yu hatırlatanlara biz de Diyarbakır, Mamak,
Metris, Ümraniye, Ulucanlar Cezaevi direnişlerini hatırlatırız. Burası ne
Amerika’dır ne de Ebu Gureyb. Kimse daha fazla ateşle oynamasın”dedi. Demirtaş
masajının devamında şöyle dedi:
“Tek tip kıyafet giymektense
kefen giymeyi tercih ederiz”
“Faşizme boyun eğip tek tip kıyafet giymektense kefen
giymeyi tercih edeceğiz. Bütün toplumu bu faşizan baskılar karşısında birlikte
hareket etmeye, dik durmaya ve geleceğe sahip çıkmaya çağırıyoruz. Yargıya
müdahaleye derhal son verilmeli, adil yargılanma hakkı bütün sanıklar hakkında
güvence altına alınmalıdır. OHAL kaldırılmalı, bütün OHAL KHK’leri geri
alınmalıdır. Darbeyle doğrudan ilişkisi olanlar hariç işten atılan herkes
görevine iade edilmelidir. Cezaevlerinde devam eden işkence ve onur kırıcı
muamelelere son verilmeli, sorumlular hakkında işlem yapılmalıdır. Barış için,
birlikte özgür yaşam adına İmralı’daki hukuksuz tecride son verilmelidir. Tek
tip kıyafet ve SEGBİS dayatması derhal geri çevrilmelidir. Bu talep ve
beklentilerimiz doğrultusunda parlamento içindeki ve dışındaki bütün siyasi partileri,
STK’ları, meslek örgütlerini, sendikaları ve bir bütün olarak tüm Türkiye
toplumunu bir araya gelmeye, faşizme karşı her yerde sesini yükseltmeye
çağırıyoruz. Bizler de rehin alınmış siyasi tutsaklar olarak elimizdeki bütün
imkanlarla bu faşizan dayatmalara karşı direneceğiz. Kendimiz için değil,
toplumun onuru ve aydınlık geleceği için her türlü bedeli ödemeyi göze alacak,
dimdik duracağız.”