15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında
2016 Eylül’ünden beri tutuklu bulunan Taraf gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni
ve romancı Ahmet Altan ile kardeşi ekonomi profesörü ve köşe yazarı Mehmet
Altan’ın yanı sıra gazeteci Nazlı Ilıcak’ın “15 Temmuz darbe girişimine iştirak
etmek” iddiasıyla yargılandığı davada artık sona gelindi.
12-16 Şubat’ta İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
görülecek duruşmada mahkemenin hükmünü açıklaması bekleniyor. Davada dördüncü
duruşma 11 Aralık 2017’de görülmüş, esas hakkında mütalaasını sunan savcı,
tutuklu yargılanmakta olan Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Yakup
Şimşek, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Fevzi Yazıcı’nın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK)
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçunu düzenleyen 309/1. maddesi
uyarınca ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasını, tutuksuz yargılanan
Tibet Murat Sanlıman’ın ise “’örgüte üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve
isteyerek yardım etmek” suçundan hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
ÖZGÜRLÜKLERİN
İHLALİNE SON
Dava, Türkiye’de devam eden gazetecilere yönelik tüm
davalar gibi, uluslararası kamuoyunca yakından takip ediliyor. Son olarak
Anayasa Mahkemesi, Mehmet Altan’ın tutukluluğunun hak ihlâline yol açtığı
kararını vermiş ancak 26 ve 27. Ağır Ceza Mehkemeleri bu kararı uygulamayarak
Türkiye’de hukuk adına yeni bir boyutun aşılmasına neden olmuşlardı.
P24’te yer alan habere göre, Ahmet ve Mehmet Altan’ın avukatları Ergin Cinmen,
Figen Albuga Çalıkuşu, Ferat Çağıl ve Melike Polat, bu davada düşüncenin
yargılanmakta olduğunu söylüyorlar. “Dosya kapsamındaki ifade, düşünce, basın
özgürlüklerinin ihlâli niteliğindeki hukuksal yanılgıya son verilmesi”
beklentisini dile getiriyorlar sonra ve ekliyorlar:“ Hukuka olan inancımız
gereği adalet arama çabamız ile savunmamızı yapacağız.’’ Altanlar’ın
gözaltı gerekçesi, 14 Temmuz 2016 gecesi, sonradan kapatılan Can Erzincan TV’de
Nazlı Ilıcak’la beraber katıldıkları bir televizyon programında darbe girişimiyle
ilgili “sübliminal mesaj” vermek olarak açıklandı ilk başta. Ancak yaygın
uluslararası tepki sonrasında bu suçlama soruşturmanın ilerleyen aşamalarında
şekil değiştirerek, “darbeyi çağrıştırıcı söylemlerde bulunmak” şeklini
aldı.
AHİM’E YAPILAN BİREYSEL BAŞVURDA YAZIŞMA SÜRESİ DOLDU
Bundan bir sene önce ise, Altan kardeşlerin
avukatları 8 Kasım 2016’da Anayasa Mahkemesi’ne Ahmet ve Mehmet Altan için ayrı
ayrı başvuru yapmıştı. Mahkemeden cevap gelmemesi üzerine 12 Ocak 2017’de bu
kez aynı nedenlerle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kapısı çalındı.11 Ocak
2018’de AYM, Mehmet Altan ve başka davada yargılanan Şahin Alpay için hak
ihlali kararı verse de alt mahkemeler bunu uygulmaladı.Mehmet Altan’ın
avukatları bunun üzerine 30 Ocak’ta Anayasa Mahkemesi’ne “âdil yargılanma ile
kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlâl edildiği” ve “tutuklamaların
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 18. maddesi kapsamında siyasi olduğu”
gerekçeleriyle yeni bir bireysel başvuruda bulundu ve AYM, bu yeni
başvuruya öncelik vermeyi kararlaştırdığını duyurdu.
Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak adına AİHM’e yapılan bireysel başvurularda ise
henüz açıklanmış bir karar yok. Ancak bu başvurularla ilgili olarak
Strasbourg’daki mahkememin yürüttüğü evrak toplama ve yazışma süreci
tamamlandığı ve bu ay içinde bir kararın duyurulması bekleniyor.