• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

Eski Askeri Yargıç Kardaş : Gücün emrine girmiş hukuk adaleti gerçekleştirmez

Ocak 23, 2018
in Genel Gündem, POLİTİKA
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Eski Askeri Yargıç Ümit Karadaş, tutuklu yazarlar Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında ‘ihlal’ kararı verdiği Anayasa Makemesi’ni yazdı.

AYM görevini yaptı diyen Kardaş, ” İhlalin tespit edilmesi bağlamında davada tek delil olan yazılar esas alınarak değerlendirme yapılması somut davanın konusu nedeniyle AYM’nin bizatihi görevi içinde bulunuyor” dedi. Cumhuriyet gazetesi’nde kaleme aldığı yazıda Kardaş, “Resmi Gazete’de yayınlanmış olup olmamasından bağımsız biçimde AYM’nin bütün kararları Anayasanın 153/son ve 138/son uyarınca kesin ve bağlayıcıdır” ifadesini kullandı. 

Hukuk devletinin en dip noktaya gerilediği, bunun da ifade ve basın özgürlüğü ile hâkim bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularındaki endişeleri artırdığı açık. Siyasi iktidar ülkeyi nereye doğru savurduğunun farkında mı?

Hukuku hukuk yapan adalettir. Adaletin somutlaşması, gerçeklik dünyasında görünmesidir. Bu nedenle gücün emrine girmiş hukukun adaleti gerçekleştirmesi mümkün değil. 
Hâkim tarafsızlığının tartışıldığı, adaletin sağlanmasının imkânsızlaştığı bir OHAL ortamında bulunmamız siyasi suçlar işlediği iddia olunan kişiler ve özellikle ifade özgürlüğü ortamında görevini ifa etmesi gereken gazeteci ve yazarlar bakımından önemli zararlar doğurmuş durumda. 

Nitekim Anayasa Mahkemesi, anayasanın 15. maddesiyle birlikte bir değerlendirme yaparak Mehmet Altan, Şahin Alpay ve Turhan Günay’ın anayasanın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamında tutuklama koruma tedbiri bakımından kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının, Mehmet Altan ve Şahin Alpay bakımından ayrıca anayasanın 26. ve 28. maddeleri bağlamında da ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi.

AYM’nin görevi tam da o! 

Yüksek mahkemenin kararı gerekçeleriyle birlikte değerlendirildiğinde söz konusu ihlallerin incelenmesiyle ilgili olarak bir yetki gasbında bulunulmadığı, kovuşturmanın esasına müdahale edilmediği, beraat kararı verilmesi yönünde de herhangi bir imada bulunulmadığı anlaşılıyor. 
Ayrıca ihlalin tespit edilmesi bağlamında davada tek delil olan yazılar esas alınarak değerlendirme yapılması somut davanın konusu nedeniyle AYM’nin bizatihi görevi içinde bulunuyor.

Sorumluluk yükledi 

Yerel mahkemenin AYM’nin “yerindelik denetimi” yaptığına ilişkin gerekçesi de kabul edilemez. Kişi özgürlüğü gibi önemli bir alanı sınırlayan tutuklama kararlarının hak ihlaline neden olup olmadığının tespiti tamamen AYM’nin yetkisi içindedir ve yüksek mahkemenin verdiği hak ihlali kararı bir yerindelik denetimi oluşturmaz. Bu karar hak ihlalini giderecek mahkemeye hukuki sorumluluk yükler. 
Bu nedenle yerel mahkemelerin gerekçeleri hukuki anlamda bir değer kazanmıyor. İktidarın hukuk devletiyle bağdaşmayan açıklamaları ise birçok olumsuz sonuçlara neden olma potansiyeli taşıyor. 
Mesela: Anayasa gereği kararları kesin ve bağlayıcı olan bir yüksek mahkemeyi fiilen işlevsiz bırakmak, hukuk devletinden vazgeçip kişileri hukuk güvenliğinden mahrum ederek güvenecekleri hiçbir yargı mercii bırakmamak, hukuk kaosuna neden olmak, AİHM’yi insan hakları ihlallerinde başvurulacak ilk merci haline getirerek kendi yargısını zayıflatmak.

Karar kesin ve bağlayıcı 

5982 sayılı kanunla anayasayı değiştiren anayasakoyucu, bireysel başvuruyla ilgili esas ve usule ilişkin düzenleme yetkisini yasakoyucuya bırakmış, ancak genel ilkelerde bir değişiklik yapıldığına dair aksi yönde bir irade belirtmemiştir. Dolayısıyla Resmi Gazete’de yayınlanmış olup olmamasından bağımsız biçimde AYM’nin bütün kararları Anayasanın 153/son ve 138/son uyarınca kesin ve bağlayıcıdır. 
30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin 2. fıkrasında, “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir” hükmü yer alıyor. 
Nitekim yüksek mahkeme, somut olayda başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği sonucuna vararak, bu ihlallerin ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. 
Bunun dışında AYM’nin hak ve özgürlüklerin korunması yönünde verdiği kararların genel bağlayıcılığı vardır. Bu nedenle hak ihlaline uğrayanların tek tek başvuruda bulunması gerekmez. Hukuk sistemi içinde objektif bir etki yaratır. Hak ve özgürlüklerin korunmasında hiyerarşik bir derecelendirme ve işlevsel bir işbölümü söz konusudur. Bu nedenle de hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkin kararlar emsal teşkil eder ve alt derece mahkemeleri için emsalde gözetilen ihlallerin ortadan kaldırılması sorumluluğu doğar.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Fatih Altaylı cezaevinden: Karar siyasi, bana yaşattıklarını bir gün onlar da yaşar

İktidarda kan kaybı sürüyor:Son anket: CHP, AKP’nin 6,5 puan önünde birinci parti oldu

İmamoğlu: Bu kara düzeni, bu zulmü değiştirmek milletimizin görevi

OHAL nedir? 

AYM’nin 10/01/1991 tarihli kararında belirtildiği gibi demokratik ülkelerde olağanüstü yönetim usulleri, hukuku dışlayan keyfi bir yönetim anlamına gelmez. 
Olağanüstü yönetimler kaynağını anayasada ve evrensel hukukta bulan, anayasal kurallara göre yürürlüğe konulan, yasama ve yargı organlarının denetiminde varlığını sürdüren rejimlerdir. 
OHAL kararnameleriyle kişi hak ve özgürlüklerini doğrudan ilgilendiren ve temel bir kanun olan Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikler önemli ölçüde mağduriyet yaratıyor. 
KHK’lerin Meclis’e sunulmayışı, dolayısıyla yasama denetiminin dışına çıkarılması anayasa ihlali oluşturuyor. Yine OHAL KHK’leri anayasa gereği yargı denetimine tabi olmamasına rağmen yüksek mahkeme 1991 yılında verdiği KHK’deki düzenlemelerin anayasaya uygun olup olmadığını denetleme yetkisini kendinde görme kararından vazgeçerek ve hak ihlalleri başvurularını görüşmeyi erteleyerek meşruiyetini sorgulattı. 
Böylece OHAL, dokunulmazlık zırhına sokuldu, tabulaştırıldı, antidemokratik unsurlarla birlikte insan hakları ihlallerinin ana kaynağı olan bir rejim haline geldi. 
Ülke Cumhuriyet döneminin büyük bir kısmını istisnai bir rejim içinde geçirdi. İstisnai rejim adeta olağan rejim içerisinde görüldü. 
Zaman zaman görülen yalancı baharlar dışında istisnailik niteliği yozlaştırılarak sürekli hale getirildi. Siyasal ve hukuksal denetim buharlaştı. Şimdi de OHAL’in süreklilik hali kazandığını adeta hayatımızın bir parçası olduğunu görüyoruz.

Nereye savruluyoruz? 

Gelinen noktada yargıda yaşanan gerilim, ülkedeki fay hatlarının ne denli derin olduğunu ve yargı kurumunun meşruluk dışına düştüğünü gözler önüne seriyor. Hukuk devletinin en dip noktaya gerilediği, bunun da ifade ve basın özgürlüğü ile hâkim bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularındaki endişeleri arttırdığı açık. Siyasi iktidar ülkeyi nereye doğru savurduğunun farkında mı? 
Her şeyin bittiği bir noktada gidişi görenlerin çaresiz bir haklılık içinde, tıpkı Truva Savaşı’nın korkunç sonucunu görmesine rağmen kimseyi kendisine inandıramayan mitoloji kahramanı Kassandra gibi çığlık atmaları hiçbir işe yaramayabilir.

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

APPLE, PİL SORUNUNU NASIL ÇÖZECEĞİNİ AÇIKLADI

SONRAKİ HABER

TARTIŞILAN SADAT BAŞKANI ERDOĞAN’IN GÜVENLİK ZİRVESİNDE

BENZER HABERLER

Saray’ın Danışman’ı, Fatih Altaylı’yı tehdit etti: Bu mürted zındık için gereken yapılmalı
Manşet

Fatih Altaylı cezaevinden: Karar siyasi, bana yaşattıklarını bir gün onlar da yaşar

Aralık 1, 2025
İktidarda kan kaybı sürüyor:Son anket: CHP, AKP’nin 6,5 puan önünde birinci parti oldu
Manşet

İktidarda kan kaybı sürüyor:Son anket: CHP, AKP’nin 6,5 puan önünde birinci parti oldu

Kasım 30, 2025
İmamoğlu, kendisini tutuklayan hakime: ‘Sen başını eğip nereye kaçıyorsun?’
Manşet

İmamoğlu: Bu kara düzeni, bu zulmü değiştirmek milletimizin görevi

Kasım 30, 2025
İnfaz yasasının detayları belli oldu: Yasadan kaç kişi yararlanacak, kimler tahliye olacak?
Manşet

Meclis’te yeni Anayasa mesaisi sert başladı: En sert tartışmalar, Yargı ve Yönetim sistemine

Kasım 29, 2025
Selahattin Demirtaş’ın 142 yılla yargılandığı davadan tahliye kararı çıktı
Manşet

Tahliyesi beklenen Demirtaş’a hapis istendi: Yargı döngüsü

Kasım 27, 2025
DEM Parti: İmralı görüşmesinin tutanakları herkese açık olsun
Manşet

DEM Parti: İmralı görüşmesinin tutanakları herkese açık olsun

Kasım 25, 2025
  • All
  • Manşet
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu
AVRUPA

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

 Yurt dışında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Arif Kaçar, örnek ahlâkı, ibadeti ve mütevazı kişiliğiyle tanınıyordu. Cemil Tokpınar’ın...

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor

88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor

Aralık 7, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM