DOÇ.DR.
SALİH YÜCEL
Hizmet-i
imaniyye ve Kur’aniyye’nin tarihine baktığımızda keyfiyet itibarı ile en güçlü
ve en büyük inkişaf zulmün yapıldığı dönemlerde olmuştur. Zulüm döneminde
yetişen babayiğitler, sonraları Allah’ın inayeti ile çok büyük işler
yapmışlardır.
Çünkü
zulüm karanlıktır.
Karanlıkta
en küçük bir ışık dahi parlar.
Şimdiki
zulüm ise katmerlidir. Çünkü ehl-i dalaletin dalaleti ile ehl-i hasede
sarhoşluk veren zehir birleşince nifakane bir terkip ortaya çıkmış, bu terkiple
onlar İslam’ın temel dinamiklerine fiilen saldırır hale gelmişlerdir. Nitekim
son yapılan anketlerde görüldüğü üzere,
dinsizlik Türkiye tarihindeki en yüksek seviyesine çıkmış, dindarlık ise hayli
zayıflamıştır.
BEBEKLERE
ZULÜM YAPACAK KADAR NASİPSİZ
Yalan
ve gaspı cihat, çalmayı ganimet, bebeklere zulmü dahi adalet sayacak kadar
insanlıktan nasipleri kalmamış. İslamiyetin manevi dinamiklerini tahrip edecek
bu saldırının panzehiri ise evvelen müspet hareket, saniyen kendi hayırlı
işlerimize tam bir sadakat ile bağlanıp, azami ihlas, azami takva, azami ubudiyyet
ve azami uhuvveti elde etmektir. Tarihe baktığımızda Hak rızasını dileyen bütün
büyük hareketler bu imtihandan geçmiştir. Bu imtihan sayesinde onlar asırlarca
devam edecek manevi tohumlar atmışlar.
TARİHTE
ÖNEMLİ ŞAHSİYETLERE YAPILMAYAN KALMAMIŞ
İşte
birkaç misal… Muhyiddin İbn Arabi ve sevenlerine karşı atılmadık iftira
kalmamış, zındık demişler. Hatta ölümünden sonra bu iftiralar devam etmiş,
Şam’daki mezarı dahi tahrip edilmiş. Fakat Hz. Muhyiddin’in dergâhında yetişen
Şeyh Edebali Osmanlı’nın manevi mimarlarından biri olmuştur. Mevlana’ya en
yakınları dahi saldırmış. Küfürle defalarca itham etmişler. Ama o ve müritleri
Anadolu’nun her tarafında kurulan dergâhlarda nefret yerine, muhabbet
tohumları ekmişler ve bunlar yeşererek, zamanla birlik sağlanmış. Mevlana’nın
vefatından yaklaşık 25 yıl sonra Osmanlı kurulmuş. O da görülmeyen bir manevi
mimardır. Biyografisini yazan Aflaki’ye göre, Allah onu yaklaşık on sekiz bin
kişinin Müslüman olmasına vesile kılmıştır.
‘SAMSUNLU
HOCA’NIN YAŞADIKLARI!
‘Samsunlu
Hoca’dan dinlemiştim: 12 Eylül ihtilali olunca o da bir şaki gibi
aranıyor. Görüldüğünde vur emri verilmiş. Fakat o Samsun’da bazen hangarlarda
kış günleri bir battaniyeye sarılarak, bazen bir garajda yatmaktadır. Bana,
“Hayatımın en verimli hizmeti o zamanlarda oldu. Eğitimde en çok başarıları o
zaman elde ettik ama sessiz ve sedasızca.” dedi. Üstad Bediüzzaman, “bu hizmet
perde altında daha iyi inkişaf eder” buyurur. Çünkü onda riya yerine ihlas,
kahkaha yerine ıstırap ve gözyaşı var.
EHL-İ
HASEDE, 4 YIL ÖNCE VERDİĞİM CEVAP
Evet,
zulüm Hizmetin gübresidir. Ehl-i hasedin bir temsilcisi, Ekim 2013’de
dershaneler kapatılma safhasında iken bana, “Üç aylık ömrünüz var. Üç ay sonra
Hizmetin yüzde sekseni olmayacak!” demişti. Ben de ona şu örneği vermiştim:
Sahabeler İran’ı fethedince, Persli
prenslerden biri Çin kralından yardım ister. O da, “Sizin düşmanlarınız nasıl insanlar?” diye sorar.
Prens, “Bizim ölümden kaçtığımız kadar onlar ölüme koşuyor!” deyince, Çin kralı,
“Otur oturduğun yerde, bunlarla baş edemezsin!” der. Ben de ehl-i hasedin
dellalına, “Sizin paraya, mevkiye, makama, dünya lezzetlerine, şan ve şöhrete
koştuğunuz kadar, biz onlardan kaçmaya çalışıyoruz.” dedim. Ehl-i hasedin rüesasının
2004’teki Milli Güvenlik kararıyla gerçek yüzleri ortaya çıktı. Sonra da inkar
ettiler. “Tavsiye kararıdır” dediler. 2007’de ise ehl-i delalet ile beraber
olup, Temmuz 2013’e kadar gizli, sonrasında da devletin bütün güçleri ve medyanın
yüzde doksan sekizi ile açıktan saldırmaya devam ettiler. Bütün bunlara rağmen
para ile satın aldıkları kişiler, Hz. Peygamber SAV zamanındaki münafıkların
sayısı kadar ya var, ya yok. Sonra ihtilal yapıp yok etmek istediler ama
tutmadı, tutmuyor ve inşaallah tutmayacak. Evet, Üstad’ın tabiri ile “Hakiki imanı
elde eden adam, bütün kainata meydan okuyabilir.”. Biz imana, Kur’an’a ve
insanlığa hizmet etmekle meydan okuyoruz, başka bir şey ile değil. Zaten ne
dinimiz izin verir ne de yıllarca aldığımız terbiye buna müsaade eder. Evet,
onlar istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
‘DAHA
NİCE 28 ŞUBATLAR VAR’ DEMİŞTİ
28
Şubat dönemi malum. O zulümün, bugünkünün yüzde iki buçuğu da olsa, henüz tarihi
yazılmadı. 28 Şubatçılar ABD’li liderlere kaç defa müracaat ederek ve kaç
mektup göndererek, “Gülen, bin Ladin’den daha tehlikeli!” diyorlardı. Bugün de
ehl-i haset, hem de rüşvet vererek aynısını fazlasıyla yapıyor. O günlerin önde
gelen ve her gün medyanın başköşesini işgal eden generallerinden biri, emekli
olunca sevinmiştik. Haber Hocaefendi’ye arz edilince, “Önünüzde daha nice büyük
28 Şubat’lar var” demişti. Doğrusu şaşırmıştım. Ama bugünleri görünce meğer
doğruymuş. Hocaefendi dine hizmet edenlerin tarihini ve sosyolojisini çok iyi
tahlil etmiş. Çünkü dine hizmet edenler, hep ehl-i dalalet ve hasedin
taarruzuna maruz kalmışlar ve kalacaklardır. Bu Kur’an ve Sünnete dayanan
sosyolojik bir kanundur. Yoksa gaybı bilen Allah’tır.
“MESCİD-İ
AKSA YIKILACAK!”
Yıl
1992. Rüyasında Peygamberimizi görüp Müslüman olan biri anlatıyor: “İslam dünyasının
her tarafında çok kan akacak. En son Mescidi Aksa’yı da yıkacaklar!”
Sonra
ne mi olacak?
Hadis-i
Şerif’te belirtilen olacak. Ne zaman ve nasıl diye sormayın. Bunu
saraylarda nutuk atan liderler (!) yapmaz, yapamaz. Ne zaman ki miras olarak
arkasında kefenine yetecek kadar para bırakacak iki, üç Selahaddin-i Eyyubi çıkacak,
o zaman olacak. İsrail’in hiç bir idarecisi sarayda yaşamıyor. İslam
ülkelerinin ise sarayda yaşamayan idarecisi yok! Allah sıfatlara göre verir. Aslında,
İslam dünyası diye birşey de yok. Sadece halkının çoğunluğu Müslüman olan
ülkeler var. Liderlerin hepsi, Türkiye’dekiler dahil, İsrail ile el altından
çok iyiler. Bu konuyu sadece halkın gazını almak için kullanıyor, kuru gürültü çıkarıp
boş kelam ediyorlar. Siyasi istismar konusu yapıyorlar. Kuru laf üretenlerin
hakiki imanı olsaydı, laf yerine iş yapsalardı, böyle vahim bir durum meydana
gelmezdi. Türkiye ile İsrail, ilişkilerinin altın dönemini yaşıyor!
İnanmıyorsanız, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri irdeleyip, geçmiş
yıllara göre kıyaslayın… yucelsalih@yahoo.com