HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş savunmasında, dokunulmazlık konusunda usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 434 gündür tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk savunmasını yaptı.Rusya’ya ziyaretinin ardından döndüğü İstanbul Atatürk Havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamalardaki sözleri sebebiyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Demirtaş, savunmasının ilk kısmında usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak Mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Duruşma, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 434 gün sonra mahkeme hayatine karşı yaptığı savunmasının tam metni şöyle:“Duruşmada sanık sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor olmama rağmen tutukluluk koşullarında savunma yapıyorum. 14 aydır ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. Bugüne kadar 20’den fazla dava dosyasında tek bir defa bile hakim karşısına çıkmadım. İlk defa hakim karşısında doğrudan savunma yapıyorum. Üçü mahkemeniz tarafından olmak üzere toplam 97 duruşma yapıldı. Bunların çoğu ya gıyabımda gerçekleşti ya da SEGBİS dayatması yapıldı. 20 civarında SEGBİS ifadesi alınması dayatıldı.
‘ARA KARAR VERMENİZİ İSTİYORUZ’
Şimdi, iddianamenin okunamayacağına dair, doğrudan yüzüme karşı suçlanamayacağıma dair iki temel iddiamız var. Bunlardan birincisi dokunulmazlığın halen devam etmesidir. İkincisi ise anayasanın 83/1. maddesi ile düzenlenen yasama sorumsuzluğu. Bu ikisine dair ara karar vermenizi isteyeceğiz .Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef AYM’ye başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti.
‘DOKUNULMAZLIK ANCAK BİR YASAYLA KALDIRILIR’
Anayasanın ilgili maddesinde “Meclis’in kararı olmadıkça” denir. Yani dokunulmazlık ancak bir yasayla kaldırılır. Anayasa değişikliği ile kaldırılamaz. Eğer hakkımızda bir Meclis kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılma işlemi gerçekleşmişse bir Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uyulmamıştır. İkincisi, dokunulmazlık hususu iç tüzükte de düzenlemiştir. TBMM iç tüzüğü normlar hiyerarşisi açısından anayasaya denk bir metindir. O nedenle Meclis iç tüzüğünde yapılmamış her işlem anayasaya aykırıdır. Bizlerin dokunulmazlıkları kaldırılmadan önce hangi işlemlerin yapılacağı iç tüzükte de açıkça kayıtlıdır.
Neden bu kadar detaylı düzenlenmiştir dokunulmazlık hususu. Parlamenterler herhangi bir yargısal baskı altında kalmasın diye. Yürütmenin baskısıyla uyduruk soruşturmalarla meşgul edilmesin diye. Tezkereler TBMM’yi meşgul etmesin diye tüm aşamalar sıralanmıştır. İkinci nedeni ise milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılması sırasında kendisini savunma hakkı verilmesidir. Dokunulmazık Fransa’dan gelen 230 yıllık bir müessesedir. Milletvekili kendiliğinden bile bu haktan vazgeçemez. Yapılması gereken işlem şuydu; her bir milletvekilinin her bir fezlekesinin karma komisyona sevk edilmesi, hazırlık komisyonu oluşturulması, hazırlık komisyonunun her milletvekilini dinlemesi, soruşturma ciddi midir bakması ve en önemlisi bu fezleke dokunulmazlıklara dair bir eyleme dair mi yoksa kürsü dokunulmazlığına dair mi?
‘SAVUNMA HAKKI BURADA DEĞİL MECLİS’TE BAŞLAR’
3-4 farklı savunma fırsatı sunulmuştur milletvekillerine. Genel Kurul’da da milletvekillerinin savunma hakı vardır. Her fezleke için süre konulmaksızın, savunma yapılabilir. Amaç kamuoyunun gözü önünde milletvekili neyle suçlanıyor alenileşsin, milletvekili yargı huzuruna çıkacaksa kamuoyu bu konuda bilgi sahibi olsun. Yine her fezleke için savunma hakkı yargılamanın ilk aşamasıdır. Yani savunma hakkı burada başlamaz Meclis’te başlar. Dolayısıyla savunma hakkımız ihlal edilmiştir. Yine iç tüzüğe başvurulmuş olsaydı her milletvekili başvuru hakına sahip olacaktır. Düzenleme anayasa değişikliği ile yapıldığı için 110 vekille AYM’ye başvuru gerekecekti ve yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği şeklinde AYM’ye ya da yerel mahkemeye başvuracaktık. Önümüzdeki tek imkan yerel mahkemenin bu durumu ciddiye alarak AYM’ye götürmesidir.
‘BİNALİ YILDIRIM KADAR DOKUNULMAZLIĞIM VAR’
Bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırken dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaç fezlekeden dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargı mercine gittiği aşamada dokunulmazlığı olmaması lazım. Eğer dokunulmazlığı varsa yargı mercileri hiçbir işlem yapamaz. Bu nedenle dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaldırılmamışsa ciddi bir hata vardır. Burada bir ucubelik var. Biz 83. maddenin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Ama iktidar milletvekilleri kendilerinden korktuğu içini HDP’li milletvekillerini hedef göstererek açık bir siyasi sistem tesis ettiler ve yanlış tesis ettiler. Size sormak istiyorum; benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır.
‘DÜZENLEMENİN REZİLLİĞİNİ ŞENTOP DA İTİRAF ETTİ’
Beni ve arkadaşlarımı alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop Meclis kulislerinde itiraf etti. Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık dedi. Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.
‘KONUNUN AYM’YE TAŞINMASINI TALEP EDİYORUM’
Bir başka husus: Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adaydan biriyim. Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, Milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.”
DURUŞMA 17 MAYIS’A ERTELENDİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın İstanbul Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.Artıgercek.com
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş savunmasında, dokunulmazlık konusunda usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 434 gündür tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk savunmasını yaptı.Rusya’ya ziyaretinin ardından döndüğü İstanbul Atatürk Havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamalardaki sözleri sebebiyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Demirtaş, savunmasının ilk kısmında usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak Mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Duruşma, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 434 gün sonra mahkeme hayatine karşı yaptığı savunmasının tam metni şöyle:“Duruşmada sanık sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor olmama rağmen tutukluluk koşullarında savunma yapıyorum. 14 aydır ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. Bugüne kadar 20’den fazla dava dosyasında tek bir defa bile hakim karşısına çıkmadım. İlk defa hakim karşısında doğrudan savunma yapıyorum. Üçü mahkemeniz tarafından olmak üzere toplam 97 duruşma yapıldı. Bunların çoğu ya gıyabımda gerçekleşti ya da SEGBİS dayatması yapıldı. 20 civarında SEGBİS ifadesi alınması dayatıldı.
‘ARA KARAR VERMENİZİ İSTİYORUZ’
Şimdi, iddianamenin okunamayacağına dair, doğrudan yüzüme karşı suçlanamayacağıma dair iki temel iddiamız var. Bunlardan birincisi dokunulmazlığın halen devam etmesidir. İkincisi ise anayasanın 83/1. maddesi ile düzenlenen yasama sorumsuzluğu. Bu ikisine dair ara karar vermenizi isteyeceğiz .Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef AYM’ye başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti.
‘DOKUNULMAZLIK ANCAK BİR YASAYLA KALDIRILIR’
Anayasanın ilgili maddesinde “Meclis’in kararı olmadıkça” denir. Yani dokunulmazlık ancak bir yasayla kaldırılır. Anayasa değişikliği ile kaldırılamaz. Eğer hakkımızda bir Meclis kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılma işlemi gerçekleşmişse bir Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uyulmamıştır. İkincisi, dokunulmazlık hususu iç tüzükte de düzenlemiştir. TBMM iç tüzüğü normlar hiyerarşisi açısından anayasaya denk bir metindir. O nedenle Meclis iç tüzüğünde yapılmamış her işlem anayasaya aykırıdır. Bizlerin dokunulmazlıkları kaldırılmadan önce hangi işlemlerin yapılacağı iç tüzükte de açıkça kayıtlıdır.
Neden bu kadar detaylı düzenlenmiştir dokunulmazlık hususu. Parlamenterler herhangi bir yargısal baskı altında kalmasın diye. Yürütmenin baskısıyla uyduruk soruşturmalarla meşgul edilmesin diye. Tezkereler TBMM’yi meşgul etmesin diye tüm aşamalar sıralanmıştır. İkinci nedeni ise milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılması sırasında kendisini savunma hakkı verilmesidir. Dokunulmazık Fransa’dan gelen 230 yıllık bir müessesedir. Milletvekili kendiliğinden bile bu haktan vazgeçemez. Yapılması gereken işlem şuydu; her bir milletvekilinin her bir fezlekesinin karma komisyona sevk edilmesi, hazırlık komisyonu oluşturulması, hazırlık komisyonunun her milletvekilini dinlemesi, soruşturma ciddi midir bakması ve en önemlisi bu fezleke dokunulmazlıklara dair bir eyleme dair mi yoksa kürsü dokunulmazlığına dair mi?
‘SAVUNMA HAKKI BURADA DEĞİL MECLİS’TE BAŞLAR’
3-4 farklı savunma fırsatı sunulmuştur milletvekillerine. Genel Kurul’da da milletvekillerinin savunma hakı vardır. Her fezleke için süre konulmaksızın, savunma yapılabilir. Amaç kamuoyunun gözü önünde milletvekili neyle suçlanıyor alenileşsin, milletvekili yargı huzuruna çıkacaksa kamuoyu bu konuda bilgi sahibi olsun. Yine her fezleke için savunma hakkı yargılamanın ilk aşamasıdır. Yani savunma hakkı burada başlamaz Meclis’te başlar. Dolayısıyla savunma hakkımız ihlal edilmiştir. Yine iç tüzüğe başvurulmuş olsaydı her milletvekili başvuru hakına sahip olacaktır. Düzenleme anayasa değişikliği ile yapıldığı için 110 vekille AYM’ye başvuru gerekecekti ve yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği şeklinde AYM’ye ya da yerel mahkemeye başvuracaktık. Önümüzdeki tek imkan yerel mahkemenin bu durumu ciddiye alarak AYM’ye götürmesidir.
‘BİNALİ YILDIRIM KADAR DOKUNULMAZLIĞIM VAR’
Bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırken dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaç fezlekeden dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargı mercine gittiği aşamada dokunulmazlığı olmaması lazım. Eğer dokunulmazlığı varsa yargı mercileri hiçbir işlem yapamaz. Bu nedenle dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaldırılmamışsa ciddi bir hata vardır. Burada bir ucubelik var. Biz 83. maddenin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Ama iktidar milletvekilleri kendilerinden korktuğu içini HDP’li milletvekillerini hedef göstererek açık bir siyasi sistem tesis ettiler ve yanlış tesis ettiler. Size sormak istiyorum; benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır.
‘DÜZENLEMENİN REZİLLİĞİNİ ŞENTOP DA İTİRAF ETTİ’
Beni ve arkadaşlarımı alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop Meclis kulislerinde itiraf etti. Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık dedi. Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.
‘KONUNUN AYM’YE TAŞINMASINI TALEP EDİYORUM’
Bir başka husus: Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adaydan biriyim. Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, Milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.”
DURUŞMA 17 MAYIS’A ERTELENDİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın İstanbul Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.Artıgercek.com
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş savunmasında, dokunulmazlık konusunda usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 434 gündür tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk savunmasını yaptı.Rusya’ya ziyaretinin ardından döndüğü İstanbul Atatürk Havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamalardaki sözleri sebebiyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Demirtaş, savunmasının ilk kısmında usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak Mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Duruşma, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 434 gün sonra mahkeme hayatine karşı yaptığı savunmasının tam metni şöyle:“Duruşmada sanık sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor olmama rağmen tutukluluk koşullarında savunma yapıyorum. 14 aydır ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. Bugüne kadar 20’den fazla dava dosyasında tek bir defa bile hakim karşısına çıkmadım. İlk defa hakim karşısında doğrudan savunma yapıyorum. Üçü mahkemeniz tarafından olmak üzere toplam 97 duruşma yapıldı. Bunların çoğu ya gıyabımda gerçekleşti ya da SEGBİS dayatması yapıldı. 20 civarında SEGBİS ifadesi alınması dayatıldı.
‘ARA KARAR VERMENİZİ İSTİYORUZ’
Şimdi, iddianamenin okunamayacağına dair, doğrudan yüzüme karşı suçlanamayacağıma dair iki temel iddiamız var. Bunlardan birincisi dokunulmazlığın halen devam etmesidir. İkincisi ise anayasanın 83/1. maddesi ile düzenlenen yasama sorumsuzluğu. Bu ikisine dair ara karar vermenizi isteyeceğiz .Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef AYM’ye başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti.
‘DOKUNULMAZLIK ANCAK BİR YASAYLA KALDIRILIR’
Anayasanın ilgili maddesinde “Meclis’in kararı olmadıkça” denir. Yani dokunulmazlık ancak bir yasayla kaldırılır. Anayasa değişikliği ile kaldırılamaz. Eğer hakkımızda bir Meclis kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılma işlemi gerçekleşmişse bir Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uyulmamıştır. İkincisi, dokunulmazlık hususu iç tüzükte de düzenlemiştir. TBMM iç tüzüğü normlar hiyerarşisi açısından anayasaya denk bir metindir. O nedenle Meclis iç tüzüğünde yapılmamış her işlem anayasaya aykırıdır. Bizlerin dokunulmazlıkları kaldırılmadan önce hangi işlemlerin yapılacağı iç tüzükte de açıkça kayıtlıdır.
Neden bu kadar detaylı düzenlenmiştir dokunulmazlık hususu. Parlamenterler herhangi bir yargısal baskı altında kalmasın diye. Yürütmenin baskısıyla uyduruk soruşturmalarla meşgul edilmesin diye. Tezkereler TBMM’yi meşgul etmesin diye tüm aşamalar sıralanmıştır. İkinci nedeni ise milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılması sırasında kendisini savunma hakkı verilmesidir. Dokunulmazık Fransa’dan gelen 230 yıllık bir müessesedir. Milletvekili kendiliğinden bile bu haktan vazgeçemez. Yapılması gereken işlem şuydu; her bir milletvekilinin her bir fezlekesinin karma komisyona sevk edilmesi, hazırlık komisyonu oluşturulması, hazırlık komisyonunun her milletvekilini dinlemesi, soruşturma ciddi midir bakması ve en önemlisi bu fezleke dokunulmazlıklara dair bir eyleme dair mi yoksa kürsü dokunulmazlığına dair mi?
‘SAVUNMA HAKKI BURADA DEĞİL MECLİS’TE BAŞLAR’
3-4 farklı savunma fırsatı sunulmuştur milletvekillerine. Genel Kurul’da da milletvekillerinin savunma hakı vardır. Her fezleke için süre konulmaksızın, savunma yapılabilir. Amaç kamuoyunun gözü önünde milletvekili neyle suçlanıyor alenileşsin, milletvekili yargı huzuruna çıkacaksa kamuoyu bu konuda bilgi sahibi olsun. Yine her fezleke için savunma hakkı yargılamanın ilk aşamasıdır. Yani savunma hakkı burada başlamaz Meclis’te başlar. Dolayısıyla savunma hakkımız ihlal edilmiştir. Yine iç tüzüğe başvurulmuş olsaydı her milletvekili başvuru hakına sahip olacaktır. Düzenleme anayasa değişikliği ile yapıldığı için 110 vekille AYM’ye başvuru gerekecekti ve yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği şeklinde AYM’ye ya da yerel mahkemeye başvuracaktık. Önümüzdeki tek imkan yerel mahkemenin bu durumu ciddiye alarak AYM’ye götürmesidir.
‘BİNALİ YILDIRIM KADAR DOKUNULMAZLIĞIM VAR’
Bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırken dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaç fezlekeden dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargı mercine gittiği aşamada dokunulmazlığı olmaması lazım. Eğer dokunulmazlığı varsa yargı mercileri hiçbir işlem yapamaz. Bu nedenle dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaldırılmamışsa ciddi bir hata vardır. Burada bir ucubelik var. Biz 83. maddenin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Ama iktidar milletvekilleri kendilerinden korktuğu içini HDP’li milletvekillerini hedef göstererek açık bir siyasi sistem tesis ettiler ve yanlış tesis ettiler. Size sormak istiyorum; benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır.
‘DÜZENLEMENİN REZİLLİĞİNİ ŞENTOP DA İTİRAF ETTİ’
Beni ve arkadaşlarımı alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop Meclis kulislerinde itiraf etti. Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık dedi. Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.
‘KONUNUN AYM’YE TAŞINMASINI TALEP EDİYORUM’
Bir başka husus: Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adaydan biriyim. Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, Milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.”
DURUŞMA 17 MAYIS’A ERTELENDİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın İstanbul Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.Artıgercek.com
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş savunmasında, dokunulmazlık konusunda usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 434 gündür tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk savunmasını yaptı.Rusya’ya ziyaretinin ardından döndüğü İstanbul Atatürk Havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamalardaki sözleri sebebiyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla yargılanan Demirtaş, savunmasının ilk kısmında usulsüzlük ve hukuka aykırılık iddiasında bulunarak Mahkemenin ara karar vermesini talep etti.
Duruşma, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 434 gün sonra mahkeme hayatine karşı yaptığı savunmasının tam metni şöyle:“Duruşmada sanık sıfatıyla tutuksuz olarak yargılanıyor olmama rağmen tutukluluk koşullarında savunma yapıyorum. 14 aydır ilk defa hakim karşısına çıkıyorum. Bugüne kadar 20’den fazla dava dosyasında tek bir defa bile hakim karşısına çıkmadım. İlk defa hakim karşısında doğrudan savunma yapıyorum. Üçü mahkemeniz tarafından olmak üzere toplam 97 duruşma yapıldı. Bunların çoğu ya gıyabımda gerçekleşti ya da SEGBİS dayatması yapıldı. 20 civarında SEGBİS ifadesi alınması dayatıldı.
‘ARA KARAR VERMENİZİ İSTİYORUZ’
Şimdi, iddianamenin okunamayacağına dair, doğrudan yüzüme karşı suçlanamayacağıma dair iki temel iddiamız var. Bunlardan birincisi dokunulmazlığın halen devam etmesidir. İkincisi ise anayasanın 83/1. maddesi ile düzenlenen yasama sorumsuzluğu. Bu ikisine dair ara karar vermenizi isteyeceğiz .Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef AYM’ye başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti.
‘DOKUNULMAZLIK ANCAK BİR YASAYLA KALDIRILIR’
Anayasanın ilgili maddesinde “Meclis’in kararı olmadıkça” denir. Yani dokunulmazlık ancak bir yasayla kaldırılır. Anayasa değişikliği ile kaldırılamaz. Eğer hakkımızda bir Meclis kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılma işlemi gerçekleşmişse bir Meclis kararı olmadığı için dokunulmazlığın kaldırılması usulüne uyulmamıştır. İkincisi, dokunulmazlık hususu iç tüzükte de düzenlemiştir. TBMM iç tüzüğü normlar hiyerarşisi açısından anayasaya denk bir metindir. O nedenle Meclis iç tüzüğünde yapılmamış her işlem anayasaya aykırıdır. Bizlerin dokunulmazlıkları kaldırılmadan önce hangi işlemlerin yapılacağı iç tüzükte de açıkça kayıtlıdır.
Neden bu kadar detaylı düzenlenmiştir dokunulmazlık hususu. Parlamenterler herhangi bir yargısal baskı altında kalmasın diye. Yürütmenin baskısıyla uyduruk soruşturmalarla meşgul edilmesin diye. Tezkereler TBMM’yi meşgul etmesin diye tüm aşamalar sıralanmıştır. İkinci nedeni ise milletvekillerin dokunulmazlığının kaldırılması sırasında kendisini savunma hakkı verilmesidir. Dokunulmazık Fransa’dan gelen 230 yıllık bir müessesedir. Milletvekili kendiliğinden bile bu haktan vazgeçemez. Yapılması gereken işlem şuydu; her bir milletvekilinin her bir fezlekesinin karma komisyona sevk edilmesi, hazırlık komisyonu oluşturulması, hazırlık komisyonunun her milletvekilini dinlemesi, soruşturma ciddi midir bakması ve en önemlisi bu fezleke dokunulmazlıklara dair bir eyleme dair mi yoksa kürsü dokunulmazlığına dair mi?
‘SAVUNMA HAKKI BURADA DEĞİL MECLİS’TE BAŞLAR’
3-4 farklı savunma fırsatı sunulmuştur milletvekillerine. Genel Kurul’da da milletvekillerinin savunma hakı vardır. Her fezleke için süre konulmaksızın, savunma yapılabilir. Amaç kamuoyunun gözü önünde milletvekili neyle suçlanıyor alenileşsin, milletvekili yargı huzuruna çıkacaksa kamuoyu bu konuda bilgi sahibi olsun. Yine her fezleke için savunma hakkı yargılamanın ilk aşamasıdır. Yani savunma hakkı burada başlamaz Meclis’te başlar. Dolayısıyla savunma hakkımız ihlal edilmiştir. Yine iç tüzüğe başvurulmuş olsaydı her milletvekili başvuru hakına sahip olacaktır. Düzenleme anayasa değişikliği ile yapıldığı için 110 vekille AYM’ye başvuru gerekecekti ve yapılan değişikliğin anayasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği şeklinde AYM’ye ya da yerel mahkemeye başvuracaktık. Önümüzdeki tek imkan yerel mahkemenin bu durumu ciddiye alarak AYM’ye götürmesidir.
‘BİNALİ YILDIRIM KADAR DOKUNULMAZLIĞIM VAR’
Bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılırken dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaç fezlekeden dokunulmazlığı kaldırılacaksa dönem sonuna kadar kaldırılır. Milletvekili yargı mercine gittiği aşamada dokunulmazlığı olmaması lazım. Eğer dokunulmazlığı varsa yargı mercileri hiçbir işlem yapamaz. Bu nedenle dönem sonuna kadar kaldırılır. Kaldırılmamışsa ciddi bir hata vardır. Burada bir ucubelik var. Biz 83. maddenin tümden kaldırılmasını istiyoruz. Ama iktidar milletvekilleri kendilerinden korktuğu içini HDP’li milletvekillerini hedef göstererek açık bir siyasi sistem tesis ettiler ve yanlış tesis ettiler. Size sormak istiyorum; benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır.
‘DÜZENLEMENİN REZİLLİĞİNİ ŞENTOP DA İTİRAF ETTİ’
Beni ve arkadaşlarımı alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop Meclis kulislerinde itiraf etti. Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık dedi. Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.
‘KONUNUN AYM’YE TAŞINMASINI TALEP EDİYORUM’
Bir başka husus: Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 adaydan biriyim. Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, Milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.”
DURUŞMA 17 MAYIS’A ERTELENDİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın İstanbul Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşması, Demirtaş’ın mahkemenin ara karar vermesi talebinin değerlendirilmesi üzerine 17 Mayıs 2018 tarihine ertelendi.Artıgercek.com