CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP’li Cumhurbaşakanı Erdoğan’ın oğlu
Bilal Erdoğan’ın harekat bölgesinde olduğuna dair görüntülerini anımsatarak
“Siyasi tartışmalara aile fertlerini katmak doğru değildir.
Ama Mehmetçik orada zor şartlarda ulusal güvenlik
için kan dökerken askerliğini bedelli olarak 28 gün yapan cumhurbaşkanının
evladının harekât merkezinden operasyonu izlemesi bu görüntüleri vermesi belki
de müdahale etmesi, edip etmediğini bilmiyoruz yakışık almamıştır. Bunu yapan
dövizli askerlik yapmış birisidir. AKP, Afrin Harekatını iç politika
malzemesine dönüştürme hamlesini ayıp buluyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP
Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Afrin’e
gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Harekat sırasında şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan’a
rahmet dileyen Engin Altay şöyle konuştu: ” Hükümete hep şunu
söyledik hep; terör ve terör örgütleriyle ayrım yapmadan etkin katı mücadele
içinde olun. Kimi terör örgütlerini biraz göz ardı ederek diğer örgütlere
operasyonlar yapmak doğru değil. Terör nerden kimden gelirse gelsin aynı görüp
aynı şekilde muamele etmek gerek terör örgütlerine. Kürt sorununu çözümüne
yönelik adımları da terörle mücadelede eş zamanlı atabilmelidir. Bu adımları
atmayanlar bunları bitirirsiniz bugün başka terör örgütleri ortaya çıkar. Eş
zamanlı olarak Kürt sorunu çözümüne yönelik adımların, hamlelerin yapılması
önemlidir. ÖSO birlikleri nereden nasıl oluşturuldu, şüpheli ve tartışma getiricidir.
ÖSO, El Kaide uzantılı kimi örgütlerden oluşan bir derleme birliktir.
Türkiye’nin bu konuda dikkatli olması lazım.”
AHLAKİ BULMUYORUZİ EDEP DIŞI BULUYORUZ
Harekatta sağlanan askeri üstünlüğün stratejik hatayla kaybedilmemesi
gerektiğini vurgulayan Engin Altay şöyle devam etti: “Hassas bir süreç
Askeri üstünlük stratejik hatayla kaybedilmemeli. Yapacağınız stratejik hatalar
Türkiye’yi bölgede ofsaytta düşürebilir. Muhalefet partileriyle iş birliği
içinde olmasının bu operasyonunu başarılı olması bakımından hayati önemi var.
Genel başkanımızın ordumuzun kollanmasına askerimizin bir damla kanının
akmamasına yönelik temennisinden Recep Tayyip Erdoğan’ın niçin rahatsız
olduğunu ben anlamış değilim. Afrin meselesi Türkiye’nin milli meselesidir.Erdoğan’ın
bunu tek kişilik oyun gibi kahramanlığı üzerine övgüler dizilecek senaryoya
çevirmesine müsaade etmeyeceğiz. Ahlaki bulmuyoruz, edep dışı buluyoruz.
Bir partinin operasyonu gibi sunulması siyasi ahlak ya da etikle bağdaşmaz. 80
milyonun meselesidir bu mesele. 2011 Mart ayında Suriye’de başlayan kriz
noktasında Türkiye ve Erdoğan doğru adımlar atabilseydi, krizi çözebilecek rol
üstlenseydi Türkiye’nin burnunun dibi kan gölüne dönmeseydi.”
CUMHURBAŞKANI NIN EVLADININ HAREKAT MERKEZİNDE OPERASYONU İZLEMESİ YAKIŞIK
ALMAMIŞTIR
Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlunun harekat bölgesinde olduğuna dair
görüntülerinin yayınladığını anımsatarak şöyle devam etti: “Siyasi
tartışmalara aile fertlerini katmak doğru değildir. Ama Mehmetçik orada zor
şartlarda ulusal güvenlik için kan dökerken askerliğini bedelli olarak 28 gün
yapan cumhurbaşkanının evladının harekat merkezinden operasyonu izlemesi bu
görüntüleri vermesi belki de müdahale etmesi, edip etmediğini bilmiyoruz
yakışık almamıştır. Bunu yapan dövizli askerlik yapmış birisidir. AK Parti’nin
Afrin Harekatını iç politika malzemesine dönüştürme hamlesini ayıp buluyoruz.
Vatan bayrak sevgisinden yoksun görüyoruz. Bu operasyonun bir Türk- Kürt
çatışmasını körükleyecek nitelikte olmaması lazım. Ayrışmasına kamplaşmasına
dönüşmemesi için hükümetin samimi yapıcı adımalar atması lazım. Bölge
ülkelerinin kaygılarının giderilmesi lazım. Her aşamada muhalefet desteği
isteniyorsa hükümetten 3 beklentimiz var; her aşamada ana muhalefeti
bilgilendirin, her aşamada samimi olun, angajmanlarınızda ana muhalefeti
bilgilendirin. Bunları yapmak sizin asli işiniz ve göreviniz. Kendi başınıza
angajmanlara girip Mehmetçiği orada ofsaytta bırakacak hamlelerden kaçınmak
lazım. Savaş sürecini derinleştirecek çıkarlarımızı zedeleyecek adımlar ve
angajmanlardan da kaçınmalıdır. Bu çağrımız bir geri çekilme çağrımız değil.
Bilakis, Türkiye’ye yönelik ter türü tehdide karşı askeri önlemler tedbirler
yapılır ama bunları yaparken sivil kayıp meselesi konusunda azami özeni
göstermek lazım. Hukukun üstünlüğünü savunan bir anlayış içinde olan bir parti
olarak en başında söylediğimizi yineliyoruz. Terörizmle etkin mücadele
ama sıfır sivil kayıp. Büyük devletler böyle büyük olurlar. Türkiye’nin
buna dikkat etmesini istiyoruz.”
SİYASİ YALAKALIĞIN SON ÖRNEĞİ
AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazilik
unvanı verilmesi için hazırladığı kanun teklifinin sorulması üzerine Altay şu
yanıtı verdi: “Bu siyasi yalakalığın yeni ve son örneğidir. Gazilik
unvanının kime nasıl verileceği bellidir. Bu endişelerimi onun için dile
getiriyorum Bu operasyonu AK Parti iç politika malzemesi yaptıkça
milletin nezdinde küçülecek itibarı halel görecektir. Gazilik unvanının
vereceğimiz insanlar orada bu mücadeleyi veren TSK mensuplarıdır.”