2. Uluslararası İş’te Kadın Zirvesi’nde konuşan AKP Genel Başkanı, “Ülkemiz kadınları 1934’de elde ettikleri haklarını, hiçbir kısıtlama, hiçbir mani olmadan kullanmaya AKP döneminde başlamışlardır. Türkiye’deki kadınlar siyasi, ekonomik, akademik ve ticari olarak gerçek özgürlüklerine bizim iktidarımızda kavuşmuştur” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu anlayış yüzünden Türkiye’deki kadınlar her ne kadar 1934 yılında seçme-seçilme haklarını elde etmişlerse de, çok uzun süre haklarını gerçek manada alamadılar. Türk siyasetinin kapıları uzun dönem ülkemizdeki kadınların kahir ekseriyetine kapalı kalmıştır. Sadece siyasetin değil, üniversiteler başta olmak üzere eğitim-öğretim kurumlarının da kapıları kapalıydı. Kadınlara seçilme hakkı verilmesinden 65 yıl sonra Merve Kavakçı kardeşimin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında neler yaşadığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Sırf başörtüsüyle Meclis salonuna girdiği için kendisine dönemin Başbakanı tarafından yapılan hakaretleri unutmuş değiliz. Aynı şekilde üniversitede okumak isteyen kızlarımıza hangi yabancı ülkelerin adres gösterildiğini de çok iyi biliyoruz.
Yeni doğum yapmış kadınlar gözaltına alınıyor
Özellikle OHAL ortamında yapılan gözaltı ve tutuklamalarda on binlerce kadına yapılan hukuk ve vicdana sığmayan muamelelere her gün bir yenisi eklenirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kadınların da özgürlük alanlarını genişlettiğini’ söylemesi inandırıcı bulunmadı. “Cenneti annelerin ayağının altına seren bir dinin, kadını aşağılayamayacağını, vatanı ‘anavatan’ olarak tanımlayan bir milletin kadını yok sayamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel başkanı olduğu partinin iktidarında, yeni doğum yapmış kadınların doğumhane kapılarında gözaltına alınması gerçeği de bir diğer çelişkiyi ortaya koyuyor.