BİR DOĞRU, BİN YALAN!
Columbia Üniversitesi Profesörü
Edward Said, İsrail’in 80’li yıllarda Lübnan’da yaptığı katliamından sonra
Lübnan’dan İsrail sınırına giderek bir taş alıp, İsrail tarafına doğru
fırlatarak protesto eder. Nükleer güce sahip bir ülkeye küçük bir taş atmak ne
yapar ki, fakat Batı’da entelektüel çevrede bu hâlâ konuşulur. Onun eserleri de
sosyal konularda dünyada en çok alıntı yapan eserler listesindedir.
26 SAAT SİBER SALDIRI VE KORKU
Bunu şunun için yazıyorum.
Bizim Enes Bey, gazetenin personelleri ile beraber Zaman Avustralya’yı haftada
bir yayınlıyorlar. Türkiye’de 50 civarında ulusal, 500 civarında lokal
televizyon kanalı, otuz küsur gazete,
binlerce radyo ve de web sitesi gönüllü veya korkudan ehli dalalet ve ehli
hasedin yalanlarının delallığını yapıyorlar. Bu kadar güç karşısında Enes beyin
yaptığı ise Edward Said’in taşı kadar. Ancak bir doğru, bin yalanı yok
edebiliyor. Enes Beyin, bir buçuk odada kutu layamut bütçe ile hazırladığı
haftalık Zaman Avustralya Gazetesi, çok sarsmış ki, ehli hasedin trolleri
tarafından geçen Pazar günü 26 saat
siber saldırıya uğradı. Peki bu kadar cılız bir ses neden bu kadar etki
yapıyor. Sır değil, söyleyeyim. Enes Bey bazen unutsa da, doğruları bismillah
ile yüklüyor.
Evet
bismillah tevhit hazinesinin anahtarıdır. Onda bütün kutsal kitapların özeti gizlidir.
Bismillah ile tuşa basılıp bir doğru yüklenince Enkara (eskiden Ankara idi.
Hakiki Ankaralı’lardan özür dilerim) ve İstanbul’da söylenen bin yalanı sarsmış
ki, troller 26 saat saldırmış. Neticede Enes Bey’i uyutmamışlar ama sonunda galip
gelmiş. Siber (isterseniz siz Hayber deyin) gazanız mübarek olsun Enes Bey. Ama
sakın ha sakın Bismillahı unutma. Fakat üzerinde çalıştığım bir yazıya besmele
ile başlamayı unutunca, yazının hepsi silindi ve dört saatlik çalışmam boşa
gitti. Ne demişler, önce kendin tatbik et, sonra başkasından iste. Tam bu
yazıya tevafuk oldu, nefsime de bir ders oldu.
BİSMİLLAH BİR İKSİRDİR, SAMİMİ
OLARAK KALBE YERLEŞTİRİLİRSE ZOR SÖNER
İsterseniz bismillah ile devam
edelim. Kur’an-ı Kerim’de 114 defa zikredilen tek ayettir. Âlimlerin en uzun
tefsirleri Bismillah ile alakalıdır. Bismillah öyle bir iksirdir ki, samimi
olarak öğrenilip kalbe yerleştirilse, onun nuru çok zor söner, belki de hiç
sönmez. Ama vakti müddeti gelince ortaya çıkar. Nasıl mı?
Yıllarca önce Boston’da bir
hastanede hasta ziyareti yapıyorum. Arnavut bir hastaya denk geldim. Beni
görünce çok ama çok sevindi. Kendisine Kur’an okuyunca bana “Enver Hoca bizde
din diye bir şey bırakmadı. Ben ailemden sadece bismillah öğrendim. Benim bütün
dini bilgim bu.” Evet sadece besmele
onu dinine bağlamıştı.
Bismillah’taki nur nâr-ı
söndürür. Karanlığı giderir, ışığı getirir. Müfessirlere göre “Bismillah’taki
“Allah” ismi Allah’n bilinen ve bilinmeyen bütün isimlerini içerir. Bazı büyük
zatlara göre ise İsmi Azam’dır. Allah kelimesinde her harf dahi Allah’a işaret
eder. İlk harfi olan elifi çıkarsanız, Lillah olur yani Allah için. İlk lam
harfini çıkarsanız “Lehu” olur yani O’na. Öbür lamı da çıkarsanı, “Hu” olur ki,
o da Allah’a işaret eder.
Bismillah’ın manası ile ilgili
değişik tefsirlere baktım. Nacmettin al-Kübra Te’vilat adlı tefsirinde 30 küsür
sahife ayırmış. Ama Üstad bu tefsirlerin hepsini Birince Söz’de bize özetlemiş.
NUR YÜZLÜ GENÇLER, TERK ETTİĞİM NAMAZA BAŞLAMAMA SESEP OLDULAR
Yıl 1994. Eğitim gönüllüleri Sydney’de
okul açma hayalini kuruyorlar. Fiziğin babası Einstein “Bir şeyi hayal etmek
ilimden üstündür” der. Önce bana ters geldi. Üzerinde düşününce jeton düştü.
Her şey ilim dahil önce bir hayal ile başlar. Sonra gerçeğe dönüşür. Hayal
olmazsa hiçbir şey olmaz. Onun için Cenab-ı Hak her insanda farklı derecelerde
hayal gücü yaratmıştır.
Üç tane üniversiteli genç okul
kurma hayali ile emekli birini ziyarete gidiyorlar. Sonrasını ondan dinleyelim.
“Gençler bana okuldan bahsedince onların nur yüzlü simaları benim namaz
kıldığım gençlik günlerimi hatırlattı. Avustralya’ya gelince, namaz kılmayı
terk etmiştim. Yıllar sonra bu gençleri görünce hüngür hüngür ağladım ve onlar
ayrılınca tekrar namaza başladım.” Emekli bu kişi bugün 3-4 bin dolara tekabül
eden bir bağış sözü de veriyor. Allah gençlerin hayalini iki yıl sonra
gerçekleştirdi.
Evet haramilerin gasp
ettikleri her müessese de böyle gözyaşları ve samimiyet var. Şükrünü hakkıyla
eda edemeyince elimizden alındı. Fakat şükrünü hakkıyla eda edeceğimiz duruma
gelince, alan Allah geri verir. Bundan şüpheniz olmasın. yucelsalih@yahoo.com