Le Monde, Türkiye’nin NATO’lu müttefiklerinden giderek uzaklaştığına dikkat çeken haber-analizinde, Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminden beri geleneksel müttefikleriyle sürekli çekişme içinde olan Türkiye’nin Batılı partnerleri için anlaşılması zor bir ülke haline geldiğini ifade etti.Fransız gazetesi, “Brüksel’deki NATO karargahından kaynakların sözlerine göre NATO ile Türkiye arasındaki günlük ilişkiler zorlu olsa da, Ankara, ittifakın faaliyetlerine müdahil olup istikrarın sağlanması konusunda ciddi bir faktör durumunda” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN ARTIK BATI YANLISI OLMADIĞINI KABUL ETMELİYİZ’
“Ankara, resmi olarak temel prensiplere bağlı kaldığını beyan etse de, Türkiye’nin artık Batı yanlısı olmadığını itiraf etmeliyiz” vurgusu yapan Le Monde şöyle devam etti:”Bu paradigma değişiminin laboratuvarı da NATO’nun asker sayısı bakımından ikinci büyük ordusu olan Türk ordusudur. Başarısız darbe girişiminin ardından Erdoğan, 358 generalden 149’u ile 10.840 subay ve askeri görevden alarak orduda temizlik yaptı. Türkiye’nin yabancı ülkelerdeki 400 askeri ataşesi de görevden alındı ve geri çağrıldı. Bunların bazıları dış ülkelerde siyasi sığınma hakkı elde etti ve bu durum, Ankara’yı kızdırdı. Darbenin organizatörü Fetullah Gülen’le ilişkili olmakla suçlanan subaylar, Batı yanlısıydı ve NATO’daki iç işleyişi biliyorlardı. Bunların sadece 40’ı değiştirilebildi.”
‘ANKARA, 2 YILDIR SUBAYLARINI WASHINGTON’A GÖNDERMİYOR’
Le Monde gazetesine değerlendirmelerde bulunan Brookings Enstitüsü’nden Ömer Taşpınar, Türkiye ile ABD’nin bugün ‘kanlı bıçaklı’ olduğunu belirterek “Türk hükümeti, daha önce subaylarını eğitim için Washington’daki Ulusal Askeri Akademi’ye gönderiyordu, ancak 2 yıldır Ankara subaylarını buraya göndermiyor. Müttefikler arasında güven krizi yaşanıyor” dedi.Taşpınar, Türk ordusundaki ABD karşıtı eğilimin, başarısız darbe girişimi kadar Washington’ın Suriyeli Kürtlerle veya PKK’ye yakın çevrelerle yaptığı işbirliğinin de bir sonucu olduğunun altını çizdi.Darbe girişiminin hemen ardından muhafazakar ve İslami görüşleriyle bilinen, SADAT’ın kurucusu olan emekli general Adnan Tanrıverdi’nin Erdoğan’ın başdanışmanlığına getirildiğine dikkat çeken Le Monde, görevden alınan subayların yerine muhafazakar ve Rusya’yla yakınlaşma taraftarı Avrasyacı kesimlere yakın subayların getirildiğini vurguladı.Gazete, Erdoğan’ın ABD ile eşit seviyede ilişkiler kurulmasını istediğine de dikkat çekti.